UYKU APNESİ RİSKİNİZ VAR MI?‏..

UYKU APNESİ RİSKİNİZ VAR MI?‏..

Kadınların en az yüzde 2’sinde, erkeklerin de en az yüzde 4’ünde görülen ve en tipik belirtisi şiddetli horlama olan “uyku apnesi sendromu”, uyku sırasında tekrar eden nefes durmalarıyla karakterize bir hastalık.

Tedavi edilmezse uzun dönemde kalp damar hastalıklarına, hatta kalp krizine bile yol açabiliyor. Üstelik son yıllarda çağımızın önemli bir sorunu olan “obezitenin” artmasına paralel olarak görülme sıklığı da giderek artıyor.

Obezite uyku apnesine neden olan en önemli etken olsa da, başka faktörler de bu anlık solunum durmalarından sorumlu oluyor. Örneğin sigara ve alkol kullanımı, uyku eğilimini artıran bazı ilaçların kullanılması ve genetik öykü gibi.

Acıbadem Taksim Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Ahmet Erdem Kılavuz tüm bu faktörlerin yanı sıra aynı zamanda baş ve boyundaki yapısal problemlerin de uykuda anlık solunum durmalarına neden olabileceğine dikkat çekiyor!

Yüzünüzden test edin… Uyku apnesi riskiniz var mı?

Aşağıda yer alan faktörler horlamanın yanında havayolunda anlık tıkanma ve daralmalar yaratabiliyor. Bu durum da uyku apnesi denilen anlık solunum durmalarına yol açabiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Ahmet Erdem Kılavuz aşağıda yer alan etkenlerden biri bile varsa zaman kaybetmeden bir hekime başvurmanızı öneriyor.

  1. Boynunuzun çapı geniş mi? Erkeklerde 43 cm’den, kadınlarda 40cm’den daha kalın boyun çevresi, uyku sırasında çökmeye ve hava yolunda baskıya sebep oluyor. Bunun sonucunda da uyku apnesi gelişiyor.

2. Küçük diliniz gereğinden uzun ve damağınız sarkık mı? Bazı kişilerde yapısal olarak küçük dil normalden daha uzun olabiliyor. Sarkık damak ve gereğinden uzun küçük dil uyku esnasında hava yolunu daraltarak horlama ve uyku apnesine yol açıyor.

Yapılan bir çalışma; artan şişmanlığın ve obezitenin de küçük ve dil ve damak yapısındaki değişikliklere yol açarak hava yolunu tıkamaya daha müsait hale getirdiğini ortaya koyuyor.

Ayna karşısında ağzınızı iyice açıp küçük dilinizin dilinize temas edip etmediğini, dil seviyesinden aşağı doğru uzandığını kontrol edebilirsiniz.

3. Küçük çene kemiğiniz yüzünüze göre küçük mü? Genetik olarak bazı kişilerde alt ya da üst çene daha az gelişip daha geride olabiliyor, bu da dil kökündeki dokuların hava koridorunu kapatıp horlama ve uyku apnesine yol açabiliyor.

Normalde üst ve alt çenenin bir uyum içinde kapanabilmesi gerekiyor. Yandan bakışta ise alt çene ve burun tabanı aynı hizada olmalı.

4.  Burnunuzda darlık var mı? Burnun orta duvarının çarpık olması durumunda hava akımı bozulabiliyor ve uyku apnesi gelişiyor. Burun deliklerinden birinden ya da her ikisinden nefes almakta zorluk çeken, geceleri ağzı açık uyumak zorunda kalan kişilerde uyku apnesi ve horlama şikayetleri daha çok görülüyor.

Burundaki darlıklar kemik eğrilikleri ve et büyümeleri gibi problemler burun deliklerinden alınan nefes kalitesi ve miktarı karşılaştırılarak belirlenebiliyor. Veya aynaya burundan nefes verip buğulanan kısımları birbiriyle karşılaştırarak da anlayabilirsiniz.

3 tipik belirtisine dikkat!

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Ahmet Erdem Kılavuz “Devamlı ve uzun süredir devam eden horlama, gündüz aşırı uyku hali ve anlık uyuklamalar ile yakınları tarafından fark edilen uykuda nefes durmaları, uyku apnesinin tipik 3 belirtisini oluşturuyor” diyor.

Bunların yanında, gece nefes durmaları sırasında uyanma ve çarpıntı, yorgun-dinlenmeden uyanma, sabah baş ağrıları yakınmalarına da sık rastlandığını belirten Dr. Ahmet Erdem Kılavuz, halsizlik, cinsel istek ve performansta düşme, gece sık tuvalete çıkma, depresyon ve sinirlilik halinin de uyku apnesinin diğer belirtilerini oluşturduğunun altını çiziyor.

Polisomnografi testi ile kesin tanı

Uyku apnesi tanısında önce hasta ve hasta yakınlarından detaylı bir öykü alınıyor. Bunun ardından detaylı bir kulak burun boğaz muayenesi yapılıyor.

Dr. Ahmet Erdem Kılavuz, uyku apnesinin tanısını kesinleştirmek için günümüzde altın standart olarak nitelendirilen “polisomnografi” testine başvurulduğunu sözlerine şöyle devam ediyor:“ Bu yöntemle hastanın uyurken kalp atışları, oksijen düzeyinin yanı sıra beyin dalgaları, göz hareketleri, kas gerginliği ve göğüs kafesi aktivitesi izlenip, kayıt altına alınıyor.

Bu test sonucunda hastanın uyku süresince alınan kayıtları sonunda bir skorlama yapılıp, bu skorlara göre uyku apnesinin olup olmadığı ve varsa şiddetini belirleniyor”

“Uyku endoskopisi: Ameliyattan maksimum fayda!

Dr. Ahmet Erdem Kılavuz ameliyat gerektiren hastalara cerrahi bir işlem yapmadan önce, hangi cerrahi yöntemin uygulanacağına karar vermek için tanı amaçlı uyku endoskopisi önerdiklerinin altını çiziyor.

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Ahmet Erdem Kılavuz uyku endoskopisinin tüm dünyada yeni trend olarak probleme yönelik çözüm sağladığını belirterek bu yöntemin avantajlarını şöyle anlatıyor: “Ameliyathane şartlarında anestezi uzmanı tarafından verilen ilaçlar eşliğinde normal uykuya en yakın uyku simülasyonu yaratıyoruz.

Bu esnada kamera vasıtasıyla tüm üst solunum yollarını inceliyoruz ve hangi seviyede ne şiddette tıkanma ve daralma varsa ona yönelik ameliyat öneriyoruz.

Böylece 30'a yakın ameliyat tekniğinden hasta için hangisinin uygun olduğunu belirliyor ve cerrahi tedaviyi daha efektif kullanıp hastanın ameliyattan göreceği yararı arttırıyoruz”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.