İsrafil Köse'nin menajeri Emin Albayrak, kazayıhurriyet.com.tr'ye anlattı: İsrafil uzul yıllardır motor kullanıyordu. Dün sabah motoruyla Kadıköy'e giderken park halindeki bir taksi aniden kapısını açınca çok şiddetli bir çarpışma olmuş.

Yaklaşık 30 metre sürüklenmiş. Kaskı olmasına rağmen çok ağır yaralanmıştı.  Bu sabah 02.30'da beyin ölümü gerçekleşti. Çok üzgünüz'

Köse'nin eşi Şengül Köse: Komada ama yaşıyor
Hastane önünde basın mensuplarına açıklama yapan oyuncu Köse'nin eşi Şengül Köse, eşinin dün sabah saat 06.30'da arkadaşlarıyla bir mekandan çıktıktan sonra motosikletine bindiğini söyledi. 
Eşinin, Kadıköy'deki Ayrılıkçeşme durağında kasisten geçerken frene basmasına rağmen duramadığını, sağ şeritte ters istikamette park halinde duran taksi sürücüsünün açtığı kapıya çarptığını aktaran Köse, şunları kaydetti: 
"Eşim motosikletiyle 14 metre sürüklendikten sonra kaldırıma çarpıyor. Olay yerindeki görgü tanıklarının söylediğine göre kaza anında kalbi duruyor.

Önce vatandaşlar kalp masajı yapıyor daha sonra kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri kalp masajına devam ediyor.

Hastaneye ölü olarak getirilen eşim burada 3 saat yapılan kalp masajıyla hayata döndürülüyor. Ardından çekilen MR sonucunda eşimin beyinde kanama olduğu görülüyor. Doktorlar tarafından yapılan müdahaleyle beyin kanaması durduruluyor.

Kaburgaları kırık olduğu için sağ ciğerinde kanama meydana geliyor. Şu an bilinci kapalı, komada, yaşıyor, nefes alıyor ama duaya ihtiyacımız var."

'GÖZLERİMDEN KAYAN YAŞ İLE UYANDIM'

İsrafil Köse'nin yakın arkadaşı Umut Oğuz, acı haberin ardından duygularını şu sözlerle dile getirdi;

'Gözlerimden kayan yaşla uyandım. Hissettim belki gittiğini. Her şeyi atlattın, bunu da atlatırsın dedim. Yavrun için dön diye dualar ettim.

Başında nöbet tutan Çeto'yu aradım. Gitti dedi. Şaka yapıyordur dedim. Öldü dedi. Düğüm var ya o düğüm. Gık edemezsin. Kalırsın mal gibi.

Kusuruma bakma ama bu olmadı kardeşim. Gördüğüm göreceğim en sorumsuz, en zararsız, en rahat adamdın ve işte o rahatlığın aldı seni bizden.

Hep ölmeye oynadın. Belki gitmek istedin ama gittiğin yerde bu dünyadaki dostlarına yaptıklarını yapma. Bizi üzdün oradakileri üzme.

Adın ne zamangeçse gülen ben, şimdi çok ama çok üzgünüm senin yüzünden. Tokatlayıp küfretmek istiyorum seni hep yaptığım gibi, sonra yaptığın bir saçmalığı anlatıp kahkahalarla sarılmak.

Keşke geçen aradığında geç kalmayaydın da bir sarılaydık. Çok saçma gittin kardeşim. Çok. Mekanın cennet olsun.'