İstanbul Büyükşehir Belediyesi... 2.UCLG KÜLTÜR ZİRVESİ'NE KATILDI!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi... 2.UCLG KÜLTÜR ZİRVESİ'NE KATILDI!

Kore Cumhuriyeti’nin Jeju eyaletinde “Sürdürülebilir Şehirlerde Kültür İçin Taahhütler ve Eylemler” temasıyla gerçekleşen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) Kültür Zirvesi’nin ikincisi Jeju’da gerçekleştirildi.

İBB, 2. UCLG Kültür Zirvesi’ne katıldı

Kore Cumhuriyeti’nin Jeju eyaletinde “Sürdürülebilir Şehirlerde Kültür İçin Taahhütler ve Eylemler” temasıyla gerçekleşen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) Kültür Zirvesi’nin ikincisi Jeju’da gerçekleştirildi. UCLG Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı’nın (UCLG-MEWA) Kültür Komitesi Başkanlığı görevini devralan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen de kapanış oturumunda dikkat çeken bir konuşma yaptı.

Kültür ve sürdürülebilirlik hakkında programların etkin bir şekilde uygulanmasında kararlı olan tüm belediyeler, yerel yönetimler ve diğer paydaşlar açısından küresel düzeydeki ana buluşma noktası olan Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) Kültür Zirvesi’nin ikincisi, “Sürdürülebilir Şehirlerde Kültür İçin Taahhütler ve Eylemler” temasıyla Kore Cumhuriyeti’nin Jeju eyaletinde 10 ila 13 Mayıs tarihleri arasında düzenlendi. Kültür Zirvesi, 160’tan fazla belediye, yerel yönetim uluslararası uzmanı, sivil toplum kuruluşu, akademisyen ve temel paydaş olmak üzere yaklaşık 500 katılımcıyla gerçekleşti. Düzenlenen oturumlarda konuşmacılar, genel olarak kültürel politikalar alanında şehirlerde sürdürülebilir kalkınma için kültürel hakların önemi vurgulandı.

UCLG İkinci Kültür Zirvesi’nin “Kültürel Haklar ve Kültür İçin Yerel İttifaklar” başlıklı son oturumu ise UCLG-ASPAC (Asya Pasifik) Genel Sekreteri Bernadia Tjandradewi moderatörlüğünde yapıldı. Final oturumuna, İBB Kültür Daire Başkanı ve aynı zamanda UCLG-MEWA Kültür Komitesi Başkanı Abdurrahman Şen, Roma Kültürel Gelişmeden Sorumlu Başkan Yardımcı Luca Bergamo, Bogota  Spor ve Eğlence Kültür Meclis Üyesi Maria Claudia Lopez, Bilbao Belediye Meclisi Kültür Müdürü Inaki Lopez De Aguıleta, UCLG Kültür Komitesi “Pilot Kentler” Programı Uzmanı ve aynı zamanda CONARTE Müdürü Lucina Jımenez, UCLG Meksika şehri 21. Kültür Ödülü sahibi aktivisit ve araştırmacı John Hawkes  ile Avrupa Kültür Vakfı Müdürü Katherine Watson konuşmacı olarak katıldı.

Abdurrahman Şen: “Dünyada kültürel hakların korunmasında sıkıntılar var”

Oturumda ilk konuşmayı yapan Abdurrahman Şen, kültürün her ne şart altında olunursa olunsun insanlığın en temel haklarından olduğu gerçeğine vurgu yaparak konuşmasına başladı. Tüm bireylerin kültürel unsurlara ulaşabilme, katılabilme, bunlardan yararlanabilme, kendi bireysel ve toplumsal kimliklerini geliştirme, yaşatma, sivil toplum kuruluşlarına katılma, gelenek ve göreneklerini yaşama gibi imkânlardan faydalanmada özgür ve eşit olduğunu vurgulayan Şen, 1948 yılından günümüze ulaşan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 27. ve 28. maddelerine rağmen dünyada kültürel hakların korunması konusundaki sıkıntıların devam ettiğine dikkat çekti.

Şen, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kültürel hakların kullanımının hak olduğu gerçeğine rağmen yaşanan sıkıntılar, 69 yıldır uluslararası toplantılarda gündemde olabiliyorsa işleyişte ciddi sıkıntılar olduğu da tartışma kabul etmez bir gerçek olarak önümüzde çözüm beklemektedir. Elbette beklenen; gerçek, adil ve tüm kültürel hakları eşit biçimde koruyacak, kâğıt üstünde kalmayacak bir çözümden yana tüm insanlığın bir an evvel el ele vermesidir. Kültürel haklarına tam olarak sahip olan ülkelerde bireyden başlayarak, söz, yazı, öğreti ve davranış ile kuşaktan kuşağa aktarım yolunu izleyen kültür unsurunun sürdürülebilirliği sağlanmış olur.”

“Tüm ülkeler müzelerinde kendine ait olmayan kültür miraslarını sahiplerine iade etmeli”

Ülkelerin kültürel açıdan gizli veya açık sömürü yaşanması sebebiyle o kültürün sürdürülebilirliğinden bahsedilemeyeceğini ve ayrıca kültürel mirasın korunması da kültürel haklara dâhil olduğunu belirten Şen, dünyadaki tüm kültür örgütlerine şu şekilde seslendi: “Dünya üzerindeki bütün ülkeler, müzelerinde kendi kültürlerine ait olmayan ne kadar kültür mirası obje varsa ait oldukları, koparıldıkları topraklara iade etsinler. Etsinler ki; kendilerine ait olmayan kültürel objeleri sahiplenerek sergilerken kültürel patronluk da taslayabilen bu ülkelerin, “dünyada kültürel hakların korunmasını istiyoruz” gibi söylemlerde haklı olduklarına bundan sonra bir inancımız oluşsun.”

“Milletlerin kültürlerini yaşayabilmesi için yerel yönetimlere büyük görev düşüyor”

Günümüzde her milletin hatta bireyin, sanat anlayışı ve kültürlerinin toplamının yaşadığımız dünyanın zenginliğini oluşturduğunu tüm insanlığın anlaması ve içselleştirmesi gerektiğini dile getiren Şen, “Komşu ülke ve milletlerin kültürel paylaşımlarıyla yerelde oluşacak ittifakların güçlülüğünün başka bölgelere örneklik teşkil edebilecek biçimde genişleyerek yayıldığı bir gerçektir. Var olan beşeri kaynakları insanlık adına bir sorumluluk bilinci içinde kullanarak gelecekte mutlu ve refah içinde bir toplum yaratma heyecanına sahip olma ideali de bu noktada özlenen gelişmelerden biri olarak dikkat çekmektedir. Tam da bu noktada ifade etmeliyim ki milletlerin kültürünü yaşatabilmesi, paylaşımına aracılık edebilmesi açısından ilgili devlet kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına olduğu kadar yerel yönetimlere de büyük görevler düşmektedir.” dedi.

“İstanbullulara kültür alanında  ayrım yapmadan hizmet veriyoruz”

UCLG – MEWA Kültür Komitesi Başkanlığı görevini kısa süre önce devralan İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak tam da bu görev bilinci içinde çalıştıklarını vurgulan Abdurrahman Şen,  özellikle tarihî geçmişinden kaynaklanan kültürel zenginliğine lâyık bir anlayışla çeşitlilik gösteren İstanbullulara, her alanda olduğu gibi kültür alanında da ayrımsız hizmet verildiğine dikkat çekti. Ayrıca Şen, tarihî geçmişi 8.5 asra ulaşan, Roma, Bizans, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemleriyle medeniyetlere beşiklik etmiş bir İstanbul’un kültürünün idaresindeki uygulamacılar olarak üretenler kadar kaliteli bir kültür-sanat tüketicisinin, izleyicisinin, okurunun yetişmiş olmasına yönelik planlı ve programlı, sabırlı ve ciddiye alınmış bir yol izlediklerini belirtti.

“İstanbul’da eşitlikçi ve kapsayıcı bir kültürel gelişme sağlamayı önemsiyoruz”

Şen, İstanbul’daki kültür faaliyetleriyle ilgili katılımcıları şu şekilde bilgilendirdi: “Yetmiş civarında farklı uyruktan insanın yaşadığı var sayılan İstanbul’da her insanın farklı kültürel alanlara ilgisini gözlemliyoruz. Kültürü tüm şehre solutmak için gayret ederken, her noktasına nitelikli kültürel hizmetleri ulaştırarak, eşitlikçi ve kapsayıcı bir kültürel gelişme sağlanmasını önemsiyoruz. İstanbul, kültürel yönetim anlamında da çok aktörlü; yerel yönetimlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, özel aktörler, özel sektör ve vatandaşları ile kültürel yönetimini sağlayan bir şehirdir. Biz de kültürel kalkınma ve kültürel sürdürülebilirlik amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı olarak kültür alanındaki tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek dinamik ve ehil bir kadro oluşturduk. Sivil girişimlere sağladığımız destek ve işbirliğinin; kültürel çeşitliliği koruyan, özgürlükleri genişleten, kültürü toplumun geçmişinin bir parçası olarak kabul ettirecek büyük ve ileriye dönük örnek bir adım olduğu kanaatindeyiz. Bu planlamanın gereği olarak; tiyatro, sinema, müzik vb. tüm sanatları ön plana çıkartarak dünyayı takip etmenin peşindeyiz. Sürdürdüğümüz evrensel işbirlikleri ile yurt dışından sanatçıları şehrimizde ağırlamanın yanı sıra milli, kültürel değerleri ön plana çıkaran çalışmalarımıza birlikte ağırlık vermekteyiz. Uluslararası alanda komşu ülkelerimizden başlayarak; Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika kıtalarındaki çeşitli ülkelerle köklü kültürel ilişkilerimizi daima taze tutmaya çalışıyoruz. Özellikle Kore ile 2013 yılından bu yana devam eden kültürel alışverişimiz sadece İstanbul değil, ülkemizden başlayarak Avrupa çapındaki yansımalarıyla güçlü bir dostluk örneği olarak dikkat çekiyor.”

Abdurrahman Şen, “Unutmayalım ki toplumlararası kültürel ittifaklar kurarak ortak yönlerimizi fark ettiğimizde, farklı yönlerimizi dünya üzerindeki bir renk ve zenginlik olarak görüp tanımaya başladığımızda dünya barışı kazanacaktır. O halde… Yaşasın barış! Yaşasın barışın dışında kimsenin hizmetine girmeyen kültür!” diyerek sözlerini sonlandırdı. 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.