Çağatay Akman... KIZLAR EVİMİ BASTI!

Çağatay Akman... KIZLAR EVİMİ BASTI!

Emre Saygı’nın hazırlayıp sunduğu, Türkiye’nin ilk interaktif talk show programı “Hadi Be”nin konuğu, “Gece Gölgenin Rahatına Bak” şarkısıyla sosyal medyada yıldızı parlayan, Çağatay Akman oldu.

Hayli keyifli anların yaşandığı “Hadi Be” canlı yayınında Emre Saygı ve sosyal medya kullanıcılarının sorularını yanıtlayan genç şarkıcı, samimi ve bir o kadar da  dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Vileda sopasıyla uçmaya çalışırdım

Çağatay Akman, çocukluk kahramanlarının Örümcek Adam ve Harry Potter olduğunu söyledi: “Çocukken Örümcek Adam’ı severdim.

‘Örümcek Adam olacağım ben’ diyordum. Ellerimden sağa sola ağ çıkarmaya çalışıyordum. Bir de Harry Potter’ı severdim.

Koltuktan koltuğa atlar, Vileda sopasıyla onun gibi uçmaya çalışırdım.”

Askerden sonra düzelirim

Genç şarkıcı, zayıf olduğunu, askerden sonra kilo alacağına inandığını söyledi: “Soğuğu çok seven bir insan değilim. Zaten çok fazla zayıfım.

Zayıflığımdan dolayı da çok fazla üşüyorum. Rahmetli dedem ve babam da askere gidene kadar zayıfmış. Askerden sonra düzelmişler. Ben de büyük ihtimal askerden sonra düzelirim.” 

Adamlar tanıyor ama ismimi bilmiyor

“Gece Gölgenin Rahatına Bak” şarkısıyla ünlenen Çağatay Akman, ilk çıkış yaptığı dönem sokakta tanındığını, ancak isminin bilinmediğini söyledi:

“Adamlar beni tanıyor ama ismimi bilmiyor. Beni göstererek ‘Aaa Gece Gölge’ diyenler oluyor. Sinirlenmeye başladım artık.

Allah’tan ikinci şarkım ‘Sensin Benim En Derin Kuyum’ çıktı da artık insanlar ismimi biliyor. Ben en kötü şunu gördüm; birisi yemek yiyordu, elinde çatal vardı, çatalla gösterdi beni.”

Kızla tanışmak için gitar kursuna başladım

Çağatay Akman, gitar kursuna sırf bir kızla tanışabilmek için başladığını söyledi. Hoşlandığı kızın Facebook hesabını inceleyen ve bir gitar kursuna gittiğini öğrenen genç şarkıcı, aynı kursa kaydolduğunu anlattı:

“Meğer kızın 9 ay önceki post’una bakmışım ben. 2010-2011 yılları o zamanlar. Facebook’un hızlı zamanları. Kızdan bayağı bir hoşlandım, tanışmak istiyorum.

Gittim kursa. Annemle gittim hatta. Sözleşme falan imzalattılar anneme. Her gün farklı bir grup var kursta. Kız da pazar grubunda.

Ben daha yeni başlayacağım için beni pazartesi grubuna aldılar. Yalvardım ‘Beni pazar grubuna alın’ diye, aldılar.

Kursun ilk günü yolda giderken elim ayağım titriyor, ‘Nasıl muhabbet kuracağım’ diye düşünmekten. Biraz kurnazlıklar da var, Zeytinburnu çocuğu olduğum için.

Gittim baktım kız yok. ‘Bugün hasta diye gelmedi herhalde’ diye düşündüm. İkinci hafta gittim, baktım yine yok.

Gitar kursunun aylığı 50 lira. ‘50 lira bize paket servis olarak girdi mi şimdi’ dedim. 1-2 ay geçti, kız gelmiyor. Ben de dedim ki madem buraya 50 lirayı veriyorum, bari gitarı öğreneyim. Öğrendim. Sesim de güzeldi zaten.

Biliyordum sesimin güzel olduğunu, arkadaşlarım söylüyordu. Buna yoğunlaşayım dedim. Gitar çalmama vesile oldu o kız yani.”

Sinek’e benzemiyorum

Çağatay Akman, sosyal medyada “Keloğlan” çizgi filmindeki ‘Sinek’ karakterine benzetilmesi hakkında şöyle dedi:

“Ben benzediğimi düşünmüyorum. Ama ‘Gece Gölgenin Rahatına Bak’ klibinde bir sahnede gözlerim düşmüş.  Bir arkadaş da orayı nasıl screenshot (ekran görüntüsü) aldıysa, çok benzemişiz.

Koy beni ‘Keloğlan’ çizgi filmine, ben oynarım yani orada. Moralim bozuldu. İnsan şarkı söylerken ağzı biraz kayar, gözü transa girer falan.

Evet, klipte benzemişim, çünkü orada bir baygın bakma var. Ona eyvallah ama normalde benzemiyorum.”

Matematik dersini gitarla geçtim

Akman, yayın sırasında ilkokul yıllarını da anlattı: “Matematik dersini sevemedim. Seven kişilere de bir şey demiyorum.

İlkokulda matematik dersini kaynatmak için bizim sınıf okula gitar getirmemi çok istiyordu. Ben de sırf dersi kaynatmak için gitar getirip şarkı söylüyordum. Beni ön plana atıyorlardı.

Ben sadece matematik dersini değil, bütün dersleri kaynattım 1 yıl boyunca. Hoca da her zaman destekledi beni. Notlarım da zaten çok kötüydü. Belki de gitar sayesinde liseye geçmişimdir.”

Kızlar evimi basmaya başlayınca taşındım

Genç şarkıcı, kızların ilgisi yüzünden evinden taşındığını söyledi: “Zeytinburnu’nda oturduğum zamanlar, küçük bir yer olduğu için insanlar evimi biliyordu. Kızlar artık evi basmaya çalışıyordu. Hatta 2 gün önce üç-dört kız gelmiş eve.

İş artık rahatsız edici boyuta geldi. O kadar çok rahatsız ediyor ki babama bile gidip ‘Çağatay’ı göreceğim, nerede o’ diye soruyor.

Ben de taşındım, şu an tek yaşıyorum. Oturduğum yeri söylemeyeceğim artık kimseye.”

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.