14 Şubat Sevgililer Günü. Bu özel güne ithafen dünyaca ünlü modacı Atıl Kutoğlu ve cemiyet hayatının en güzel kadınlarından biri olan Dj Yasemin Kozanoğlu?nu biraraya geldi.

Kozanoğlu uzun süren sessizliğini ilk defa Ses?e bozdu; Kutoğlu da yoğun iş programı arasında bir gününü çekim için 'Ses'e ayırdı. Ve işte bu harika kareler çıktı ortaya?

Atıl Kutoğlu / "Moda kendimi ifade ediş biçimim"...

Etnik lüksle, modern, sade ama çarpıcı şıklığın buluşması; Atıl Kutoğlu, Avusturya Kraliyet Ailesi'nden dünya starlarına kadar birçok ünlü ismi giydiren dünyaca ünlü modacı, günümüz kadınının hem günlük hayatta hem de davet ve kokteyllerde giyebileceği şık ve abartısız tasarımlardan oluşan bir çizgiye sahip. Kutoğlu'nun Sevgililer Günü'ne özel seçtiği ve bu çizgisini en iyi yansıtan kıyafetlerini, hala güzel, hala çekici ve stil sahibi olan Yasemin Kozanoğlu farkıyla sundu.

Atıl Kutoğlu mart ayında görücüye çıkaracağı 2015-2016 İlkbahar /Yaz Koleksiyonu?nun; Yasemin Kozanoğlu ise üç yıldır üzerinde çalıştığı ve bitirmek üzere olduğu şarkılarının heyecanını yaşıyor şu günlerde.

Ses Dergisi Sevgililer Günü vesilesiyle ikiliyi bir araya getirdi ve söyleşi yaptı.

2015-2016 İlkbahar/Yaz tasarımlarınızdan bahseder misiniz? Yeni sezonda koleksiyonunuzda öne çıkan renkler, tasarımlar, çizgiler neler?

2015 ilkbahar yazında minimalist etnik çizgi hakim koleksiyonuma. Geometrik ve asimetrik kesimler, biraz Güney Amerika biraz Ege?den esintiler, formlar, soft renkler, şampanya ve pembe gibi... Ama yeşil, aqua ve kırmızı gibi farklı ve çarpıcı renkler de var; siyah-beyazın asil birlikteliği de. Yeni koleksiyonda 1970?lerden Amerikalı ikon Talitha Getty?nin tarzı, havası ve biraz da 1990'ların sadeliğini farklı bir yorumla buluşturdum. Volümlü bol kesimler, bazen bedene oturan ve değişik yerlerde dekoltelerle farklı ve seksi bir havaya bürünüyor. Asil, çarpıcı, etnik ve lüks bir koleksiyon diyebiliriz.

"2015 - 2016 Sonbahar/ Kış Koleksiyonu?mda değişik sürprizlerim olacak" ...

Aslında İlkbahar/Yaz görücüye çıktı ama sizin gibi global arenadaki tasarımcılar 2015 - 2016 Sonbahar / Kış tasarımlarını hazırlamaya başladılar bile. Sizin gelecek sezon çalışmalarınızda neler göreceğiz?

Evet, şu anda uluslararası takvimlere uyumlu olarak 2015-2016 Sonbahar/Kış koleksiyonumuzu bitirmek üzereyiz. Ancak bu en yeni koleksiyonumla ilgili tanıtılacağı mart ayına kadar fazla bir açıklama yapmak istemiyorum. Değişik sürprizlerim olacak? Bir yanda imzam olan modern etnik hava devam edecek; ama farklı kesimlerle ve yeni malzemelerle güçlü bir koleksiyon.

Yeni sezonun en öne çıkan trendi ve rengi ne olacak?

Yeni sezonda bence volümlü bol kesimler yeni ve çarpıcı. Ve bir de cut-out?lar, yani tasarımların farklı yerlerinde umulmadık dekolteler veya kumaşlarda delikli enteresan efektler göreceğiz. Artık tek bir trendden bahsetmek zor, her büyük modacı, modaevi kendi trendlerini belirliyor ve kendi çizgisinde ilerliyor. Emprime ve etnik öğeler de yine top trendler olarak devam ediyorlar.

"Mesleğimle olduğu kadar birebir şahsımla da bir elçi gibiyim, tanıtımımıza olumlu katkım olmasından mutluluk ve gurur duyarım."

Türk kültürünü başta Avusturya olmak üzere tüm dünyaya açıyorsunuz. Gerçek bir elçisiniz. Bu size ne hissettiriyor?

Türkiye'yi yaptığım işle tanıtmak bana büyük heyecan ve gurur veriyor. Daha Alman lisesindeki öğrencilik yıllarımdan, AFS ile ABD?ye gittiğim zamanlardan beri ülkemizin dünyada yanlış ve az tanınması beni üzmüştür. Hep Türkiye?nin, kültürümüzün güzelliklerini tanıtmak için seferber olmuşumdur. Moda, Türkiye?yle çok güzel bağdaşan bir olgu ve meslek. New York Fashion Week?te 10 yıl koleksiyonlarımı sergiledim. New York Times, CNN International gibi önemli medya organlarında yer almak kendi koleksiyonlarım kadar ülkemizi de tanıtma fırsatı verdi bana. Avusturya?da Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dışişleri Bakanı ve eşleri hep dostlarım. Hem onlarla diyaloğumda, hem de medyada sıkça yer alarak kamuoyunda Türkiye hakkında hep olumlu düşünceler, duygular yaratmak için çaba sarfederim. Mesleğimle olduğu kadar birebir şahsımla da bir elçi gibiyim, tanıtımımıza olumlu katkım olmasından mutluluk ve gurur duyarım.

?Madonna?yla çalışmayı çok isterdim bir de Sharon Stone hayran olduğum diğer bir isim?

Bir çok Hollywood yıldızını giydirdiniz. Giydirmek istediğiniz bir ünlü yaşayan ya da yaşamayan var mı?

Çok yabancı ünlüyü giydirdim ama Madonna?yla çalışmayı çok isterim. Bir de Sharon Stone hayran olduğum diğer bir isim. Monaco Prensesi Caroline ve kızı Charlotte Cadiraghi de listemdeki diğer önemli ve hoş şahsiyetler!

Giydirmek istediğiniz bir ünlü olduğunda ona ulaşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Biz çok fazla ünlülere ulaşmaya çalışmıyoruz, bazen kendiliğinden yollarımız kesişiyor. En fazla defilelerimize davet ediyoruz. Özellikle New York Moda Haftası?nda çok sayıda ünlü isim defilemizi izlemeye geliyordu ya da stylistlerini gönderiyorlardı. Sonra da beğendikleri kreasyonları bizden talep ediyorlar. Şimdi de yine birçok uluslararası yıldız bizden önemli galalar davetler için elbise alıyor.

Sevgililer Günü için önerileriniz neler?

Sevgililer Günü çok özel bir gün. Bence biraz seksi bir kıyafet tercih edilebilir. Ama sade, şık ve seksi olmalı. Ama her şeyden önce giyenin rahat edeceği, güzel bir akşam yemeğine eşlik edecek, abartısız ama çarpıcı ve hoş bir görünüm en önemlisi. Umulmadık yerde cut-out?lar veya derin bir yırtmaç gibi ufak sürprizlerle Sevgililer Günü daha heyecanlı kılınabilir.

Başarınızın sırrı nedir?

Devamlı yaratıcı, güzel koleksiyonlar çıkartabilmek; basınla ve müşterilerinizle iyi ilişkiler içinde olmak önemli. Ben birden fazla ülkede aktif olmaya ve faaliyet göstermeye önem verdim. Bu da markanızı uluslararası platformda daha yukarılara taşıyor. Bir de devamlı büyümeye, yeni pazarlar yaratmaya çalışmak ve bu konuda stratejiler geliştirmek önemli.

Dünya starları neden sizi tercih ediyor?

Sanırım doğuyla batıyı buluşturan modern kreasyonlarımdan ve markamızın prestijinden dolayı bizi tercih ediyorlar. Bizim kreasyonlarımızla mutlaka farkediliyor ve çok beğeniliyorlar.

Atıl Kutoğlu?nun çizgisini en doğru tanımlayan cümle nedir?

Etnik lüksle, modası geçmeyen modern, sade ama çarpıcı şıklığın buluşması.

Moda sizin için ne ifade ediyor?

Moda kendimi ifade ediş biçimim. Çok sevdiğim, insanlara devamlı yenilikler sunan bir branş. Ve de dünya ve Türkiye için arkasından önemli endüstrileri sürükleyen bir sektör.

Türk kadınlarının modaya bakışını, kıyafetlerini kombinleyişini nasıl buluyorsunuz?

Türk kadını modayı çok seviyor, yeniliklere son derece açık. Ve trendleri kendine uygulamasını biliyor. Kadınlarımızın çoğu kendine yakışan konusunda son derece bilinçli. Onlara birçok tarzı deneyip sonunda kendilerine ait bir tarz yaratmalarını öneririm. Bir de abartıdan ve aşırı makyajdan biraz uzak durmalarını tavsiye ederim. Her şeyin aşırısı ve fazla yüklü giysiler görüntüyü riske sokuyor.

Şık ve stil sahibi kadın nasıl olmalı?

Tarz sahibi olmak; kendiyle, yaşam tarzı ve vücuduyla, mesleğiyle uyum içinde bir giyim tarzını geliştirip onu benimsemiş olmakla oluyor. Felsefeleri birbirine yakın 3-5 marka arasında giyindiğiniz zaman tarz sahibi kabul edilebilirsiniz; birbirinden çok farklı onlarca markadan, sadece moda diye giyiniyorsanız bu iş olmaz. Kadın

saç şekli ve makyajıyla da, ayakkabı seçimleri, taktığı takılarla da tarzını konuşturur.

Kadınlar son dönemlerde özellikle, davetlerde hep siyah tercih ediyor. Bunun nedeni size göre nedir? Siyaha alternatif bir gece kıyafeti rengi olacak mı?

Siyah her zaman kadını ince ve şık gösteren bir renktir. Evet zaman zaman davetler çok fazla siyaha boğuluyor bu doğru. Ama son zamanlarda moda da çok alternatifler var. Örneğin; lacivert çok gündemde. Bej, pudra tonları hatta metalikler, dore ve lame siyahın yerini alacak gibi.

Yasemin Kozanoğlu...

?Hayatı çok seviyorum ve 2015?te herkesin çok daha mutlu olmasını diliyorum. Sabahları mutlu uyanmak benim için çok kıymetli. Hayat o kadar güzel ki, biz insanların hala kıymetini anladığını, kavrayıp yakalayabildiğimizi, hakkıyla yaşayabildiğimizi zannetmiyorum. Hayat beklentilerimle henüz uyuşmasada, ne istediğimi bildiğim için bana sunacaklarına hazırlanıyorum. Ne istediğimi bilerek onun için çalışmanın verdiği hazzı ve bunun önemini anlamak??

?Seneler sonra 2011 yılıydı. Bir gün Winter Music Festivali?ne katılmıştım ve festival bitişi ?Yasemin hayatta en çok zevk aldığın şey müzik? dedim. Eskiden evde yaparken de inanılmaz derecede hoşuma gidiyordu ve o gün tekrar şarkı yapmaya, müziğe geri dönmeye karar verdiğim gün hayat bana mucizelerini sunmaya başladı. Starbucks?a kahve almaya gittiğimde hayatımın ilhamı, bitanecik şarkıcım Lady ve arkadaşı Micheal ile tanıştım. Bu iki yabancı sanki Tanrıdan bana bir armağandı... Lady bana 50 sene opera sanatçılığı yaptığını ve Micheal?ında trumpet çaldığını 50 yıl beraber çalıştıklarını söyledi ve ?Sana şarkı söylememi ister misin?? dedi. Ben de ?çok isterim seni iphone?uma kaydedebilir miyim?? dedim ve arkadaşlığımız başladı. İlk söylediği şarkıdan sonra gözyaşlarımı tutamadım. Ve bana söylediği şarkılara eve döner dönmez alt yapı yazmaya başladım; yani müziğe geri dönmek istediğim gün şarkıcım ile tanıştım. Bu öyle bir şey ki, bir şey yapmak istiyorsunuz ve aynı gün Tanrı size yapmak istediğiniz şeyin ana kaynağını gönderiyor. Çalış diyor, yap diyor? Çok minnettarım.?

?Severek yaşamak ile hayatın olumsuzluklarına odaklanarak yaşamak arasında çok fark var. İkisini de deneyimliyorum. Olumlu düşünce mutluluk hormonu salgılatıyor, insanı harekete geçiriyor. Ve mutlu insan daha verimli oluyor. İnsanın morali bozuksa etrafa kötü davranma eğiliminde oluyor çünkü rahatlayıp, içindeki zehiri çıkarması gerekiyor. Olumsuz ruh halindeyken düşük enerji yayıyoruz. Her şey rutin oluyor, sorumluluklarımızın hakkını veremiyoruz. Böyle anlarda verdiğimiz kararlar bizi olduğu kadar çevremizi de etkiliyor.?

?Müziği çocukluğumdan beri seviyorum, şarkı sözleri benim için müthiş önem taşıyor. Çünkü verdiği mesaj önemli. Çocukluk yıllarımda da klasik müzik eşliğinde saatlerce buz pistinden kayardım. O hissi çok özlüyorum. İlk 15 yaşımda Ministry of Sound Club?a gittiğimde büyük şok geçirmiştim; orada çalan şarkılar ve sözleri benim meleklerim oldu, bana yön verdi. Müzik benim kitabım, refarans noktam oldu bu hayatta. Uzun süre çok sıkı bir dinleyici oldum sonra evde müzik yapmaya başladım. Derken; dj oldum ve yaşadıklarım pek hoşuma gitmeyince müziğe küstüm.?

?İyi hissetmek için kendini geliştirmek, çaba sarf etmek, üretmek şart. Ve tüm olumsuzlukları bir engel olarak değil, bir basamak olarak düşünmek gerekiyor. Bir şeyi gerçekten çok isterseniz başarırsınız. Kendinizi geliştirmek için neyi sevdiğinizi bulmak, onu uygulamak, hayatı iyi ve mutlu yaşamanızı sağlıyor. Kendimi en iyi hissettiğim zamanlar bir şeyi aşkla, sevgiyle yaptığım zamanlar. Müzik yaparken, doğada olduğumda, bir şeyler keşfettiğimde, paylaşma anlarımda, yoga ve spor yaptığımda, bir insana faydam dokunduğunda, aç bir hayvanı beslediğimde hissettiklerim dünyanın en güzel hissi? Bu sadece benim için geçerli değil; sevgi sunabilen ve paylaşmayı bilen herkes bu hissi bilir.?

?İnsanlığın nereye gittiğini merak ediyorum. Doğaya ve içinde yaşayan hayvanlara saygılı olup onların da yaşam alanlarına, türlerine sahip mi çıkacağız yoksa onları ve kendimizi yok mu edeceğiz??

?Alaattin?in cini çıksa ve size sorsa: ?Nasıl bir hayat hayal etmek istersin? söyle, dileğin gerçek olacak? İşte benim cevabım: düşüncelerin senin hislerin; hislerin senin hayatın olur.?

?Şu an Lady?nin bana Starbucks?ta ve deniz kenarında söylediği şarkıları bitirmek için çalışıyorum. Müzik yaparken hissettiğim ciddiyet beni mutlu ediyor. Yaptığım müziğin insanlar üzerinde bir etkisi olacak mı merak ediyorum.?