Sunuculuğunu Ünsal Ünlü’nün yaptığı, festival destekçilerine teşekkür plaketlerinin takdimi ile başlayan törende, Onur Ödülleri de sahiplerine verildi.

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı Başkanı İrfan Demirkol festivale destek veren kişi ve kurumlara teşekkür ederek, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Çankaya Belediyesi’nin plaketlerini takdim etti.  

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “2019 yılında göreve başladığımızdan beri, biz de kendimizce destek olmaya çalışıyoruz festivale.

Ama Ankara’ya hep şu mesajı vermeye çalışıyorum; artık sanata saygı duyan bir yönetim var Ankara’da.

Sanatın her dalını Ankara’nın her yerinde de yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.

Festivali 32. yılında tebrik ediyorum, inşallah sonsuza kadar gider,” dedi.

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Ben Dünya Kitle İletişimi Vakfı’nı kutluyorum.

Hem Mahmut Tali Öngören’i hem de babam rahmetli Doğan Taşdelen’i saygıyla anıyorum.

Çankaya Belediyesi olarak her zaman sanat ve sanatçının yanında olacağız.

Bu ezbere söylenen bir cümle değil, biz burada olmaktan onur duyuyoruz,” derken Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Yavuzkanat festivale teşekkürlerini sundu ve emeği geçen herkesi kutladı.

Plaket töreninin ardından festivalin Onur Ödülleri olan; Aziz Nesin Emek Ödülü oyuncu Perihan Savaş’a, Sanat Çınarı Ödülü yazar, akademisyen ve edebiyat eleştirmeni Erendiz Atasü’ye ve Kitle İletişim Ödülü mizah yazarı, senarist, yönetmen Gani Müjde’ye takdim edildi.

Açılış töreni süprizlerden biri de önümüzdeki yıl 33. kez düzenlenecek Ankara Film Festivali'nin 3-11 Kasım 2022 tarihleri arasında gerçekleşeceği müjdesinin verilmesi oldu.

Perihan Savaş: “Bu ödülü tüm emekçiler adına alıyorum.”

Sinemada 50. yılını geride bırakan, beyazperdede eşsiz kadın karakterleri ustalıkla canlandıran oyuncu Perihan Savaş’a Aziz Nesin Emek Ödülü’nü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş verdi.

Perihan Savaş, “Bu gece benim için gerçekten çok önemli ve değerli. 50 yıl…

Eğer tiyatroyu da sayarsak 60 yıl, 5 yaşında başladım ben tiyatroya.

Demek ki insanlar yaptıkları işlerde, harcadıkları emeklerde ödülü hak ediyorlar.

Hem de Aziz Nesin Emek Ödülü olunca benim için çok ayrı bir değeri var.

Ben Ankara Film Festivali’nde 1992 yılında jüriydim ve o günden beri festival gelişerek, büyüyerek çok güzel bir yere geldi.

Sizi tebrik ediyorum ve çok teşekkür ediyorum. Ben bu ödülü sinemada bu kadar yıl emek harcamış ama emeklerinin karşılığını alamamış emekçiler adına alıyorum.

Maalesef ki yaptığımız bütün filmler televizyonlarda gösterilmeye devam ediyor, ama telif hakkımızı alamıyoruz. Hâlâ kanun çıkmadı hâlâ bize bir destek yok.

İnşallah ki bütün emeklerimizi almamız adına, tüm emekçiler adına alıyorum bu ödülü,” dedi.

Erendiz Atasü: “Çok yaşasın edebiyat, çok yaşasın sinema!”

Sanat Çınarı Ödülü’nün bu yılki sahibi Erendiz Atasü’ye ödülünü yönetmen Tayfun Pirselimoğlu takdim etti.

Erendiz Atasü, “Çok teşekkür ediyorum hem vakfa hem festivale.

Büyük bir değerbilirlik gösterdiler, gerçekten beni çok mutlu ettiler. Benim ilk aşkım edebiyatsa ikincisi de sinema. Edebiyatla sinemanın çok ortak bir özelliği var.

Şöyle özetleyebilirim; bize yaşamadığımız, bilmediğimiz hayat parçalarını kendimiz deneyimliyormuşuz gibi mâl edebilir ikisi de. Böylece dünyamız genişler.

İnsanlara yaklaşırız ve kendimizin bilmediğimiz yanlarına yaklaşırız, keşfederiz.

Çok yaşasın edebiyat, çok yaşasın sinema!” dedi.

Gani Müjde: “Bu ödülü gerçekten Türk mizahı ve sinemasına emek veren ustalarım adına alıyorum.”

Festivalin Kitle İletişim Ödülü ise Belma Canciğer tarafından Gani Müjde’ye verildi.

Gani Müjde, “Öncelikle yol arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum, başta eşime. Burada olmasını özellikle istedim kendisinden, çok desteği vardır çabalarımda.

Ama bana mizahı ilk tanıtan ilk sevdiren, birlikte kısa da olsa aynı dergide çalışma şerefine nail olduğum Aziz Nesin çok fazla alkışı hak ediyor bence.

Oğuz Aral, Tekin Aral, sinemada Ertem Eğilmez, sinema okulundaki hocalarım Halit Refiğ, Metin Erksan, Duygu Sağıroğlu, Sami Şekeroğlu, Lütfi Akad…

Hepsinin üzerimde çok emeği var. Onların öğrencisi olduğum için çok şanslıyım.

Çok teşekkür ediyorum. Bu ödülü gerçekten Türk mizahı ve sinemasına emek veren ustalarım adına alıyorum.

Onur almadım onur duydum bugün Ankara Film Festivali’nden aldığım için. Çok teşekkür ediyorum,” dedi.

Proje Geliştirme Desteği Yarışması’ndan 2 Ödül!

Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Türkiye sinemasının yeni yaratıcılarına, sinema endüstrisinin gelişimine ve sinemanın sanatsal niteliklerine katkıda bulunmak amacıyla senaryo aşamasındaki ilk ya da ikinci ulusal uzun kurmaca yapımlara verdiği Ulusal Uzun Proje Geliştirme Desteği Yarışması’nın birincisi Burcu Aykar’ın “Gölgeler Çekildiğinde” adlı projesi oldu.

Yapımcı ve senarist Emine Yıldırım, yapımcı Sevil Demirci ve yapımcı Vildan Erşen’den oluşan jürinin seçtikleri projenin ödül gerekçesinde, “Geliştirme aşamasında bile yaratmayı başardığı büyüleyici sinematik diliyle okuyucusunu içine çeken, kategorize edilmeyi reddeden iki özgün kadın karakteri ve ilişkilerini ince ince dokuyan, yönetmenliğini Burcu Aykar’ın, yapımcılığını Müge Özen ve Nadir Öperli’nin üstlendiği ‘Gölgeler Çekildiğinde’ adlı projesine verilmesine karar verilmiştir,” dendi.

“Gölgeler Çekildiğinde” adlı projesiyle 30 bin TL tutarında para ödülünün sahibi olan Burcu Aykar, “Uzun bir yolculuğun başında büyük bir destek ve motivasyon kaynağı oldu bu ödül.

Festivale, jüriye, yapımcılarım Nadir, Müge, Anke ve İrem’e filme inandıkları ve bu yolculuğa benimle çıktıkları için çok teşekkür ediyorum.

Filmimiz Cahide Birgül’ün bir romanının uyarlaması olacak. Yazarın romanlarını yeniden basan ve benim kitapla tanışmama vesile olan Kafka Yayınevine de çok teşekkür ediyorum. Cahide Birgül’ü minnetle anıyorum,” dedi.

Jüri bu yıla özel Yılmaz Özdil’in “Aforoz” adlı projesine 10 bin TL değerinde Jüri Teşvik Ödülü verilmesini kararlaştırdı.

 Jüri Teşvik Ödülü'nün gerekçesinde “Yarattığı tekinsiz ve bir o kadar gerçekçi atmosferiyle, sert doğa koşulları içinde insanlık sınavı veren karakterlerinin amansız çabasını ve içinde bulundukları toplumsal çatışmayı incelikli bir anlatımla işleyen, yönetmenliğini ve yapımcılığını Yılmaz Özdil’in üstlendiği ‘Aforoz’ projesine verilmesine karar verilmiştir,” dendi.

Yılmaz Özdil yaptığı konuşmada, “Aforoz filmi uzun zamandır yapmaya çalıştığım Kürtçe bir proje. 90’lı yıllarda Hakkari’de geçen bir olayı anlatıyor.

Ben yapacağıma çok inanıyorum, bana inandıkları için de jüriye ve festivale çok teşekkür ediyorum,” dedi.