1. Kendinizden kısaca bahseder misiniz?

Gökay : İstanbul doğumlu olmakla birlikte, tipik bir karadenizliyim. Dalgalı kur gibiyim, bazen sakin bazen coşkulu. Hergünüm ayrı bir renk. Sevdiği işi yapmayı Allah’ın nasip ettiği şanslı kullarındanım. Marmara üniversitesi’nden mezun olup, mesleki ek eğitimlerimi aldıktan sonra, meslek hayatına Kanal D Haber Merkezi’nde başladım. Şu an medyada onuncu, ekranda sekizinci senemdeyim.

2. Televizyon maceranız nasıl başladı?

Gökay : Kanal D Haber Merkezi’nde ve Tgrt Haber’de kamera arkası yani haberin mutfak kısmında çalıştıktan sonra bir anda kendimi ekranda buldum. Ekran herkesi kolay kolay kabul etmez, adını koyamadığım bir şey lazım kişide. Kimi ışık der buna, kimi başka isim verir. O özellik herhalde bende görüldü ki ekrana iki senenin sonunda çıktım ve o zamandan beri de kabul görüyorum. Zaman içerisinde evet kıramadığım teklifler geliyor ve podyuma da çıkıyorum. Ekranda olduğunuz zaman asli görevinizin dışında platformlarda da sevenleriniz sizi görmek istiyor ve haliyle yeri geliyor sahnede, yeri geliyor podyumda yeri geliyor festivallerde buluşuyoruz. Elimden geldiğince tempoya uymaya çalışıyorum.

Gökay : ‘ Kendimi bildim bileli haber sunmak isterdim. Haber benim ilk aşkımdır. ’

3. Peki Gökay, haber sunmanın senin hayatındaki yeri desek?

Gökay : haber benim ilk aşkım, hep söylerim! Kendimi bildim bileli haber sunmak istedim ve rabbim bana nasip etti. İlerleyen dönemlerde farklı projeler olsa da, içinde hep haber olacak. Haberdar etmek, haber vermek! Çok özel bir duygu, hele ki lider ruhluysa kişi. Tüm gün yapılan ekip çalışmasını sen ekrana taşıyorsun. Hem büyük bir sorumluluk, hem de büyük bir keyif. Tanıdığın, tanımadığın binlerce insanın evine misafir oluyorsun ekranda sana sunulan saat diliminde ve senin ağzından çıkacak lafa kitleniyorlar o anlarda. Çok özel bir iş ve heyecan!

4. Gökay, ya senin haberde unutamadığın bir anın var mı?

Olmaz mı? Sekiz sene, dile kolay! Haber sunarken çatı mı akmadı, haber masama yağmur suları mı damlamadı! Habere son 10 saniye kala jenerik dönerken ve ben son hazırlıklarımı yaparken bir anda ekranda olduğumu mu farketmedim! Düşünsene, son 10 saniye ve saçım dikilmiş sprey sıkılıyor yada yüzüm parlamış pudra sürülüyor ve o an ekranda görüyorsun kendini. Olmadı mı? Oldu. Eğlenceli iş kazaları bizim işin vazgeçilmezleri.

Gökay : ‘ Gökay ile Gökay Kalaycıoğlu çok farklı, beni yoruyor! ‘

5. Hangi takımlısınız?

Gökay : Çok fanatik olmamakla birlikte Fenerbahçeliyim, ama transfer tekliflerine de açığım J

6. Mesleki idealleriniz neler?

Gökay : Ben biraz doyumsuzum iş konusunda. İstediğimi yapım gereği bir şekilde elde ediyorum. Geç olsa da oluyor ve ben yeni bir hedef koyuyorum önüme! Bu huyum beni çoğu zaman yorsa da, beni ben yapan yegane özelliğim aslında. Haber ile popüler kültürü yani dozunda eğlence ve espriyi harmanladığım keyifli bir televizyon programı projem var. Bunu hayata geçirmek istiyorum. Gökay ile Gökay Kalaycıoğlu çok farklı çünkü! Haber sunarken Gökay Kalaycıoğlu’yum ; Gökay ise arkadaşlarımın, dostlarımın sohbetinden keyif aldığı, birlikte bir söyleyip bin güldüğü adam. O adamı ekranda görmek istiyorum, çok keyifli bir adam o!

Gökay : ‘ Ağlamanın da, gülmenin de ruhumu yıkadığına inanırım ve çekinmem! ‘

7. Arkadaşlarınızın sizler için genel düşüncesi nedir ?

Gökay : Tek çocuk olarak büyüdüğüm için arkadaşlarım ve dostlarım benim için çok kıymetli oldu. Hani derler ya arkadaş çoktur da, dost dediğin azdır. Allaha çok şükür benim dosttan yana da şansım yaver gitti. Günümüzde insanlar ve ilişkiler çok tehlikeli olabiliyor. Çok titiz ve dikkatli olmak lazım insanları hayatlarımıza katarken. Kendimce bir süzgecim var yalanım yok. Ama evet ben de gayet doğal, içten, bana bir adım gelene beş adımla karşılık veren biriyim. Lakin canımı yakanın aynı yerden canını yakmak gibi bir huyum var üzgünüm.

8. Kendinde en beğendigin yönler nelerdir ?

Gökay : Yalana ve saygısızlığa tahammülüm yoktur. Çok sert tepkiler verebilirim. Bu huyumu seviyorum. Herkese de tavsiye ediyorum. Onun dışında evet çok disiplinliyimdir. İşimde de, özelimde de sorumluluk almaktan çekinmem. Aldığım sorumluluğun da hakkını veririm. Kendimi en çok ben eleştiririm. Onun dışında eğlenceliyimdir ya! Duygularımı uçlarda yaşarım! Gülmekten de, ağlamaktan da kaçınmam, ikisinin de ruhumu yıkayıp pakladığına inanırım. 

9. Medya sektöründe daha fazla yükselmek istiyor musun ?

Gökay : Kim istemez? Siz derginin tirajına sürekli hedef koymuyor musunuz? Tabi ki yükselmek de, zirve de gönlümde! Ama derler ya hayat siz plan yaparken, başınıza gelendir diye. Allah sağlık sıhhat versin de, gerisi kolay. Şuan hem tv, hem dergi, hem röportajlar, bir yandan sahne sanatları yani sunumlar var. Gayet güzel gidiyor ama yoruyor. Zirve dediğiniz yere çabucak gelmek değil mesele! O zirve dediğin noktada dengeyi kurup yıllarca o noktayı koruyabilmek esas olan.

Gökay : ‘ Ayrıcalıklıyım çünkü geldiğim nokta için hiçbir bedel ödemedim ve minnet etmedim! ’

10. Medya sektöründe kendinizi ayrıcalıklı gördüğünüz noktalar hangileri?

Gökay : Ayrıcalıklıyım, çünkü gencim. Ayrıcalıklıyım çünkü hem spikerlik, hem sunuculuk hem de editörlük yapıyorum. Ayrıcalıklıyım çünkü çıktığım sahnelerin sonrasında, aynı zamanda çalıştığım organizatöre ya da organizasyon firmasına pr dönüşü anlamında da katkı sağlıyorum, çünkü haberciyim! Yani haber benim!  Ayrıcalıklıyım çünkü yastığa kafamı koyduğumda hiçbir kötü oyuna alet olmadan ve bedellere kurban gitmeden işimi yaptım ve yapıyorum.

Gökay : ‘ Alkış ve ışıkla besleniyorum! Allah beni onlarla sınamasın! ‘

11. Hayatında olmazsa olmaz dediğiniz şeyler var mı ?

Gökay : Ailem, annem, dört bacaklı minik kızım, dostlarım hayatımın olmazsa olmazları. Sonrasında alkışın coşkusu ve üzerimi aydınlatan ışıklar! Zira alkış ve ışıklar ile besleniyorum. Allah beni bunlarla sınamasın dilerim.

12. Teknoloji ile aran nasıl ?

Gökay : Valla günümüze teknolojiyi öğrenmeme ya da hayatınıza katmamak gibi bir lüksünüz yok. Bakma aslında teknoloji ile aram iyidir! Akıllı telefonlarla yaşıyoruz artık malum. Bilmem kaç tane e-posta, ajanda, ses kayıt cihazım, fotoğraf makinem herşeyim o oldu artık. İşimle alakalı ölçülerde teknoloji hayatımda evet. Ama fazlasını katmıyorum. Evimin bir uzay üssü gibi görünmemesine dikkat ederim.

13. Sürekli takip ettigin dizi var mı ?

Gökay : Valla ben geçen sene coşmuştum da bu sezon üç dizi ile sınırladım kendimi, vakit yok. Takip ettiğim dizileri de kayda alıyorum sonradan reklamları atlayarak izliyorum. Ama tabi “Süper Baba” ile başlayan dizi serüvenim, “Aşk-ı Memnu” ve “Muhteşem Yüzyıl” ile zirveyi gördü… Şimdi Paramparça vs vs diye devam ediyor… Ama evet diziler uğruna saatlerce tv karşısında esir olmam, kaydeder sonra izlerim.

14. Film olarak en cok hangi filmlerden etkilendin ?

Gökay : Evde film keyfini severim. Sayısı binlerle telaffuz edilen bir arşivim var. Korku filmlerini çok severim, psikolojik gerilimlere bayılırım. Ama mÜzıkaller de ilgimi çeker, romantik komediler de! Altıncı his, Chicago Müzikali, şeytanın avukatı, Bridget Jones’un Günlüğü gibi alanının en iyi filmlerini kim unutabilir ki?

15. BeĞendiginiz yerli yabancı oyuncular kimler ?

Gökay : Richard Gere – Renee Zellweger – Julia Roberts – Hugh Grant – Jodie Foster ve Anthony Hopkins hayranıyım! Yerli oyuncularda İse Türkan Şoray’a bakmaya kıyamam ve sevgili Haluk Bilginer’i tek geçerim.

16. Ne tarz müzik dinlersin, sevdigin bi kaç sanatçıyı paylaşır mısın ?

Gökay : Müzik benim vazgeçilmezimdir. Her an, her ne yapıyorsam bir kulağım müziktedir. Sabah kalktığımda ruh halim ne ise dinlediğim müzik türü de ona göre şekilleniyor. Türkçe müzik de benim için çok önemli, yabancı da! Ben Sezenciyim! Sezen Aksu vazgeçilmezim. Ama Sıla, Funda Arar ve Deniz Seki hayranlığımı bilmeyen yoktur. Keza türkü de dinlerim, arabesk bir yanım da vardır. Yabancılardan ise halen yitirdiğimize inanamadığım Whitney Houston, Amy Winehouse hayranlığım vardır. Loreena Mckennitt’ın büyüsü beni bambaşka yerlere taşır. 

17. Hiç yanından ayırmadıgın özel esyaların var mı?

Gökay : Yanımda ne yok ki? Gardrobumla dolaşıyor gibiyim. Her an acil birşey olur da yayın tebliği olur diye tam teçhizatlı dolaşırım. İlla yanımda olan cep telefonum, duaya sığındığım zamanlarım için tesbihim ve parfüm takımtım olduğu için, mutlaka kokum yanımda olur…

Gökay : ‘ Aşka inanıyorum da aşık olduğum kişilere inanamıyorum! ‘

18. Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Hobileriniz nelerdir?

Gökay : Hakikaten boş vakit yok ki! Oradan oraya koşturuyorum yaprak gibi. Boş vaktimde ailem, arkadaşlarım ile yemekli sohbetler, keyifli vakit geçirmelerin tadından yenmiyor.

19. Birazda aşktan bahsedelim, aşka inanır mısın ? Hayatında biri var mı ?

Gökay : Yeni bir birlikteliği noktaladım. Aslında ben aşka inanıyorum da aşık olduğum kişilere inanamıyorum! J Günümüz ilişkileri çok dejenere, temkinli ilerliyorum!

20. Hayatta yapmaktan en çok mutlu olduğunuz şeyler neler?

Gökay :  Daha önce de dedim allah beni alkışla ve ışıkla sınamasın! İşimi yaparken işte bu ikisiyle besleniyorum. Sevenlerimin alkışı ve onların istekleriyle üzerime vuran ışıklar. Bu mutluluğun tarifi yok! Bunun dışında da ailem ve dostlarım ile geçirdiğim her an için allaha şükrediyorum. 

21. Kendinizi 3 kelime ile tanımlayın desek ?

Gökay : Fedakar, güvenilir ve disiplinli.

22. Şu anda yapamadığın ve en çok yapmak istediğin şey nedir ?

Gökay : En çok yapmak istediğim şeyleri yapıyorum zaten. Rabbimin bahşettiği sıra ile hepsi bir bir hayatımda canlanıyor ve can veriyor. İşim, işimin artıları, ailem, dostlarım! Hayatım bunlarla dopdolu çünkü şuan onlarla vakit geçirmek benim için en çok yapmak istediğim. Zamanı geldiğinde yuva kurmak ve sonrasında çocuk sahibi olmak başa gelecek. Onu da, o zaman düşünürüz!

23. Podyum deneyimin de var ya hani, peki modellikte sevdiğin bir kaç kişiyi bizimle paylaşır mısın?

Gökay : Victorıa’s Secret kızları “can”dır! Severek izliyoruz.

24. Sporla aranız nasıl?

Gökay : Vallahi vakit yok.  Küçükken yüzerdim, oradan kalan güzel bir iskelet yapısı var hala onunla idare ediyorum. Ama çok yürürüm. Yürüyüş yapmayı çok severim. Kızarım yürürüm, mutlu olurum yürürüm!  Yürürken düşünürüm, müzik dinlerim, konuşurum, tartışırım, karar alırım! Evet açık hava yürüyüşleri benim şu an belki de yaptığım tek spor türü.

25. Son olarak okurlarımız için ne mesajların var?

Gökay : Yolumuz çok uzun. Daha birlikte çok haber okuyacağız, çok fazla projeyi beraber değerlendireceğiz. Ağlayacağız, güleceğiz ve paylaşacağız! Yepyeni projeler, festivaller, sahne sanatlarında bir arada olacağız. Desteklerini esirgemesinler yeter! Ben de ailelerinin sunucusu, spikeri olarak her daim ekranlarında olayım. Selam ve sevgiyle.