Kamuran İnselel...  ‘HÜLLECİ’ BAŞIMIZI YEDİ!

Kamuran İnselel... ‘HÜLLECİ’ BAŞIMIZI YEDİ!

Son olarak yönetmenliğini Korhan Uğur’un yaptığı başrolleri Ceren ve Emir Benderlioğlu’nun paylaştığı ‘Kız Kaçıran’ adlı sinema filminde rol alan usta oyuncu Kamuran İnselel, Olcay Ünal Sert’e konuştu.

Röportaj: Olcay Ünal Sert

Sanat hayatında 53. Yılı geride bırakan usta oyuncu “Hülleci’ başımızı yedi!” diyerek ilginç açıklamalar yaptı.

-Kamuran hanım sanat hayatınızda kaçıncı yılınız bu yıl?

-1963’ten beri sahnelerdeyim. 1963 yılında Eskişehir Belediye Tiyatrosu’nda profesyonel oldum. 50 yılı aşkın süredir sahnelerdeyim. Kariyer yönetimimi  Tümay Özokur ve ekibiyle birlikte yürütmekteyim.

“KANLARIMIZI SATIP TİYATRO KURMAK İSTEDİK”

-Oyunculuğa nasıl başladınız?

-3 yıl usta oyuncu Şener Kökkaya ile birlikte lisede okuduk. O zamanlar Eskişehir de bir tane lise vardı ve kız-erkek karışık okuyordu. Ve o arada ne oyunlar oynadık Lise adına. Derken özel tiyatro kuralım dedik ve Şener Kökkaya,  ben, Mete İnselel , Yılmaz Büyükerşen ve Erol Şergon diye bir arkadaşımız ile toplam 5 kişi yola çıktık.

Önce mekan baktık. Sanayi odası yeni bir bina yaptırmıştı, onun altı boştu. Gittik oranın yönetim kuruluna yalvardık yakardık ve ‘tamam burayı kullanın’ dediler. 

O zamanlar sponsor yok, tv yok, biraz para toplayalım dedik ve Hürriyet  gazetesinin Eskişehir temsilcisine gittik. Dedik ki biz, “kanlarımızı satıp tiyatro kuracağız.” 

Ve tabi bu gazetenin 1. Sayfasında çıkınca büyük gündem oldu ve sonra bizi Eskişehir Belediye Başkanı çağırdı.

‘Siz tiyatro mu yapmak istiyorsunuz, kan mı satacaksınız?’ dedikten hemen sonra “Ben size tiyatro yapayım” dedi ve 193 kişilik çok güzel bir salon yaptı.  2 ay içinde bitirdi. Eskişehir Belediye Tiyatrosu’nda çok güzel oyunlar oynadık.

‘HÜLLECİ’ BAŞIMIZI YEDİ!

-Hangi oyunlar?

‘Yer’ , ‘Bulvar’, ‘Müfettiş’, ‘Sultan Gelin’ gibi oyunların ardından başımızı yiyen ‘Hülleci’ diye bir oyun oynadık. Ve o oyundan sonra Eskişehir Belediye Tiyatrosu kapandı.  Yöneticileri eleştirdiğimiz için oyuna devam edemedik.

Sonra İstanbul’a geldik ve yıllarca özel tiyatrolarda Altın Karındaş, Ayfer Feray’ın kadrolarında çok güzel oyunlar oynadık.  ‘Anastasia’ ve ‘Kanlı Nigar’ı oynadığımız zamanlar, Münir Özkul, Abdurrahman Palay, Sadettin Erbil, Mete İnselel ve Ali Poyrazoğlu vardı. Çok güzel kadrolarla güzel oyunlar sahneledik.

-Oyunculuk serüveniniz sonrasında nasıl devam etti?

-1975’te kendi tiyatromuzu açtık; İnselel Tiyatro. 7 yıl devam etti, Mete’nin (İnselel) ölümüyle bitti. Sonra ben 5 sene daha sürdürdüm İnselel Tiyatro’yu.

Altan Karındaş ile birlikte çalıştık o dönemde de. Eskiden tabi hocamdı. Birlikte oldukça güzel şeyler yaptık, Sadık Şendil’in oyunlarında oynadık.

Özel tiyatroyu da kapatınca başka tiyatrolarda çalıştım. En çok da Nedim Saban’da çalıştım. Onun tiyatrosunu da beraber kurduk.

Sonrasında Tuncay Özinel ile çalıştım. Söylediğim isimlerin çoğu tabi rahmetli oldu. Ben 72 yaşındayım. (gülüyor)

“ÇOK YETENEKLİ OYUNCULARIM VAR”

-Alanya maceranız nasıl başladı?

-8 sene Alanya da kaldım. Annemin rahatsızlığı sebebiyle oraya yerleşmek zorundaydım. İstanbul’dan koptum tabi. Antalya da iken Belediye’nin orada nikah salonu vardı, ben oranın alt katına hemen tiyatro salonu yaptırdım.  

Gazeteye ilanlar verdik, 500 kişi geldi Belediye Tiyatrosu’na. Ücretsiz tabi nasıl başedeyim, üç kategoriye böldük; çocuklar, gençler ve yetişkinler diye. 8 sene boyunca onlara ayrı ayrı oyunlar koyup yetiştirdim onları.

Annemin ölümüyle Alanya defterini kapattım.  Tekrar İstanbul’a döndüm ve sonrasında her iki tarafta da evim olduğu için çalışmalarımı yine sürdürdüm. Bu arada siyasete de bulaştım. CHP yönetimine girdim ve Alanya da oldukça güç kazandım.

Ayrıca Türkan Saylan’ın kurucusu olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin Alanya şubesini kurdum. 8 sene zarfında Devlet Hastanesi’ne bile oyun koydum. Onlar o kadar profesyonel oyuncu oldular ki devamını istediler. Bende gide gele geçen seneye kadar onlara oyun koydum.

Koyduğum oyunlardan 4 tanesini  ben kendim yazdım.  Bu sene de Alanya Sahne Sanatları’nı açtık. Orada çocuk ve yetişkin grubuna dersler veriyorum. Özel günlerde de çocuklara oyun koyduruyorum. Onları küçük skeçlerde oynatıp, yerel tv’lere veriyorum. Böyle aktivitelerimiz var.

-Yeni jenerasyonu nasıl buluyorsunuz?

-Benim çok yetenekli oyuncularım var. Hele bir tanesi müthiş yetenekli, ona hep kafa rol veriyorum tabi.

VOLKSWAGEN TUTKUNU

-Volkswagen tutkunusunuz aynı zamanda değil mi?

-Evet. 1964 model bir Vosvos’um var.  Ona çok büyük masraf ettim. Bakımdan sonra tabi gıcır gıcır oldu. Onu Alanya’da bırakıyorum. İstanbul’a getirmiyorum. Birde Volkswagen Clubü kurduk.

12 tane var ama bir çoğu benim yaşıma denk. (gülüyor) Onları konvoylarda ve festivallerde kullanıyoruz. Alanya da Almanlar çok tabi, onlar sürekli fotoğraf çektiriyorlar.

-Aynı zamanda şarkıcı Müfide İnselel’in annesisiniz..

-Evet o da sanatla ilgili hem müzik yapıyor, hem oyuncu.

-Ailece sanatçısınız ne güzel…

-E tabi, babadan kaynaklı…

‘KIZ KAÇIRAN’DA EVDE KALMIŞ, KISMET ARAYAN BİR KADINI OYNUYOR

-‘Kızkaçıran’ sinema filminde nasıl bir rolü oynadınız Kamuran hanım ?

-Orada çok komik bir rolü oynadım.  Son olarak Abdullah Şahin ile birlikte ‘Entrikalı Dolap Komedisi’ diye bir tiyatro oyununda rol aldım.

O da çok komik bir roldü, Abdullah (Şahin) ile birlikte Anadolu turnesine çıktık. Abdullah Şahin kadın kılığında beni karşılıyor. Birlikte fal baktırma sahnemiz var.

Orada çok eğleniyoruz.  Evlenememiş kısmet arayan bir kadını oynadım. Sonra ‘Kız Kaçıran’a gelince, siz beni tiyatro da seyredip de mi çağırdınız dedim.  ‘Yok, izlemedik’ dediler ama aynı rol.  (gülüyor)

Yönetmenimiz Korhan Uğur, Azeri bir oyuncu var ismi Kamuran, ben gidince benimde rolümün adını Kamuran yaptı ve iki Kamuran olduk biz sinema filminde.

Yine ben o Kamuran’ın başının belası, yine asılan bir Kamuran oldum. Sanki o oyunun devamı gibi ama çok güzel oldu. Hakikaten komik bir film oldu. İnşallah gişesi bol olur.

GERÇEK OYUNCULUK SAHNEDE BELLİ OLUR

-Günümüzün popüler dizi oyuncularını nasıl buluyorsunuz?

-Kıvanç Tatlıtuğ ile “Gümüş” dizisinde birlikte oynadık. Son derece başarılı, saygılı bir oyuncu.  Genel olarak konuşursam bana göre oyuncular var, özellikle tiyatro kökenli.

Ben de onlardanım. Ve dizilerde de çok başarılılar. Ve birde bana göre diziciler var. Onlar sadece dizi için, bilemiyorum sahneye çıksalar ne yaparlar.

Gerçek oyunculuk sahnede belli olur. Mete’nin (İnselel) çok filmi vardır. Eskiden dvd, video film falan yoktu.

Ve sette çok tekrar yaptıran oyuncuyu almazlardı. Çünkü 3-5 kere tekrar yaptırdın mı masraflı oluyor. Şimdi 10 kere tekrar yaptırıyorlar. Onun için yoldan geçen adamı bile almaları mümkün.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.