GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYEM YASTAYIZ' 17-24 ŞUBAT 2023

Merhabalar,                                                                                          

Yüzyılın felaketi olan deprem beni derin üzüntülere boğdu.  

İÇİM DIŞIM GÖZYAŞI  

YÜREĞİM ENKAZ ALTINDA 

GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYEM. 

IKSV den yardım. 

Toplumsal dayanışmanın büyük önem taşıdığı bu günlerde biz de İhtiyaç Haritası'na destek vermek için Salon İKSV'yi malzeme toplama merkezi olarak kullanıma açıyoruz.
Siz de bölgeden gelen ihtiyaçlar doğrultusunda günlük olarak hazırlanan listeleri @ihtiyacharitasiofficial, @iksv_istanbul ve @saloniksv Instagram hesaplarından takip edebilir, listelerde yer alan malzemeleri İhtiyaç Haritası ekibine ulaştırabilmemiz için dilediğiniz saatte Şişhane'de bulunan Salon İKSV'ye getirebilir veya internetten sipariş vererek Salon İKSV adresine gönderebilirsiniz. 

Şimdi bir Yönetmen arkadaşımın kendi filmi için söylediklerini sizlere nakletmek istedim.
Korhan Yurtsever, ilk filmi Fıratın Cinleri’nden iki yıl sonra Almanya’da çektiği Kara Kafa adlı filminde, işçi Cafer’in, bir tatil dönüşünde karısı ve iki çocuğunu da Almanya’ya götürmesini, burada karısının da işe girmesini, üçüncü çocuklarının olmasını ve kendisi işsiz kalınca, içki ve kumara dadanmasını, fabrikada çalışan karısının siyasal örgütlerle ilişkiye girmesini ve bilinçlenmesini, bu yüzden kocası ile çatışmalarını, sonunda Cafer’in hatalarını anlamasını anlatır...
Film hemen hemen hiç gösterime çıkarılmamıştır, bir süre sansürle boğuşmuş sonra da bilinmezlere karışmıştır.
Öykü olarak radikal bir değişikliği yokmuş gibi duruyor ama bilinmezlikleri nedeni ile bir çok sırrı da içeriyor.
Dediğim gibi, adı ortalık da çok sık dolaşmamış olmasına rağmen, bir dönem anılmış fakat kitlelere ulaşamamış, bir çok sırrı içeren filmlerden birisi olmaya devam ediyor... 

Kara Kafa benim ikinci filmim.
İkinci evlat yani...
Fıratın Cinleri Berlin Film Festivali kapsamında gösterilirken o dönemin Berlin Başbakanı Bay Stobbe ile tanıştırılmış ve “Almanya’da yaşayan Türklerin sorunlarını yansıtan bir film yapmalısınız” önerisi almıştım.
Türklerin orada ki, yaşamından esinlenerek yapılacak bir film düşüncesi her zaman çok sıcak gelirdi bana. 

Senaryonun hazırlanması, yaklaşık 8 ayımızı almıştı.
Filmi sesli çekmeye karar verdim.
Bu, Türk Sineması için bir ilk olacaktı.
Ancak sesli çekim yapabileceğimiz kamera ve ses ekipmanları ne yazık ki Türkiye’de yoktu.
Kamera ve görüntü yönetmeni Almanya’dan bulundu.
Kamera ses maundu takılınca ancak 2 kişi tarafından yerinden kaldırılabiliyordu.
Görüntü yönetmeni George Becker aslen Münih’li.
Bir sinema okulunda eğitmen olarak çalışan, bir Türk hanım ile evli, çat pat Türkçe konuşabilen, uçuk kaçık bir Alman.
Ekibe o dönemin en popüler 3 kameramanı daha ilave edildi.  

Muzaffer Turan, Salih Dikişçi ve Hüseyin Özşahin.  

Ses ekipmanları ve ses kayıt ekibi de Amerika’dan geldi.  

Kutay Derin ve yardımcıları Los Angeles’te yaşarken filmciliğe bulaşmış, daha çok belgesel ve reklam filmlerinde son derece başarılı çalışmalar yapmakta olan bir ses ekibiydi.
Filmin oyuncu kadrosunda da özellikle sinemaya sevdalı dostlarla çalışmaya özen gösterdik.
Fıratın Cinleri’ndeki başarısı ve özverili çalışması ile Betül Aşçıoğlu, Kavruk Hasan adlı TV projesindeki tiplemesiyle Savaş Yurttaş, tiyatro oyunlarındaki performansı ile Macit Flordun, yılların usta senaristi ve oyuncusu Bülent Oran, değerli sanatçı Gülsen Tuncer ile onlarca çocuk oyuncu arasından seçtiğimiz Recep Kaymak ile Elvan Sevil’in müşterek oğlu Cüneyt Kaymak ve prodüktör Mehmet Güler’in kızı Özlem Güler bizleri hiç yanıltmadılar.
Tabii ki Almanya’dan aramıza katılan ve profesyonel oyuncular arasında pek de sırıtmadan oynayan Wolfgang Esch, Tayfun Demir, Anna Kalde, Neriman İdik ve diğer amatör oyuncularımızı anmadan geçmeyeceğim.  

Kara Kafa’nın Türkiye’deki hazırlıkları ve Türkiye çekimleri 2 ayda tamamlanmıştı.
Almanya’daki çekimleri 6 haftada bitirdik.  

Türkiye’ye dönmeden önce Bay Stobbe’yi ziyarete gittim.
Bay Stobbe ve yardımcısı Almanya’da kalmamı ve Kara Kafa’yı Almanya’dan vizyona hazırlamamı önerdiler.
Vatanım buram buran tütüyordu burnumda.
Hiç düşünmeden reddedip Türkiye’ye döndüm.  

Stüdyodan yetişen bir yönetmen olarak, filmimi kimselere emanet edemiyor, neredeyse tüm işlemlerini kendim yapıyor ya da yapanların yanından ayrılamıyordum. 
Stüdyoda çalışan arkadaşlarım her konuda ve her zaman yanımda oldular, bana destek verdiler.
Hepsini saygı ve sevgi ile anıyorum...
Ancak sansür kurulunun tavrı ve kararlarını asla unutmayacağım.
Önce Almanya’da yazılan senaryoyu sansüre sokmadığımız için bir alay sorun çıkarıldı.
Sonra da filmin gösterimi (dost bir ülkenin onuruyla oynuyor gerekçesiyle) engellendi, yurt dışına çıkışı yasaklandı. 
Yakın arkadaşlarıma özel bir gösteri yaparken Kent Simeması polis tarafından basıldı.
Örselendim, yargılandım ve ani bir karar ile (1 Eylül 1980) Almanya’ya gidip orada yaşamaya başladım.
Tam dört sene vatana hasret, dostlardan uzak, sevdiklerimden ayrı... 

Döndüğümde evimde yapılan baskın ve aramalardan sonra Kara Kafa’nın kopya ve negatifleri, afiş ve fotografları, senaryo ve yazılarım, Antalya Film Festivali ve Dış ülke Festivallerinden aldığım ödül heykelcikleri, gazete röportaj ve haberlerim, kitaplarım ve fotoğraflarım yoktu...
Geçmişim yok edilmek istenilmişti birileri tarafından!..
Ben yok edilmek istenilmiştim!.. 

Ve ne yazık ki, yıllardır ben suçlanıyorum...
Neden Yeşilçam’a küskünsün?
Neden film yapmıyorsun?
Neden susuyorsun?
Neden yoksun? 

Önce negatifleri bulundu KARA KAFA’nın.
Kopya basılacak gibi değildi.
Hunharca karanlıklarda tutulmuştu yıllar boyu.
Berlin’den genç bir sinema sevdalısı adam (Can Sungu) geldi İstanbul’a.  

Berlin Film Festivali yan kuruluşu Arsenal yöneticileri haberdar olmuşlar KARA KAFA’nın durumundan.
Filmi kurtarmaya karar vermişler.  

Şaşkın ama sevinçliydim…
Filmin harap olmuş negatiflerini Berlin`e uğurladık..
Aylar süren çalışmalar sonrası film restore edilmiş, dijital kopyalar basılmış, görüşümü almak için bir kopyasını da İstanbul’a göndermişlerdi.
Gözyaşlarımı zor zapt ederek izledim yeniden doğan KARA KAFA’yı.
Harika olmuştu.  

Yapımının üzerinden 44, yasaklanmasının üzerinden tam 43 yıl geçti.
Şimdi 73. Uluslararası Berlin Film Festivali’nden davet aldı KARA KAFA. Seyircisi ile buluşacak.
Yeniden soluk almaya başlayacak.  

İzleyicisi ile gösteriler sonrası söyleşiler yapacağız.
Onlar soracak biz anlatacağız Kara Kafa’yı.
Sonra sıra Türkiye’deki gösterimlere gelecek…  

Yeniden doğacağız, yeniden soluk alıp, yeniden var olacağız birlikte… 

Dostların haberi olsun istedim…
Bende buradan aracı olmak istedim... 

Kundura Sinema’nın 80’ler ve 90’lardan klasikleri 4K kalitesinde restore kopyalarıyla izleme deneyimi sunan film programı Pazar Sinema Kulübü, 5 Şubat’ta başladı. 

90’lar Türkiye’sinde Pazar akşamlarının en büyük eğlencesi olan film kuşağı ‘Parliament Sinema Kulübü’nden ilhâmla yaratılan programın açılışını, zamanda yolculuk filmlerinin köşe taşlarından “Geleceğe Dönüş” serisinin ilk iki filmi yapacak. Michael J. Fox ve Christopher Lloyd’un ikonik performansları ve yenilikçi özel efektleriyle, bilimkurgu türünün eskimeyen ve rakipsiz iki klasiği “Back to the Future / Geleceğe Dönüş” (1985) ile “Back to the Future Part II / Geleceğe Dönüş 2” (1989), 5 ve 19 Şubat tarihlerinde sırasıyla art arda gösterilecek. 

Dönemin en ayrıksı ve sıradışı yönetmenlerinden Tim Burton imzalı çılgın komedi “Beetlejuice / Beterböcek” (1989) ve gotik başyapıt “Edward Scissorhands / Makas Eller, 12 ve 26 Şubat tarihlerinde art arda izlenebilecek. 

Detaylar ve biletler beykozkundura.com’da. 

Lütfen, ellerinizi sürekli yıkayın. 

Kolonya ve toplu yerlerde maske’nizi hayatınızdan yine de eksik etmeyin bu hastalık durup durup yeniden gündem oluyor. 

Havanın ayaz ve aşırı soğukları yüzünden şimdi Grip olma dönemi..  

Gelecek bize güzel gelecektir diyelim, yeterki olması gereken kurallara uyun. 

Hayatınız önemli! 

Birileriyle yok olmak için değil var olmak için yol alın. 

Hepinize iyi seyirler ve iyi haftalar 

Bizimle kalın keyifli olun.           

Bu sitelerde ücretsiz filmler izleyebilirsiniz. 

FİLMİZLE 

Bu da yeni bulduğum ücretsiz film izlenicek sitelerden biri. 

Biraz daha amatörce hazırlanmış bir site ama filmler oldukça iyi 

Tek yapabileceğiniz şey üye olmak. 

https://www.filmizle.life/ 

HABERE GİDER 

Bu siteyi sizler için yeni buldum. 

gerçekten içinde yok yok o kadar güzel filmler varki anlatamam. 

Senelere göre listeler hazırlamışlar tek yapmanız gereken şey istediğiniz seneye tıklayıp filmleri seçmek. 

Aynı zamanda katogorilere göre de ayrılmış listeleri var. 

https://haberegider.com/fullhd3dfilmizle1080pOnline.php 

 

                                     BU HAFTALIK BU KADAR  

                                        HAFTAYA GÖRÜŞMEK                  

                           ÜZERE MASKENİ TAK, KENDİNİ KOLLA 

                                       GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE 

                              YARALARIMIZI BİRLİKTE SARACAĞIZ 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.