SİNAN VE MİMARİ DEHANIN ŞAHESERLERİ SERGİSİ AÇILDI!

SİNAN VE MİMARİ DEHANIN ŞAHESERLERİ SERGİSİ AÇILDI!

Mimarlık tarihimizin en önemli simgesi olan Mimar Sinan, ölümünün 427. yılında “Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri” sergisiyle anılıyor.

Sinan hakkında bugüne kadar düzenlenmiş bu en kapsamlı ve multi-teknolojik sergi, bugün yapılan basın toplantısıyla MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde kapılarını açtı. Serginin bilet satışları Tixbox’ta yapılıyor.

Yaratıcı dehasıyla klasik Osmanlı mimarisinde gerçekleştirdiği eşsiz yapıtlarını hem kültürümüze hem de dünya mimarlık mirasına kazandıran Mimar Sinan, MSGSÜ, Mimar Sinan Araştırma ve Uygulama Merkezi, MSGSÜ İç Mimarlık Bölümü ve Allevents ortaklığında düzenlenen “Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri” sergisi ile anılıyor. 9 Nisan – 31 Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul’daki MSGSÜ Tophane-i Amire KSM’de, ardından da Türkiye’nin ve dünyanın farklı kentlerindeorganize edilecek olan “Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri” sergisinin teknolojik uygulama tasarımları Awesome Broduction imzasını taşıyor. 

Sergi, Türk Hava Yolları, Arlight, Yapı Merkezi, 3dörtgen sponsorluklarında, NTV, Voyage, NG, Zero, medya iletişim sponsorluğu, Çekül Vakfı, BKG, Karmaşık, Bilgi Yayınevi, Dialog, Sennheiser desteklerinde gerçekleşiyor.

Her yaştan ve her kesimden izleyiciye hitap edecek...

“Sinan ve Mimari Dehanın Şaheserleri” sergisi, Sinan’ın mimar, şehirci, mühendis ve örgütleyici büyük bir usta olma sürecindeki üstün mimari ve sanatsal dehasına zemin hazırlayan dönemin sosyal, kültürel ve mimari çehresini, Hassa Mimarlar Ocağı’ndaki takım çalışmasını ve eserlerinin yapım aşamalarını derinlemesine analiz ederek, dönemin hikayeleri ve öne çıkan karakterleri ile tüm ziyaretçileri etkisi altına alacak bir hayat öyküsü ortaya koyuyor.

Bir klasiği, şimdiye kadar alışılmış sunumlarının ötesinde, modern bir anlatımla, ilgi çekici ve bilinmeyen hikayeleriyle anlatan sergide mimarlık ve mühendislik dehası Sinan, yaşadığı dönem ve coğrafyanın etkileşimleriyle, himayecisi olan saray erkanı ile ilişkisiyle ve kendi ağzından otobiyografisiyle tanıtılarak her yaştan, her konumdan ve her bilgi düzeyinden izleyiciye ulaşmak hedefleniyor.

Üç boyutlu görsellerden animasyonlara, dijital haritalarda Sinan eserlerinin takibinden dokunmatik ekranlarda interaktif okuma ve incelemelere kadar çok çeşitli yöntemin kullanıldığı sergide, izleyicilerin Mimar Sinan’ı panolar, dijital gösterimler ve Can Gürzap’ın seslendirmesiyle kulaklıklardan takip edebilmeleri de mümkün olacak. Araştırmacı, öğrenci ve uzmanların oturup inceleme yapabilecekleri, arşiv nitelikli bir masanın da bulunduğu sergide sözlük/sözcük oyunları, dönemin inşaat aşamalarını aktaran canlandırılmış minyatürler, resimler ve müzikler meraklıları ve çocuk izleyicileri 16. yüzyıla doğru enfes bir yolculuğa çıkarıyor.

Serginin bölümleri...

15. yüzyılda inşa edilen MSGSÜ Tophane-i Amire binasının toplam 2000 metrekarelik görkemli sergileme alanında gerçekleştirilen sergide, usta yaratıcının tüm dünya mimarlarına esin kaynağı olan hayatı ve eserleri şu başlıklar altında anlatılıyor:

Sinan’ı Anlamak...

Mimar Sinan’ı her zaman sunulan, bilindik ya da tek taraflı anlatımın ötesinde; kendi ağzından, farklı bakış açılarından ve coğrafyalardan, zaman içinde ona mal edilmiş efsanevi özelliklerden görmek, dinlemek fırsatı sunan bu bölüm, mimarlık dehasının hayatına ve onu Sinan yapan özelliklere genel bir bakış sunuyor. İzleyiciler bu bölümde Sinan otobiyografisinden seçme bölümleri bir ekrandan sayfa sayfa açarak okuyabilecek, mimarbaşının çok yönlü dehasının farklı başlıklarını kulaklıklardan dinleyebilecek, çeşitli görüş ve bakış açılarını tek bir pano üzerinde görebilecek, hakkında üretilmiş mitleri ele alan animasyonu izleyebiliyor.

Kültürel Etkileşimler...

İzleyiciyerin yaşadığı coğrafya ve kültürün etkileri ile büyük mimara yeni bir gözle bakmasını sağlayacak olan bu bölümSinan’ı ve eserlerini, geçmişiyle, yaşadığı 16. yüzyıl içinde parlayan diğer kültürlerle karşılaştırarak görme olanağı sunacak.Sinan’ın çağdaşı Palladio ile karşılaştırıldığı, aynı dönemde İstanbul’un ve Venedik’in benzer yönlerini ortaya konduğu, detaylı bir şema üzerinde aynı çağda Doğu, Batı ve Osmanlı tarih ve sanatının aktarıldığı bu bölüm geçmişin ve çevrenin mimari eserler üzerindeki ilgi çekici etkilerini izleyicilere aktarmayı hedefliyor. Ayasofya’nın aşılamayan mimarisi ile Sinan’ın rekabeti ve bu rekabetin rövanşı da resimler ve ilgi çekici bilgilerle bu başlık altında yer alıyor.

Mimari Adap...

İzleyicilerin, Sinan’ın eserlerine, mimarlığın altında yatan hiyerarşik, kültürel, coğrafi, dini, yapısal adap kodlarını çözerek bakma imkanı bulabileceği bu bölümde, ışıklı piramitler, çizimler, haritalar ve seslendirmeler aracılığıyla, mimaride birinci dereceden etkisi olan kurallar ile dönemin toplumsal dokusunun dini yapıları nasıl şekillendirdiği aktarılıyor.

Himayeciler ve Mimar Sinan...

Bu bölümde ziyaretçiler mimarlığın destekçilerle var olduğu bir dönemde yapıların ortaya çıkmasında en önemli etken olan himayecilerin sponsorluk süreçlerini, mimarbaşıyla ilişkilerini, bulundukları statüye göre şekillenen eserlerin hikayelerini seslendirme aracılığıyla dinleme, dönemde kadının yeri ile himayeci kadınların hikayelerini illüstrasyonlar aracılığıyla izleme olanağı buluyor.

Hassa Mimarlar Ocağı...

İzleyicilerin Sinan’ı, kendisinden önce gelen ve kendisiyle birlikte gelişip büyüyen Hassa Mimarlar Ocağı’ndan ayrı tutmadan, mimari ve şehir planlamasının, bir ekip işi olduğunu ve bu düzenin nasıl yürüdüğünü fark ederek değerlendirebileceği bu bölüm, Sinan’ın meslektaşlarını, usta ve işçilerini, dönemin inşaat süreçlerini, bu süreçlerin devlet mekanizması ile bağlarını, canlandırılmış minyatürler aracılığıyla izlenebileceği bir projeksiyondan 16. yüzyılın yapı dünyasının kapılarını aralıyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.