Safiye Soyman... BÜLENT ERSOY'UN ÇOK ÖZEL HALLERİNİ ANLATTI!

Safiye Soyman... BÜLENT ERSOY'UN ÇOK ÖZEL HALLERİNİ ANLATTI!

Türk Sanat Müziği sanatçısı Safiye Soyman, ‘Dünya Güzellerim’ programında gülmekten kırdı geçirdi. Komik, eğlenceli ve çok sabırlı. Faik Öztürk ile 18 yıldır hayat arkadaşı. “Faik’i ben var ettim. Tek gecelik kaçamağı affederim ama beni aldatırsa....

Röportaj: Canan Danyıldız
[email protected]


‘Dünya Güzellerim’ programında epey dolaştınız ama sonunda döndünüz. Şükür kavuşturana! 

Sorma... Sonunda! Vietnam, Hindistan, Nepal... Öyle bir seyahat oldu ki, çocuklarıma anlatacağım anılarla dolu.

Bülent Ersoy, Banu Alkan, Burcu Esmersoy ve siz! 

Çok zor dört ismi yan yana getirdiler. Ama beni onlar değil, sıcak hava zorladı.

Hangi isim en zordu? 

Banu Hanım. Daha önce sadece bir iki defa karşılaşmıştım. Bülent Hanım yıllar öncesinden arkadaşım. Bülent Hanım’ın yufka gibi yüreği vardır. Bir anda parlar, bir anda söner.
Aç kaldığı zamanlar mı? 
(Gülüyoruz) Onu aç bırakmayacaksın. O zaman siniri tavan yapıyor. Bakma onun cüsseli durmasına. Valla bir şey yemiyor. Portakal suyu, ananasla yaşıyor. 14 saat yolculuk yapıyoruz. Su içmiyor, tuvalete gitmemek için. Titiz, temiz! Haksızlığı sevmez, doğrucu başıdır.

Korktunuz mu oralarda? 

Giderken bir yığın aşı yaptırdık. Böcek sokar, bir şeyler ısırır dediler. Öyle şeylerden korktum. Zaten dört dünya güzeli bu zorlukta, hanımefendiliklerini koruyabilir mi?

Peki, ne öğrendiniz? 

Hayatta oralarda yaşayamam! İnan dönüşte ülkemin toprağını öptüm. “Bir daha gider misin oralara” desen, hayatta gitmem.

‘TÜRKİYE’DE ÇEKİLDİ’ LAFLARI DEDİKODU

 

 

“Programın bir kısmı Türkiye’de çekildi” diye haberler çıktı... 

Kesinlikle dedikoduydu. Bizim işimiz çok reyting aldı. Oradaydık.

Kimin egosu sizi zorladı? 

Burcu çok iyi bir kız, ama etliye sütlüye dokunmadı. Sessiz kaldı. Benim egom hiç yoktur. Banu ve Bülent Hanım’ın arasında yatıştırıcı görevi gördüm. Dalaşmalar oluyordu, ertesi gün kimsede küslük kalmıyordu.

Bütün kavgalar gerçek miydi?

 

 

Evet. Kameralar kapandığında daha büyük, saç saça baş başa kavgalar bile oluyordu! Kimse ayırmıyordu, saldım çayıra mevlam kayıra! Banu çok zor, dediğim dedik sabit fikirli. Kendini 80’lerde, 90’larda sanıyor. “Dön kızım, artık oralarda değiliz” diyorsun, anlamıyor.

“Bırakıyorum, yeter” dediniz mi? 

Vietnam’a gelirken bavullarım Nepal’de kaldı. Elbisesiz, iç çamaşırsız kaldım! Akşamdan çamaşırlarımı yıkamak zorundaydım. Bülent Hanım’dan kıyafet ödünç aldım. Pahalı saatim kayboldu. Çok ağladığım şeyler oldu...

BÜLENT ERSOY’U KESELEDİM, TENİ KAYMAK GİBİ

 

 

Geldikten sonra, buraya adapte olabildiniz mi? 

Zorlandım, psikologa gittim. Terapi gördüm birkaç seans. Antidepresana başladım. Her an, “Benim dediğim olacak” diyen bir Banu, bir de doğrucu başı Bülent Hanım... Kolay mı?

Ne yapıyordunuz? 

Her gece arar, “Sofi, gel kız dizi izleyelim benim odada” der. Çok temiz kadın, 2 buçuk saat banyo yapıyor! O kral dairesinde kalıyordu, biz normal odada. Bir gün kapıyı çaldım, öldü mü kaldı mı diye...

Bu kadar saat banyo yapılır mı? “Sofi kırklandım, Ganj nehrinden sonra” dedi. Onu keseledim. Böyle vücut yok, teni kaymak! O bacaklar, o vücut... O kadar güzel ki! O göğüsler... Hiçbir yerinde ne tüy, ne selülit... Bayıldım. Bu kadar mı güzel olur insan. Tam kadın gibi kadın!

Makyajsız nasıl?

 

 

Makyajı beş saat sürüyor. Ojesiz dışarı çıkmaz. Makyajsız da gördüm, çok güzel! Bir de aşırı dindar, duasız dışarı çıkmaz.

Gece yemeleriniz de pek komikti... 

Hem de nasıl! Bülent Hanım diyor ki, “Ara tavuk söyle...” Bende İngilizce ne gezer. Arıyorum, “I am chicken” (ben tavuğum) diyorum, anlayan yok! Çubuk kraker isteyeceğiz, anlatana kadanam ağlıyor, çubuk gösteriyoruz olmuyor.

Kimseyi kıskandınız mı?

 

 

Bülent Hanım, diva. Ona büyük saygı vardı. Belki bu ilgi Banu’yu rahatsız etmiştir. Ama ben onu üstad kabul ediyorum, bilgisine eğilirim. Fakat kıskanmadım. Ben kibar ve hanımefendi davrandıkça, ezik diyorlardı bana.

Egosuz sanatçı mı olur Safiye Soyman! 

Safiye Soyman, ben sana doymam! Sıfır egoluyum. Çok görüp geçirdim. Bolluğun içinde yaşadım. Kültürüm, geldiğim yer belli. Hazmettim. Yer sofrasında da yerim, protokolde de! Bülent Hanım azıcık gülsün diye gözünün içine bakıyordum.

Komik duruma düştüğünüz çok oldu, alay ettiler. Rahatsız olmadınız mı?

 

 

Hiç kızmam. Gülerlerse gülsünler, ne olacak? Bülent Ersoy’u da guru sanıp eğildiler biliyorsun.

BİZİM EVİN REİSİ HER ZAMAN FAİK'TİR

 

 

Faik bey'le aranız nasıl?

O benim bu kadar iyi biri olmama kızıyor. Kendi de öyle iyi bir insan. Sorumluluğum var benim, istesem de sıkılamam.

İşleriniz nasıl? 

Hindistan’dan döndüğümüzden beri iş yağıyor. Faik’le film projemiz var. Mutlaka bir TV programı yapacağız. ‘Nankör’ ve ‘Bir nefes Gibi’ şarkılarımın da klibi çekildi.

Huzurlu musunuz?

 

 

Çok mutluyum, huzurluyum. Oğlum Harun rahatsız biliyorsun. Madalyonun iki yüzü var. Hayatta neler var, biz nelerle uğraşıyoruz. Oğlum bir gün ayağa kalksa...

Kızınız Ümran ile aranız nasıl?

 

 

Gayet iyi. Aynı zamanda anneanneyim, kızımın iki çocuğu var. 13 yaşında evlendim, 14 yaşında çocuk sahibi oldum. Hayat hikayem öyle böyle değil. Kitap yazacağım.

Faik Bey'le temsili gelin-damat olmuştunuz; niye evlenmediniz?

 

 

Böyle çok daha mutluyum. İmzaya sinir oluyorum. Faik’le çok iyi arkadaşız. O olmasaydı üzüntülerimle mahvolurmuşum.

Sizi hiç kırdı mı?
18 yıl oldu, bir kez bile üzmedi. Faik bana limandır. Adam gibi adamdır, evinin sorumluluğunu taşır. Onu kaybetmeyi istemem, o benim sevgilim, gönlümün kralı.

  • Kıskanılacak bir ilişki...

    Böyle geldi böyle gidecek. Allah azdırmasın, kudurtmasın! Dip dibe yaşamıyoruz, her an birlikte değiliz, o yüzden 18 yıl sürebildi.

    Evin erkeği o mu?

    Hayal erkek o! Fiziken olmasa bile, evin reisi. Evi o geçindirir. Markete uğrayıp bir şey getirsin, ölürüm ona. Altınlar, evler, arabalar beklemiyorum. Bana zeytin, peynir alsın, yeter.

    Size de çok düşkün...
    Düşkündür. Biri bana bir şey desin... Çok da kincidir. Onun fazla sevgisi bazen sıkıyor. 18 yıldır daha bir kadına baktığını görmedim.

    Öyle midir hakikaten?

    Yaptıysa da ben görmedim, duymadım. Helal olsun. Aldatırsa silerim, atarım ama gözümle göreceğim. Dedikoduya inanmam!

    Kaçamak yapmamış mıdır?

    Belki kaçamak yapmıştır, her erkek yapıyor. Görseydim, affetmezdim. Bir gecelik ilişkiyi yaralı bir şekilde affederim ama ciddi ilişkiyi asla.

    Fena...

    İhanet ederse Türkiye’yi terk etsin. Halkım onu yaşatmaz, taşlar. Onu ben var ettim. Bunun farkında, Faik benden çok korkar. Tek pişmanlığım ondan çocuğumun olmaması.

Kaynak:www.posta.com.tr

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.