Her Cumartesi Pazar sabahı saat 09:00- 13:00 arasında Kestane Faslı isminde muhteşem bir komedi showu hazırlayıp sunan Bahar özyılmaz, 2 ay gibi kısa bir sürede radyoda eşine az rastlanır dinlenme oranlarına ulaştı ve halkın büyük beğenisini kazanarak haftaiçi de program yapması için teklifler almaya başladı. Ancak, haftaiçi Dünya'nın en büyük Alman Medya Holdinglerinden birinde Türkiye İş Geliştirme Sorumlusu olarak görev alan radyocu, bu teklifi olumsuz yanıtlamak zorunda kaldığı için üzgün olduğunu ve dinleyicileriyle arasında oluşan enerjiyi şu sözleriyle özetledi:

"Dinleyicim beni alt ediyor ve bu da zevklerin en büyüğü!"

" Kestane Faslı'nın kitlesi genelde gençkızlar ve delikanlılar. Aldığım telefon bağlantıları ve sms'lerde bana Bahar Ablacım olarak hitap etmeleri yaşlandım mı acaba diye düşünmeme neden olsa da yine de beni çok mutlu ediyor. Benim dinleyicim, zeki dinleyici. Basit esprileri tercih etmemiş, içten ve beyine hitap eden esprilere gülen, belaltı değil, bilinçaltı komediyi takdir eden bir kitle. Bu yüzden, onlarla gurur duyuyorum. Biz aslında farklı bir kitleyiz. Benim şizofren kişiliklerime şizofren karşılıklar verebiliyorlar. Örneğin hiç bir zaman "naber, burcun ne?" ekseninde giden bir telefon bağlantısıyla karşılaşmadım. Benim dinleyicim beni zekasıyla alt ediyor ve bu da bana zevklerin en büyüğünü yaşatıyor!"

Ünlü müzik yapımcısı Şahin Özer'le olan işbirliklerini de şu şekilde anlatan radyocu, önümüzdeki günlerde Şahin Özer'in kanatlarıyla uçmaya devam edecek:

"Şahin Bey'le ilk tanıştığımızda 18 yaşında, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyan, aynı zamanda beste yapan ve hobi olarak şarkı söyleyen çıtı pıtı bir kızdım. Yaklaşık 10 yıldır ailecek görüşürüz, bu yüzden birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Benim enerjimi en iyi yönlendiren insanlardan bir tanesi olduğu için ve yıllardır iş platformunda birbirimize dayanabildiğimiz için, onun deneyimi benim benliğimle birleşince, simit de satsak, radyo showu da hazırlasak, müzik de yapsak, ortaya illa ki muhteşem bir şey çıkıyor. Bu bizim kaçınılmaz kaderimiz."