Seyyal Taner... 'BENDEN BAŞKA UZAYDAN GELMİŞ BİR STAR VAR MI?'

Seyyal Taner... 'BENDEN BAŞKA UZAYDAN GELMİŞ BİR STAR VAR MI?'

Türk pop ve rock müziğinin sıra dışı, cesur ve bir o kadar dobra söylemleri ile farkındalığını ortaya koyan Seyyal Taner, geçmişe ve ve geleceğe dair biriktirdiklerini Magazinkolik okuyucularıyla paylaştı.

Röportaj; Özlem CİNİC

Hazırlık; Çiğdem SANCAK

Her zaman farklı müziği ve sahne showları ve dostluklara verdiği özenle dikkatleri üzerine toplayan Seyyal Taner samimi tavırlarıyla gönüllerimizi fethetti. Onun söyledikleri onun izinden gitmek isteyenlere adeta bir rehber. İşte dünden bugüne Seyyal Taner…

 

-‘’Seyyal hanım 30 Nisan’da gerçekleşecek bir geceniz var. Sizin müziğinizi seven ve dinlemek isteyenlere bu özel gece için neler söylemek istersiniz?’’

-‘’30 Nisan Pazar günü Nişantaşı’nda Sofa Hotel’i üstünde Frankie gece kulübünde bir gece yapacağım. Kendi orkestramla birlikte ‘’Seyyal Şarkıları’’ söyleyeceğiz. Güzel ve keyifli bir gece olacak. Birçok arkadaşım o gün konseri dinlemeye gelecek.

Selçuk Ural, Ali Rıza Binboğa, Nil Burak, Fuat Güneri, Şebnem Ferah sayabileceğim birkaç isimden bazıları. Buradan bu geceyi duyan tüm müzisyen arkadaşları bu keyifli ortama davet ediyorum.

                   İŞTE SEYYAL TANER'İN HAYATINDAN KARELER

-‘’Karşımda hala enerjisini koruyan pozitif enerji saçan bir Seyyal Taner var. Peki çocukluğunuzda nasıldınız?’’

-Çocukluğum derler ya enerjik falan evet öyle sayılırdım ama yaramaz değildim. Büyüklerimi hiç üzmedim, keyifli bir çocukluk geçirdim. İyi bir öğrenciydim, söz dinlerdim.

Güzel de okuyordum. Ama içimde hep müzik aşkı vardı. Bunun yanı sıra spor kollarında okulun farklı aktivitelerinde ,güzel sanatlarla ilgili ne varsa hep içinde oldum. Uzun atlama yaptım, maraton koştum birçok ödüller aldım.

Kısacası o içimdeki enerjiyi bu tür uğraşlarla attım. Büyüklerime saygılı bir öğrenciydim. Çok çalışkandım diyemeyeceğim ama iyi bir talebeydim. Özellikle yabancı dillere ve güzel sanatlara çok ilgim vardı. Nasip oldu İspanya’ya gittim orada İspanyolcamı geliştirdim.

Okuldayken ek diller İngilizce ve Almanca idi. Bir müddet Almanya’da kaldım ve bu dili iyice pekiştirdim. Yani İngilizce, Almanca, İspanyolca falan idare eder vaziyetteyim.’’

-‘’Peki müzikle nasıl tanıştınız?’’

-‘’Ailemdeki büyüklerin hemen hemen hepsi müzik aleti çalmaktaydı. Çok müsikinaz bir ailede büyüdüm. Özellikle bizim güneydoğular genelde müziği çok severler, gurmedirler, sofraları vardır, muhabbetleri çok güzeldir, misafirperverlerdir. Güneydoğu Anadolu insanına nasip olan tüm bu güzelliklerin içinde büyüdüm.’’

-‘’Aşk sizin için ne ifade ediyor?’’

Aşk demek sağlık demek. Sağlıklıysan elin ayağın tutuyorsa 3 -5 dostun varsa bundan büyük aşk var mı?

-‘’Ya dostluklar … Hakiki bir o kadar candan. Sizin kuşaktakilerin arasındaki bağ çok farklı olmalı değil mi?’’

-‘’Olmaz olur mu!. Nükhet’te benim dostum, Sezen’de benim dostum. O dönem arkadaşlarımı çok severim. Bizim kuşakta hep saygı sevgi vardı.

Kimse kimsenin hakkında kötü söz söylemez  birbiriyle bir yarış içine girmezdi. Çünkü hepimizin rengi, duruşu, tarzı başka idi.Biz birbirimizi kollamazsak bizi kim kollayacak.

Türk sanatçısının Amerikalı, Avrupalı dostu yok .Yani yırtınırız Avrupa’ya açılalım aman Amerika’ya Avrupa’ya gidelim bir şey yapalım diye.Olmaz bu adamlar bizi istemiyor bu kadar basit.

Yapmamız gereken birbirimize sahip çıkmalıyız.Türkiye’deki tüm sanatçıların hepsi el ele olması lazım omuz omuza olması lazım.Türk’ün Türk’ten başka dostu yok lafı o kadar doğru ki!.

Çok kendine özel bir milletiz hayata bakışı duruşu hayatın içinde varoluş stili bile çok kendine özgü bir milletiz. Yani biz Avrupalıya Amerikalıya, Asyalıya benzemiyoruz, biz tüm dünyanın senteziyiz.’’

 

-‘’Kısacası dünyayı temsil ediyoruz diyebilir miyiz?’’

-‘’Kesinlikle… Çünkü tüm kültürlerden besleniyoruz.Geleneklerimiz, örf ve adetlerimiz, vicdanımız, merhametimiz 3 tarafı sularla çevrili oluşumuz, dinlerin mevcut olduğu topraklarla bağımız tartışılmaz. Mesela Urfa peygamberler şehri  bütün evliyaların, sufilerin, aydınlanma toprakları Anadolu toprakları.

Nerden güneş doğudan doğuyor tabiki de doğudan doğuyor ancak mecazi olarak baktığınız zaman Anadolu topraklarından doğuyor. Bütün medeniyetler Anadolu topraklarında doğmuş aklına ne geliyorsa Anadolu topraklarında sentezlenmiş.

Yani başka bir millet yok bu kadar kültürü sentezleyen. Bu yüzden bizi taşıyamıyorlar.Türk insanı kadar merhametli vicdanlı insan bulamazsın.

Biz kendi aramızda geçinemeyiz ama dışarıdan bir tehlike geldiği zaman küt diye yekpare oluruz, omuz omuza dışarıya doğru gülle oluruz dünyayı gezdim hiçbir yerde ülkemde gördüğüm güzellikleri göremedim .’’

-‘’Dolu dolu bir yaşam. İçinizde keşke şunu da yapabilseydim dedikleriniz oldu mu?’’

‘’Magazin yapacaksan namuslu yapacaksın, ucuzlaşmayacaksın!’’

-‘’Yok, hep şükretmişimdir. Çok şükür sağlıklıyız ufak tefek sıkıntılarım var malum uzun yıllar sıkı dans ettim. Rabbim iyi insanlarla karşılaştırdı beni Allah herkesi iyi insanlarla karşılaştırsın.

Dostlarım çok iyidir çok vericidirler. Mehmet Dalmaz gibi dostum var kendisi sanatçı dostudur bir çok sanatçıya rehberlik yapmıştır. Çok iyi dostlarım var, basında televizyonda özellikle bir isim vardır ki o da Nurcan Sabur .

Gönlü zengin doğal bizden biri, pırıl pırıl magazin yapan kimsenin hayatını etkileyecek saçmalık yapmayan lokum gibi  biridir .

Nurettin Soydan ve diğer çocuklarda öyle. Bu çocuklar magazini namuslu yaptı. Dalaşmayacaksın, ucuzlaşmayacaksın. ‘’

 

-‘’O çok sevilen şarkılarınız ve yar aldıkları o muhteşem  albümler hakkında neler söylemek istersiniz?’’

 

-‘’Çok önemli müzisyenlerle çalıştım. Türkiye’de ilk defa Cem Karaca, Barış Manço, Erkin Koray gibi ünlü rockçıların yanında bende ‘’25.Saat ‘’diye bir grup kurdum.

Seyhan Karabay, Sedat Avcı gibi içinde çok değerli müzisyenlerin olduğu ‘’Hardal’’ grubunun kurucusu Aydın Şencan gibi, Tahsin Uluvar gibi, Mustafa Özhan gibi bir daha yerine gelemeyecek öyle sıkı bir grup kurdum ki çaldıkları zaman yer yerinden oynuyordu.

Birkaç yıl onlarla çalıştım ondan sonra ‘’25.Saat’’ grubundan sonra ‘’İpucu Beşlisi’’ grubunu kurdum.Bir süre sonra ‘’Lokomotif’’ grubu ile uzun zaman çalıştık.Daha sonra grup dağılma sürecine girince o zaman bende albümlerde başka başka yollar aramaya başladım.

Farklı müzisyenlerle başka soundların peşine düştük.Trendler değişmeye başlamıştı.Garo Mafyan’la, Olcayto Ahmet Tuğsuz’la, Naciye ,Leyla ve diğer tüm şarkılar üzerinde çalıştık. Olcayto Ahmet Tuğsuz gibi büyük sanat adamıyla çalıştım.

Daha sonraki yıllarda Fahir Atakoğlu’yla ciddi çalışmalar yaptık daha sonra Metin Özülkü devreye girdi, onunla da önemli çalışmalar da bulunduk. Sonrasında bir müddet ara verdim Bodrum’a yerleştim.’’

-‘’Zirvedeyken nasıl böyle bir radikal karar aldınız?’’

‘’Korsan olayı beni sanatıma küstürdü, her şeyden vazgeçip başka yere yerleştim’’

-‘’Korsan olayı Türkiye’de başını alıp gitmişti, baş edilmez haldeydi. Bir televizyon programına elimde buharı tüten albümle tanıtım yapmaya çıktığımda ön sırada oturan seyirci korsan kaseti kaldırıp bakın sizi dinlemeye gelirken kasedinizi aldıkta geldik diyorlardı.

Daha piyasaya bir sonraki gün çıkacak yani düşünün içimizde korsanlar var. Çok kırıldım Bodrum’a çektim gittim. Birkaç sene hiçbir şey yapmadım .Sonra dostlarım sen Seyyal Taner’sin Best Off yapalım dediler ve bu olay güzel ses getirdi.

Sonra prodüktörlerle telif hakkı konusunda telifçiler birbirlerine girdiler. Telifler toplanıyor yapılan işler boşa gidiyor. Müzisyenlerin sanatçıların hakları her zaman bir şekilde sayılamadı.Yapımcılar ile müzik yapanlar arasında duvarlar örülmeye çalışıldı kısacası hep bir krizler atlattık.

 Meslek hayatımızda 90’ların başına kadar iyi gittik diyorum ama yalan 85’ ler ve  90 ‘lar arası çalkantı vardı. 90 ‘da ‘’Alladı Pulladı ‘’ile Unkapanı’na yeni bir soluk getirdim Unkapanı o tarihlerde resmen geberiyordu.

’’Alladı Pulladı’’ öyle bir sattı ve benim albümümden sonra tüm popçular müzik yapmaya başladı. 95 ‘e kadar böyle gitti. 95 ‘de yine sallanmaya başladı gene arabesk mi bu mu derken yine sallanmaya başladık. Her seferinde böyle oluyor.

İşte o ‘’Best Off’tan sonra bir müddet daha bekledim. Selda Bağcan çok kıymetlimdir. Ferhan Üçoklar ve Arda Uskan bu üçü sahneye çıkmama sebeptir. Üçünün ısrarı ile Türkiye’de müzik yapmaya başladım.

Selda’nın firmasından çıkan olan etnik rock diye bir albüm yaptım, çokta güzel bir albüm oldu. Amerika’dan gelen çok kıymetli bir arkadaşım benim gitarist müzisyen aranjör Volkan Başaran başımdaydı, tüm sorumluluk ondaydı.

O dönem çok güzel albüm yaptık ama arkanda büyük şirketler yoksa hiçbir şey yapamıyorsun. Selda kendi yağında kavrulan kendi şirketiyle 20- 30 sene mücadele eden bir kız.

Selda kendi ayakları üzerinde zor duran bir kız. Ben de benim arkadaşım diye ona verdim dağıtımını ,o da öyle kaldı sonra Hakan Eren devreye girdi ve albüm çıktı.

En son yaptığım şey 2 yıldır Barış Manço’nun Orkestrası Kurtalan Ekspres ile sahne yapıyorum.Seyyal Taner- Kurtalan ekspres diye çok güzel konserler veriyoruz..

Barış’taki keyfi benle  buldular.Dolayısıyla onlar mutlu ben mutlu,konserlere gidiyoruz, canlı kayıtlar, hücum kayıtlar yapıyoruz you tube’daki Seyyal Taner TV kanalına koyuyoruz. ‘’

-‘’Sahnedeyken başınıza gelen traji komik olaylar oldu mu?’’

-‘’Hangisini söyleyeyim. Maksim gazinosundayız. Felicata’nın eurovizyonu kazandığı dönem. Şehrazat’a hemen gittim söz yaz diye, hemen yazdı, ertesi gün müzisyenleri topladık, prova, dans derken hepsini 48 saate hallettik.

Sahnedeyim 6 dansçı ile performansımızı sergiliyoruz. Dansçıların şarkı bitiminde beni havaya kaldırmaları gerek. Tam kaldırdılar dansçılardan biri dengesini kaybetti ve ben metrelerce yüksekten o zaman gazinoya gelen sosyete dediğimiz insanların masasına bir düşüşüm vardı ki sormayın.

Allahtan bir şey olmadı ama bende hiç çaktırmadan dans ede ede ayağa kalktım tabii alkış bir kıyamet sormayın.

Bir başka anım var ki hiç unutmam. Antep’ten Kilis’e geldik ortalığı yıkıp yakıyoruz .302 Mercedes otobüsü ve beni seyretmeye gelenler otobüsün  etrafını sardılar, acayip sevgi seliyle koruma eşliğinde konsere girdim.

Konser bitiminde otobüse bindiğimi görenler otobüsün etrafını tekrar sardılar, resmen otobüsü  havalandırdılar. Böyle bir sevgi olabilir mi?’’

-‘’Siz birçok kişi için idolsunuz hala da bu misyonu sürdürüyorsunuz…

-‘’Sanırım öyle bu da bana çok keyif veriyor. Hatta bir gün Tarkan’’ senin gözlerine baka baka Tarkan oldum dedi. Bunlar çok önemli şeyler. ‘’

-‘’Sizin bir de oyunculuk geçmişiniz var. Bu konuyla ilgili gündemde projeleriniz var mı?’’

‘’Cem’in filmlerinde oynamak isterim, çünkü benden başka uzaydan gelen başka star bulamaz’’

-’Biraz evvel arkadaşım yönetmen Deniz Akel ile karşılaştım. Ajans açmış, elime ayaklarıma yapıştı ajansıma bir şeyler yolla ajansa koyayım. Fırsat kalmıyor ki oyunculuk yapmaya. Ama Cem Yılmaz ‘la bir şeyler yapmak çok isterdim.

Son filminde hiç mi aklına gelmedim. Seyyal Taner diye çılgın bir kadın var ve onu bu filminde oynatmayı düşünmüyor. Uzaylı filmi çekiyor benden başka uzaydan gelmiş bir star mı var?

-‘’Malum sanatçılar arasında çekememezlik olabiliyor, sizin döneminizde bu ilişkiler nasıldı?’’

Bizim zamanımızda zaten kendi kulvarlarındaki star olmuş sanatçı sayısı çok azdı. 10 -15 tane büyük gazino ama toplasan 5 -6 tane pop star vardı.

O yüzden hepimiz farklı kulvarlarda farklı yerlerdeydik. Birimizi diğerimizle kıyaslayamazsın o kadar farklı renkleriz ki kimi kimle kıyaslayacaksın.

Aralarında hem kızılderili gibi hem Türk ,çok iyi yabancı şarkılar söyleyen aynı zamanda iyi dans edebilen benden başka kimse yoktu. Oryantaldan bahsetmiyorum. O zamanlar dansı modern koreografi bir yapan kadın sadece bendim.

Vücudumun çok güzel olması, çok iyi dans tekniği bilmem, kıyafetlerimin kimseye benzememesi beni kendi kulvarımda tek yapmıştı. Türkiye taytı bilmezdi taytı,leoparı benimle öğrendi .Deri kıyafetleri giyen sahneye motorsiklet  ile çıkarak Türkiye’de ilkleri başlatmıştım.

-

‘’En çok nelere kızarsınız, olmazsa olmazınız nelerdir?’’

-‘’Yalana, hak yiyene ,hayvanlara eziyet edene tahammül edemem. Bu tür insanlar hakkında  içim neler söylüyor ama kelimelere dökemiyorum.

Hayvanlara, doğaya zarar veren eziyet eden, suyu kirleten toprağa GDO’ları serpen kim varsa nefret ediyorum. Çocuklara, yaşlılara saygı göstermeyen herkesden nefret ediyorum.’’

 

      

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.