Bedia Akartürk... "HER YAŞIN KENDİ GÜZELLİĞİ VAR"

Bedia Akartürk... "HER YAŞIN KENDİ GÜZELLİĞİ VAR"

Efsane sanatçı Bedia Akartürk, Magazinsortie.com Yayın Yönetmeni Olcay Ünal Sert'e konuştu.

Sahnelerde 55. Sanat yılını geride bırakan Türk Halk Müziği'nin  duayen sanatçısı Bedia Akartürk ile müzik üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.

Salı akşamları TRT Müzik'te İlker Gökkaya ile birlikte 'Gönlümüzdeki Türküler' prorgramını sunan Bedia Akartürk, türkülerini playback yapmadan 55 yıldır canlı okuduğunu söyledi.

1000 kişi içinde sesi karakteristik olarak ayırt edilebilen bir sese sahip olan sanatçı, 3 bin şarkının hafızasında olduğunu söylüyor.

"Zühtü", "Eşref", "Nar Danesi", "Ormancı", "Zar Etme Bülbül", "Kesik Çayır", "Zahidem" gibi unutulmaz türkülerle hafızalara kazınan Bedia Akartürk nasıl form tuttuğunu gazeteci Olcay Ünal Sert'e anlatırken, "Benim yaşımdakiler yerinden kalkamıyor." diyor.

-Bedia Hanım sahnelerde 55. yılınız, konserinizi izledip en ufak bir detoneniz yok kıpır kıpırsınız... Formunuzu neye borçlusunuz?

-Allaha çok şükür, rabbimin bir lütfu evvelâ, tabi kendine de bakacaksın. Perhiz yapacaksın, şişmanlamayacaksın. İçki, sigara, kumar, kadın yok. Öyle derler ya... (gülüyor) Haliyle kadınları en çok bozan içki ve sigara.

-Sesiniz plağa okur gibi, ilk günkü gibi... Detone olmadan, canlı okudunuz. Şimdi Ajda Pekkan dahil bir çok ünlü playback yapıyor.

-Hepsi playback yapıyor. Yeni çıkanlarda playback yapıyor. Ben 55 senedir canlı okurum. 

-Emel Sayın da canlı okuyor, Ajda hanım bazen canlı okuyor, arada playback yapıyor... Sezen hanım sahneleri bıraktı.. Tekrar sahnelere dönmesini ister misiniz?

-Tabi ki isterim. Sezen Aksu önemli bir değer.

-Siz halen konserlerinize devam ediyorsunuz...

-İstanbul Beledeyesi kültür konserleri çok önemli. Sağolsunlar her ay beni seyircilerimle buluşturuyorlar. Bu arada halkımız bizi yakından görmüş oluyor. 

Bende çok mutluyum, halkta türkülere eşlik ederek eğleniyor, gördüğün gibi onlarda memnun. Sahnede de izlerken çok candan davranıyorlar.

-Konser bitiminde 50'ye yakın hayranınız ile tek tek fotoğraf çektirdiniz. Bazı starlar kimse girmesin diye kapıya güvenlik diktiriyor.

-Anadolu'dan türküler seslendiriyorum ben. Halkın sanatçısıyım.

-80'li ve 90'lı yıllarda Gülhane Parkı'nda ki halk konserleriniz yıkılıyordu..

-Doğrudur... 17 sene aralıksız İzmir Fuarı'nda sahne aldım ben. 10'uncu senemde altın taç giydim. 

-O yılları özlüyor musunuz?

-Mutlaka, özlenmez mi? Evvelâ gençliği özlüyorsun. Ama her yaşın kendine göre bir güzelliği var. Allah sağlığımızı bozmasın. 55 sene sonra aynı formda bulunmak Allah'ın bir lûtfûdur.

Bunun için ne kadar şükretsek azdır. Çünkü benim yaşımda olan birçok kişi yerinden kalkamıyor. Kolay değil.

"BİRGÜN TOKSAM BİRGÜN AÇIM"

-Yemenize içmenize dikkat ediyor musunuz?

-Tabi ki.

-Nasıl beslenirsiniz?

-Kahvaltıyı çok severim. Mümkün olduğu kadar şeker, ekmek yememeye gayret ediyorum. Börek, makarna yemem. Pilav yerim ama az. Bir gün yesem bir gün açım. 

-Rahmetli Müzeyyen Senar da sebze-meyve ile beslendiğini söylemişti.

-Onun Allah mekânını cennet etsin. Onun gibi bir kadın gelmez bir daha. Müzeyyen Senar, Zeki Müren müzğimizde derin çizgiler bırakan, bir eşi daha bulunmayan sanatçılar.

Zeki Müren ile İzmir Fuarı'nda 3 yıl birlikte çalıştık. Müzeyyen Senar ile Londra da birlikte sahne aldık, birlikte şarkılar söyledik. Londra da Türklerin gazinosunda 4 sene çalıştım.

-İlginç bir anınız var mı?

-Gençlik yıllarımda birgün İzmir Selçuk'ta seyircinin birisi Ormancı türküsünü istedi. Bir tane de kocaman karpuz getirdi ve o karpuzu sahnenin önüne koydu.

Israrla o türküyü istiyor. Bende o türküyü bilmiyorum o zamanlar. İlk başlarda duymazdan geldim, ısrarla 'Ormancı' diyor.

O şarkıyı söylemedim diye konser bitiminde o karpuzu geri alıp gitti. Ne zaman karpuz görsem bu anım aklıma gelir. 

OLYMPİA'DA SAHNE ALAN TEK THM SANATÇISI

-Herkes Ajda Pekkan ve Bülent Ersoy'u bilir ama sizde Fransa da Olympia'da da sahne almışsınız.

-Evet, tabi.  Türk Halk Müziği söyleyen sanatçılardan bir tek ben çıktım Olympia'da. En az 40 yıl olmuştur tabi. Bülent Ersoy benden çok sonra çıkmıştır. 

-TRT Müzik'te İlker Gökkaya ile birlikte programda yapıyorsunuz..

-Evet yapıyoruz. Bizim ki daha ziyade show programı değilde, müzik ağıklıklı bir program. Türküleri izah etmek, nereden geldiğini bilgilendirmeye çalışıyoruz.

Bazen yanlış isimlerle okuyorlar, türküleri bozuyorlar. Başkası sahip çıkıyor, isim değişikliği yapıyorlar.  Biz doğrusunu bildiğimiz için onlara açıklıyoruz.

Gelen sanatçıların hepsi radyo sanatçısı ve çok başarılılar, çok güzel türküler söylediler.  Ortalıkta söylenmeyen türküler söylendi.  "Nar Danesi"ni herkes söylüyor ama orada TRT'nin çok güzel türküleri var, onları sunduk. 

-İlker Gökkaya nasıl?

-Çok iyi bir çocuk. Onun da sesi çok güzel, üslûplu okuyor. Son olarak Onur Şan ve Sümer Ezgü de konuk oldu. Geri kalan hepsi radyodan.

-Yeni jenerasyonu nasıl buluyorsunuz? 

-Çok başarılı buluyorum. Türküleri güzel yorumluyorlar. Sanat müziğini de iyi okuyor gençler. Zekai Tunca'nın yaptığı besteler çok ilgi gördü.

Biri ilgi gördü mü arkasından onu diğerleri de takip eder. Bizimde türkülerimiz yavaş yavaş gençleri uyandırmaya başladı. Ben üniversiteleri geziyorum. Hem sohbet edip hemde konser veriyorum onlara.

Bu çok önemli bir şey. Gençleri uyandırmak, onlara türküleri aşılamak, onlara türkülerin manalarını anlatmak çok önemli. Benim konuşmalarım onlara çok tesir ediyor. Gençler türküleri sevmeye başladılar.

Bilassa plaklara da ilgi çok büyük. Benim programımda plakla başlıyor. Genel olarak ilgi çok büyük. Eski plaklar şimdi moda! Benim aralıksız olmuş, kasalar dolusu plak.. (gülüyor)

12 YAŞINDA SAHNEYE ÇIKT

-Müziğe nasıl başladınız?

-İzmir Ödemiş Musiki Cemiyeti'nde başladım. Ödemişliyim ben. Baba tarafımda Konyalı. Ödemiş'te ilkokul  5 sınıfa giderken ben ilk olarak sahneye çıktım.

Henüz 12 yaşımda iken sahnelerle tanıştım. Aşk bu aşk, sanat aşkı! Sanat aşkı olmasa bugün böyle ayakta olmam! Ben hiçbir zaman para kazanayım diye düşünmedim, hep ikinci planda düşündüm ve hep çalıştım.

3 bin tane beynimde türkü var! Kitabı aldım mı geçiyor bu, hiç kaçarı yok. Allaha çok şükürler olsun. Allah aklımızı bozmasın, zihnimize, dilimize açıklık versin, gönlümüze ferahlık versin ve halkımıza hizmet edelim.

-İnşallah. Aynı zamanda adına müze yapılan bir sanatçısınız...

-Evet, Ödemiş'te Bedia Akartürk Sanat Müzesi var. Belediye Başkanı geldi gördü, müze yapılmasına karar verdik.

Ödemiş Musiki Cemiyeti'nde yetiştim ben. Konya dahil bir çok ilden teklif geldi. Ödemişliyim burada doğdum ve burada olmasını istedim.

Kostümlerim, aldığım ödüller, plaklarım ve yapmış olduğuğm bebekler var. 26 yöreden kıyafetler yaptım ve oraya sıraladım. Hepsini elimle yaptım, çok meraklıyımdır el işine.

-Birde Barış Manço'nun evi müze oldu, evinde piyanosu ve kostümleri var. Bir de Zeki Bey'in adına müze var..

-Onların başka tabi. Neden? Ben turne ile hayatımı kazandım. O zamanlar ben evliyim diye pek gazinolara almadılar. Fazla da vaktim yoktu aslında gazinolarda çalışacak.

Radyoda okudum bir de turnelere çok gittim. Her sene 3 ay iznim vardı, 3 ayın 1 ayını fuara saklıyordum, 2 ayını turneye. Bir çıkardık, 40 gün gezerdik sonra döner bir daha giderdik..

2 ayı böyle tamamlardık. 1 ayda fuara giderdim. Ankara Radyosu'ndan başka da iznim yoktu. Bütün konserleri 3 aya sığdırıyorduk.

Radyo programlarım tabi devam etti. Türkiye dahil dünyanın bir çok yerinde konserler verdim. Gazinolara pek girmedim.

"SANATIN SONU YOKTUR

-TRT Ankara Radyosu'ndan emekli olmuşsunuz...

-Ankara Radyosu'ndan emekli oldum diye asla çekilmedim. Çekilinir mi? Sanatın sonu yoktur! Ne ressamın, ne enstrüman çalanın, ne söyleyenin.

Münir Nurettin Selçuk 83 yaşında sandalyede oturuyordu ve "Aheste çek kürekleri" okudu. Bizde camdan seyrettik, tonmaister odasından. 83 yaşında küçücük bir hata yapmadı. O da kendisine çok iyi bakardı. Atkısız çıkmaz, boğazını sarardı. 

-Veliahtım dediğiniz birisi var mı?

-Radyo da ki gençlerin hepsi iyi..

-Ama star olmak zor dimi?

-Starlık ayrı bir konu. Sahne olayı ayrı bir olay. Bir insanın sahneye alışması 10 sene. 10 senede ancak sahnede yürümeye alışırsın. Kolay değil.

-Beğendiğiniz isimler kimler var?

-İsim sayamam, türkü söyleyen herkesi seviyorum. Ama klasikleri sevmiyormuyum onları da çok seviyorum. Kendi tarzımda, türküleri güzel okudukları zaman ben mafholuyorum. Çok duygulanıyorum. Keyifle dinlerim.

-Kaşık da çalıyorsunuz tabi..

-Tabi. Konyalı biliyorlar beni. Ödemiş'te büyümüşüm ama baba tarafım da Konyalı.

"TRUMP'ın ALDIĞI KARAR MÜSLÜMANLAR İÇİNDE DİĞERLERİ İÇİNDE ÇOK KÖTÜ"

-ABD Başkanı Trump Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etti bu konuda neler söylemek istersiniz?

-Ben Kudüs'e gittim gördüm oraları çok şükür Allah bana nasib etti. Orası da Peygamberler şehri. Davud Peygamber, Süleyman Peygamber orada hep. Birçok kutsal mekân var, onlar  tapınak diyorlar tabi.

Yahudiler halen orada duvarın dibinde sanduka arıyorlar, Hz. Süleyman zamanından beri arıyorlar, ikide bir kazı yapıyorlar. Kiliseler çok sonra. Hz. Muhammed'in Miraca çıktığı Mescid-i Aksa orada.  Kudüs tüm dinlerce kutsal bir yer.

Her yerde Peygamberler yürümüş düşünsene. Rabia'nın mezarı bile orada. Hz. Yusuf'un mezarı orada, babasının mezarı orada. Çok şükür gittim gördüm oraları.

Trump'ın aldığı karar çok kötü. Müslümanlar içinde kötü, diğerleri içinde. Orada kiliseler, cami ve yahudilerin gittiği ağlama duvarı yan yana. Trump'ın aldığı karar yanlış bir karar.

Dilerim bu yanlıştan dönülür, savaşlar son bulur, insanlar huzur içinde birlikte yaşarlar. Çok ayaklanma var, inşallah düzelir. Allah kötülükten korusun, insanlar harab olmasın.

-Siz ilahiler ve kasidelerde okuyorsunuz çok güzel...

-Evet, ilahi ve kasidelerde okuyorum. Seviyorum ilahi ve kaside okumasını da.

-Hacca gittiniz mi?

-3 kez umreye gittim, Hac nasip kısmet.

-Son olarak neler söylemek istersiniz?

-Allah herkese sağlık, sıhat versin. Dürüst olsunlar, yalan söylemesinler, kimsenin hakkını yemesinler. Yerin üstü olduğu gibi altı da var. Alta da kalmıyor, dünya da çoğu da cezasını buluyor.

Onun için iyimser olsunlar, kalp kırmasınlar. Kalp kırınca ne geçiyor eline, hiçbir şey. Onu yapmam, bunu yapmam demekle olmuyor, iş olacağı yere varıyor. İyi niyetli olsunlar.

Hasetlikten, kıskançlıktan hiçbir şey çıkmaz. Ve de çok çalışsınlar. İyimser olmak, olgun olmak, sabırlı olmak. Sabırlı olursan iyilik gelir.

Niyet hâyırsa, akibette hâyır olur! Ermişlerimiz böyle söylüyor. Okuyorum, dinliyorum. Dini filmleri çok severim. Bir kelime alsam faydadır.

Ati Müzik'ten çıkan "55. Sanat Yılı" albümü'nde 14 türkü yer alıyor: 'Zar Etme Bülbül’ , 'Bizim Elde Bahar Geldi', 'Adıyaman Türküsü’ , ‘Yazın Yağar Kar Başıma’, 'Divane Aşık Gibi',  ‘Niye Çattın Kaşlarını’ , 'Bir Çift Turna Gördüm' , Aziziyem Dolan Gel,  ‘Mühür Gözlüm’ , ‘Yeşil Başlı Gövel Ördek’ , ‘Gayri Dayanamam Ben’ , ‘Divane Aşık Gibi’, 'Kahpe Felek Sana Ne Ettim' , 'Kışlalar', 'Kâr Etmez Ahım'.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.