Aynur Aydın... HAYALİM DÜNYA ÇAPINDA BİR SANATÇI OLMAK!

Aynur Aydın... HAYALİM DÜNYA ÇAPINDA BİR SANATÇI OLMAK!

Çaykur'un ana sponsorluğunda Cumartesi 12.10 ve Pazar 10.30'da TRT Türk ekranlarında yayınlanan Vapurda Çay Simit Sohbet programının bu haftaki konuğu Aynur Aydın.

EUROVİSİON’A GİDERSEM MUTLAKA İNGİLİZCE SÖYLERİM.

Eurovision için henüz teklif gelmedi, gelse bile şuan paylaşamam. Ama gelirse ve katılırsam mutlaka İngilizce söylerim. Sertab Erener, Eurovision’ u birincilikle kazandığında ben Almanya’ da sevinçten yerlerde yuvarlandım. Yurtdışında büyüdüğünüz zaman vatanına daha bir bağlı oluyorsun. Erener’in kazanması benim için çok gurur vericiydi. Muhtemelen biz sizden daha çok sevindik. Biz Türkiye olarak başarıya açız diyebiliriz. Ama ben bunu Almanya’da pek göremiyorum. Çünkü müzikte olsun futbolda olsun genellikle ya birinci oluyorlar ya ikinci. Almanya’nın değerini buraya taşındıktan sonra daha iyi anladım. Oranın düzenine, kurallarına alışmıştım tabii. O konuda Almanları tebrik etmek gerekiyor. Ben Münih’ te doğdum, orası çok güzel bir yer. Orada yıllarca yaşadım ama gidilmesi gereken bir çok yere gitmediğimi fark ettim. Daha yeni yeni gidiyorum oradaki müzelere.

PES ETMEDİM VE DEDİĞİMİ YAPTIM.

Dedem işçi olarak Almanya’ya göç etti. Orada çocukluğumu yaşadım,müzik sevdalısıyım. 10 yaşında şarkı söylemeye başladım, 18 yaşında Berlin’de ilk konserimi verdim. Ailem ilk başlarda destek vermedi, bazı korkuları vardı.Neden ilk zamanlarda destek vermediklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü onlar da haklı, mütevazı bir hayatları vardı,evlatları için endişe ediyorlardı. Eğitimime çok önem verirlerdi. Doktor yahut avukat gibi klasik bir iş bulmamı, evlenip çocuk yapmamı istiyorlardı. Ama ben müziğe çok aşıktım, dans etmeyi, şarkı söylemeyi çok seviyordum. Ve sonunda pes etmeyip dediğimi yaptım.

ALMANYA’ DA SANCILI GEÇEN DÖNEMLER OLDU.

Almanya’ da doğum günü partisi yapan Alman çocuklar beni partilerine çağırmıyorlardı. Sancılı geçen dönemler oldu tabii.  Almanca dersimiz vardı ve sınıfın en iyisi bendim. Öğretmenimin bundan rahatsız olduğunu hissederdim hep. ”Bakın Aynur Türk olduğu haldeAlmanca’dan en iyi notları hep o alıyor.” derdi, bu beni inanılmaz rahatsız ederdi. Sonuçta ben de orada doğup büyümüştüm ve bunda şaşılacak bir şey yok diye düşünürdüm.

DAHA YOLUN ÇOK BAŞINDAYIM.

Daha yolun çok başındayım. Her şeyi daha yeni keşfediyorum bu yaptığım albüm ile daha yeni kendimi tanıyorum. Çok farklı bir dünya klip çekmek, röportaj vermek. Türkçe ana dilim olmasına rağmen kendimi ifade etmekte bile zaman zaman zorlanıyorum. Çünkü Almanca eğitim aldım, Almancam daha iyi. İkinci albümüm ile kendimi daha iyi ifade etmeye başladım. Ama hala yolun başındayım sayılır.

SEZEN AKSU BANA İLHAM VERİYOR.

Bana ilham veren sanatçıların başında Sezen Aksu geliyor. Kendisinin hayatını da derinlemesine araştırdım. Çok özel biri. Sonra Barış Manço’ da çok beğendiğim, örnek aldığım sanatçılardan biri. Ben 2011’ in sonunda Türkiye’ ye geldim. 25 yaşında ilk albümü çıkardım. Sonra Erdem Kınay’ la “İşporta” yı çıkardık, oldukça ses getirdi. Ardından ikinci albümü çıkardık. Öncesinde de bir single.

Ben biraz tembelim. Berkay’ın son çıkan şarkısı “Gel gel” i çok kıskandım. Söz müziğini yapan Çağrı’yı aradım “Keşke ben söyleseydim” dedim. Benim tarzıma yakın ve gırtlağıma yatkın bir şarkı. Müzisyenlerle, meslektaşlarımla yakın arkadaşlıklarım var. Onun dışında oyunculardan da iyi arkadaşlarım var, mesela Belçim Bilgin Erdoğan ve eşi. Yılmaz Erdoğan, İstanbul’ a ilk geldiğimde bana ilk kucak açan insanlardan biriydi. Özel hayatında da çok komik biridir.

HAYALİM DÜNYA ÇAPINDA BİR SANATÇI OLMAK

Hayalim dünya çapında bir sanatçı olmak, sesimi duyurmak. 4-5 ülkede listelere girdik, radyolarda şarkılarımız çaldı. Bunlar da bir başarı elbette. Beni çok mutlu ediyor ancak hedefim dünyaya açılmak.Almanya’ da, İsveç’ te, Türkiye’ de, Bulgaristan’ da ve Hollanda’ da  yaşadım. Her ülkenin farklı müzik tarzları var. İnsanlar daha fıkır fıkır müzikleri yada romantik şarkıları seviyor.Benim ilk çıkış parçam “Emanet Beden” doğum ve ölümü anlatıyor, tam olarak romantik değil. Bir insanın hayatta dönemsel olarak yaşadıklarını anlatıyor.  Aşık oluyor, ayrılıyor, doğuyor, ölüyor hem de bir şeye karşı savaş açıyor, bunun gibi olayları ele aldım. Melankolik müzik yapmayı seviyorum. Bunun yüzünden zaman zaman yapımcım Bülent Bey’le zıtlaşıyoruz. O daha canlı parçalar olsun istiyor, ben tam tersi. Ama her ne kadar onu dinlemiyor gibi görünsem de tabii ki söylediklerini dikkate alıyorum. Sonuçta birçok önemli hit çıkardı ve gerçekten tecrübeli biri.

Ben fanlarıma, hayranlarıma çok fazla değer veriyorum. Muhakkak her sanatçı böyle düşünüyordur. Türkiye beni henüz tam olarak tanımıyor her kitleye hitap edemedim, daha yeni çıkan bir sanatçıyım, yolun çok başındayım.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.