Yüksek Sadakat... 'YAPTIĞIMIZ İŞ RUHLARI TEMİZLEMEK!'

Yüksek Sadakat... 'YAPTIĞIMIZ İŞ RUHLARI TEMİZLEMEK!'

Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu, Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı “Hadi Be”ye Türk Rock müziğinin sevilen gruplarından Yüksek Sadakat konuk oldu.

Grup üyeleri Kenan Vural, Serkan Özgen, Kutlu Özmakinacı, Uğur Onatkut ve Deniz Alemdar, 'Hadi Be' canlı yayınında hem Emre Saygı'nın hem de izleyicilerin sorularını yanıtladı ve bilinmeyen yönlerini anlattı.

Enerjimizin sırrı spor

Kutlu Özmakinacı, “Çok fazla konser veriyorsunuz, bu enerjiyi nereden buluyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Enerjiyle ilgili kendimize gerçekten özen gösteriyoruz. Sağlığımıza dikkat ediyoruz.

Bu gruptaki herkes bir şekilde sporla alakalı. Ben kürek, bisiklet ve yüzmeyle ilgileniyorum mesela. Serkan yüzüyor devamlı. Uğur bisikletle ve yüzmeyle ilgileniyor aynı şekilde. Kenan da toprakla ilgileniyor.”

Kızları etkilemenin yolu: Kumsalda gitarla ‘Akdeniz Akşamları’

Serkan Özgen, “Kızları etkilemek için gitara başlayacağım, ne tavsiye edersiniz?” diye soran izleyiciye esprili bir yanıt verdi: “Ben direkt cevap vereyim;

‘Akdeniz Akşamları’ ile başlayacak, kumsala inecek, ateşi de yakacak, yüzde 70-80 garanti! Tabii ki latife yapıyoruz. Kız tavlamak için müziğe başlanır mı? Büyük komedi yani!”

Bodrum’a yerleştim, dağ başında yaşıyorum

Kenan Vural, Bodrum’a yerleştiğini açıkladı: “Ben artık İstanbul’da yaşamıyorum. Güneyde; Bodrum’da bir köyde, dağ başında bir yerde yaşıyorum.

Bir bahçem var, onunla ilgileniyorum. Birazcık da zor bir arazi, gerçekten büyük çaba gerektiriyor. Ben tabii ki şehir insanıyım.

365 gün buradan uzak yaşamayı hiç düşünmedim. Ama zamanımın büyük kısmını daha rahat edebileceğim, daha nefes alabileceğim, daha sağlıklı şartlarda yaşayabileceğim bir yerde geçirmek istedim.

Tabii ki kolay olmadı hayatımı değiştirmek. Mesela çok sık konserlerimiz oluyor, ben de kaplumbağa gibi bir tane sırt çantası içinde yaşıyorum.

Yine de hiç yakınmıyorum. Çünkü oradaki hayat kalitem, yediğim içtiğim, hayat akışım, teneffüs ettiğim oksijen daha iyi.

Biliyorsunuz müzisyenler geç yatarlar, geç kalkarlar. Ben oraya yerleştiğimden beri sabahları en geç 6.30-7.00 gibi uyanıyorum.

Ve gerçekten uykumu almış, sağlıklı bir insan olarak kalkıyorum. Bir solist olarak benim sağlığım çok önemli.”

Müzik zevklerimiz farklı

Serkan Özgen, grup üyelerinin müzik zevklerinin aynı olmadığını söyledi: “Bizim müzik zevklerimiz farklıdır.

Yine rock tandanslı ama farklı müziklerden hoşlanıyoruz. Temelde, türünün iyisini dinliyor bu grup, ne olduğu önemli değil.”

Rock’ın da iyisi-kötüsü var

Kenan Vural, kimleri dinledikleri sorusunu şöyle yanıtladı: “Bir müzik, sadece ona adını veren tanımdan dolayı iyi ya da kötü olamaz.

Pop müziğin de iyisi vardır kötüsü vardır, rock’n roll müziğinin de iyisi vardır kötüsü vardır, cazın da vardır.

Önemli olan, bu türler içinde nitelikli olanları ayrıt edebilmek. Biz de kendi estetik değerlerimiz doğrultusunda nitelikli müziği niteliksiz olandan ayırabilecek akıldayız. Dolayısıyla iyi şeyler dinliyoruz.”

 Walkman hayatımı kurtardı

Serkan Özgen, hayatının dönüm noktasını anlatırken wlkman’in yaşamını değiştirdiğini söyledi: “Ben müziği hep çok sevdim.

Hep müzik dinleyerek uyudum, hayal kurmama müzik yardımcı oldu. Mesela walkman benim hayatımı kurtardı. Benim için gelmiş geçmiş en güzel icatlardan biriydi.

Yanında müzik taşımanı sağlayan ilk alet walkman’di. Mucizevi bir şeydi o dönem için.” Kutlu Özmakinacı da “Müziğin taşınabilmesi devrimdir gerçekten” yorumunu yaptı.

Bir gruba iki kel fazla!

Kutlu Özmakinacı, Instagram’da paylaştığı şapkalı fotoğrafı ekrana getirilip neden hep bere ya da şapka taktığı sorulunca şöyle dedi:

“Serkan dedi ki; ‘Senin de kafa açık, Kenan’ın da kafa açık. Bir gruba iki tane kel fazla. Seni örtelim.’ Ve o şapkayı gidip bir öğrencisinden zorla alıp bana verdi.

Hiç saç ektirmeyi düşünmedim. Ben düşünmüyorum da, bunun lafı geçtiğinde de dünyada sanki saç ektirmemesi gereken bir tek benmişim gibi herkes ‘Asla ektirme’ diyor.

Çünkü ben böyle çok karizmatikmişim.”

 Akustik albüm geliyor

Kutlu Özmakinacı, akustik albüm hazırlığında olduklarını açıkladı: “Akustik albüm yapacağız. O projede de daha önce çok öne çıkmayan şarkılarımızı ağırlıklı olarak kullanacağız.”

Yaptığımız iş; ruhları temizlemek

Özmakinacı, müziğin iyileştirici gücünden bahsetti: “Müzik halk için yapılır her şeyden önce.

Eğer bu işi halk için yapma bilincine erdiyseniz, Âşık Veysel gibi, Neşet Ertaş gibi, iyi insan olmayı da öğrenmek zorunda kalıyorsunuz zaman içerisinde.

Müzik, sizi git gide daha iyi bir insan haline getiriyor. Çünkü asıl sorumluluğunuz, insanların ruhlarını yıkamak.

Yaptığımız iş en temelde budur; hayatın kötü yönlerinin kirlettiği ruhları temizlemek, onları tekrar iyi insan haline getirmek ve o iyiliğin çoğalmasını sağlamak.”

 Onlarla aynı sahneyi paylaşmak isterdik

“Kiminle aynı sahneyi paylaşmak isterdiniz?” sorusuna Kutlu Özmakinacı “Âşık Veysel ve Zeki Müren”, Serkan Özgen “The Beatles’ın herhangi bir üyesi”, Kenan Vural “Ayten Alpman ve Müslüm Gürses”, Uğur Onatkut “Barış Manço” ve Deniz Alemdar da “Frank Zappa” yanıtlarını verdi.

 Eurovision’da sıramızı savdık

“Eurovision’a yeniden gider misiniz?” sorusuna Kutlu Özmakinacı “Biz sıramızı savdık. Başka bir arkadaş ya da ekip temsil ederse daha doğru olur” yanıtını verdi. Uğur Onatkut da “Olmaz o iş, net!” dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.