Günümüzde ise sanat yolculuğunu yalnızca yönetmenlik üzerinden sürdürerek yeni nesillere ilham vermeye devam ediyor. Eşitmez, gündeme dair düşüncelerini gazeteci İlhan Özer ile yaptığı özel röportaj ile paylaştı.”

Türkiye’de fotoğrafçılık ve yönetmenlik alanında duayen bir isim olarak bugüne kadar çektiğiniz işler arasında, ruhunuza en çok dokunan ve sizi en gururlandıran proje hangisiydi?

“Türkiye’deki en büyük starlarla birlikte çalıştım ve her biriyle yaşadığım anılar, bir ömür boyu saklanacak kadar değerli. O kadar çok anı biriktirdim ki, onları anlatmaya kalksam sayfalar yetmez. Hatta bazen o anlar öyle dokunaklı ki, hatırlasam bile gözlerim doluyor. Her kare, her bakış, her sahne bana hayatımın ne kadar zengin ve unutulmaz geçtiğini hatırlatıyor; bu yüzden her projeye ayrı bir gurur, heyecan ve sevgiyle bakıyorum.”

Uluslararası arenada, ülkemizi temsil ettiğiniz bir projeniz oldu mu?

“Dünya starı Madonna ile çalıştım ve o dönem, Türk fotoğraf sanatçısı olarak adım tüm dünya basınında yer aldı.”

 Tüm dünyaya Türkiye’yi anlatacak bir projeniz var mı?

“Ekibimle birlikte tasarladığım çok değerli ve güzel projelerim vardı. Ne var ki, ülkenin içinde bulunduğu durum ve bir dönem yaşadığım ciddi sağlık sorunları nedeniyle, bu projeleri şimdilik bekletme kararı aldık. Ama o projeler her zaman zihnimde ve kalbimde canlı, zamanı geldiğinde mutlaka hayata geçireceğim.”

Sanat ve sanatçılarla geçen bir ömre sahipsiniz. Hayatınız bir film olsaydı, sizi hangi oyuncunun canlandırmasını isterdiniz? Filminiz adı ne olurdu?

“Çok duygulandım; bir an, hayatım bir film şeridi gibi gözlerimden geçti… Hüzünle, sevinçle ve sarsıntılarla geçen bir ömre sahibim. Hangi oyuncunun beni canlandıracağını şu an düşünemedim, ama cast olarak en doğru kişi mutlaka bu rolü üstlenecektir. Bir insanın son bakışını yakalamak ve ömür boyunca koruyacak bir anı bırakmak çok değerli bir şeydir. Bu yüzden filmimin adının ‘Bir Ömürlük Son Bakış’ olmasını isterdim.”

Duayen sanatçı sayın Orhan Gencebay ile yıllara dayanan dostluğunuz var. Bu dostluktan hafızanızda en çok yer eden anı hangisidir?

“Yıllar boyunca Orhan Gencebay ile çok güzel anılarımız oldu, hangisini anlatsam diğerine haksızlık olur. O, sadece kıymetli bir sanatçı değil, aynı zamanda benim için çok değerli bir abidir.”

Duayen sanatçı sayın Müslüm Gürses ile yaşadığınız unutulmaz bir anınızı paylaşır mısınız?

“Müslüm Gürses ile uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz vardı. Onunla çalışmak her zaman ayrı bir keyifti. Bir proje için buluşacağımız gün rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldı ve kısa süre sonra vefat etti. Hem derin bir üzüntü hem de unutulmaz bir hüzünlü anı olarak hayatımda yer aldı.” Türkiye Müslüm babasını kaybetti”

Duayen sanatçı sayın Ferdi Tayfur’un en yakın dostlarından biri olarak, vefatının ardından yaşanan cenaze ve miras süreçleri sizi nasıl etkiledi?

“Ferdi Tayfur, hayatım boyunca hem dostum hem abim oldu. Beni sanat dünyasına kazandıran ve her zaman destek olan bir sanatçıydı. Son14 albümü de dahil olmak üzere çok uzun yıllar birlikte çalıştık; onunla birlikte olmaktan gurur duydum. Onun vefatı sonrası yaşanan süreçleri görmek ise inanılmaz üzücüydü.”

“Sosyal medya hesaplarınızda sık sık Reis Sedat Peker ile dostluk ve birlik paylaşımlarınız dikkat çekiyor. Kendisiyle aranızdaki bağ nedir?”

“Yıllara dayanan bir dostluğun ve karşılıklı değerin yansımasıdır bu aramızdaki bağ. Ayrıca hemşerim. Onunla paylaştığımız anılar ve fikirler, sadece dostluk değil, aynı zamanda birbirimize duyduğumuz saygının da göstergesidir.”

Sosyal medyada Yıldız Tilbe’nin “Ama Evlisin” isimli şarkısının sizin için yazıldığı konuşuluyor. Bu iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu şarkının benimle bağdaştırılması bana gurur verir ama asıl güzellik, şarkının kime yazıldığından çok, herkese dokunabilmesindedir. Yıldız Tilbe çok sevdiğim ve saygı duyduğum özel ve en güzel aşk şarkılarını yazan bir sanatçıdır.

Sizce sanatçıların siyasete karışmasını ve herhangi bir siyasi partiyi savunmasını doğru buluyor musunuz?

“Sanatçılar, vatanın, milletin, bayrağın, Türk devletinin ve kültürünün geleceği için birlik ve beraberlik olmanın önemini gözeterek bir şeyler yapmayı amaçlıyorlarsa siyasete karışabilirler. Ancak bunu sadece şöhret ya da gündeme gelmek için yapıyorlarsa dikkatli davranmalıdırlar.”

Popüler müzik ile kültürel yozlaşma arasında bir bağ kuruyor musunuz?

“Popüler müzik artık yozlaşmanın aynası hâline geldi. Gençlere rol model diye sunulan isimler, sahnede kıyafet adı altında teşhircilik yapıyor, edepsizliği ‘sanat’ diye pazarlıyorlar. Hükümet ve muhalefet bu duruma seyirci kalıyor, devlet ise suskun! Böyle devam ederse ahlaki çöküş hızlanacak ve milli kültürümüz yok olma noktasına gelecek. Derhâl hükümetin müdahale ederek acil önlemler alması gerekmektedir.”

Rap şarkılarında zaman zaman kullanılan argo ve sert ifadelerin, toplumun kültürel değerleri üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

“Rap adı altında sahneye çıkan bazı kişiler, şarkıları ve sahne şovlarıyla gençlere sanat değil; ahlaksızlık ve suç kültürü aşılıyor. Aile bağları zayıflıyor, saygı ve sevgi yok oluyor. Mafyacılığa heves, uyuşturucuya merak giderek artıyor. Bu, toplumsal bir felakettir! Hükümet önlem almak için daha neyi bekliyor?”

Kültürel kimliğimizi korumak adına müzikte ne gibi adımlar atılmalı?

Öncelikle kendi müziğimizin köklerine sahip çıkmalıyız. Halk müziğini, klasik Türk müziğini gençlerle buluşturmalıyız. Teknolojiyi kullanarak bu mirası geleceğe taşımalı, modernle gelenekseli bir arada yaşatmalıyız. Çünkü köksüz bir ağacın gövdesi de olmaz, dalı da…