Demet Şener... 'CENK’LE AĞLAYA AĞLAYA AYRILDIK!'
O kadar ışıl ışıl parlıyor ki yüzüne aşk güzelliği gelmiş diye düşünüyorsunuz ama o bunu, ‘kendi değerinin farkında olmak’ diye açıklıyor ve “Artık ne istediğimi çok iyi biliyorum” diyor. Geçtiğimiz yıl kendi markasını kurdu ve şimdi dünyaya açılıyor. Demet Şener ile Sait Halim Paşa Yalısı’nda buluştuk. Hem kariyer yolculuğunu hem kendi dünyasını konuştuk.
Röportaj; Oya ÇINAR
Uzun zamandır gördüğüm en iyi Demet Şener var karşımda. İç dünyanız da dışarıya yansıyan gibi mi?
Teşekkür ederim, ben de öyle hissediyorum. Yaş aldıkça, özellikle 40’lardan sonra bir kadın ne istediğini çok iyi biliyor.
Kendinizle gençken yaptığınız kavgalar bitiyor.
O olgunluk seviyesine ulaşınca, kendinizi her halinizle kabul edip, onun üzerine çalışıyorsunuz ve bu da her halinize yansıyor.
Resmen aşk güzelliği gelmiş diyeceğim ama ona da fazla anlam yüklüyoruz galiba…
Kesinlikle çok doğru. Etrafımdan da çok duyuyorum. Herkesin, “Yaş aldıkça daha güzelleşiyorsun, şu ara sende bir güzellik var” sözlerini hep buna bağlıyorum.
Tamamen kendi değerinizin farkında olmakla doğru orantılı mutluluk.
Hırslarım yok, bir şey olmayınca kendimi hırpalamıyorum.
Bu bakış açısına ulaşmak için profesyonel bir destek aldınız mı?
Hayır, hiç. Uzun zamandır kendi eksiklerimin ve kendimde değiştirmem gereken şeylerin farkındaydım zaten
İnsanı en iyi kendi biliyor. Dışarıya ne yansıtırsanız yansıtın, günün sonunda kafanızı yastığa koyunca kendinizi kandıramazsınız.
"BAŞIMA GELEN HİÇBİR OLUMSUZLUK BENİMLE ALAKALI DEĞİL, HİÇBİR ŞEYİ KİŞİSEL ALMIYORUM"
Büyük travmalardan sonra toparlanmak çok zordur aslında…
Tabii ki ben de yaşadım o süreçleri ama benimki bu bilince vardığım için daha kısa sürdü.
Yaşadığım hiçbir olumsuzluğu kişisel almıyorum. Başıma gelen hiçbir şey benimle alakalı değil.
Tabii bunda yetiştirilme şeklinizin de çok etkisi var. Ailem bana hep kendimi çok değerli hissettirdi.
Özellikle babam, “Burnun düşse dönüp almayacaksın” derdi.
İnsan ailesinde o değeri hissedince, zaman zaman bocalasa da dengeye çabuk geliyor.
Geçtiğimiz yıl kendi markanızı, ‘Demet Şener İstanbul’u kurdunuz. Bunun için neden bu kadar beklediniz?
Aslında çok doğru bir zamanda oldu. Geride modellik yılları, 25 yıllık bir tecrübe var.
Ben kalıcı bir şey yapmak istiyordum hayatta. Yıllarca sinema ve dizi yaptım.
Yine yapabilirim ama insanlara “İşte bu tam Demet” diyecekleri bir şey sunmayı çok istiyordum.
Pandemiden kötü etkilendiniz mi?
Aksine, online satış patladığı için çok yararımıza oldu bu anlamda. Güzel bir ekip kurdum.
Onlar, online satışın ne kadar önemli olduğunun bilincindeydi. Bu konuda çok güzel yönlendirdiler beni.
Doğru zaman gelince de Nişantaşı’nda mağazamızı açtık.
‘Demet Şener İstanbul’ kadını nasıl bir kadın?
Pratik ve ne istediğini bilen bir kadın diye özetleyebilirim. Kadınların üzerinde çok fazla rol var.
Anne, iş kadını, eş… Bu kadar fazla alanda hep iyi olman bekleniyor.
O yüzden tüm o koşturmanın içinde kadının bir de kıyafete çok kafa yormaması gerekiyor.
SEKSİ OLMAK İÇİN BİR YERİMİZİ AÇMAK ZORUNDA DEĞİLİZ, TAKIM ELBİSE İLE DE ÇOK SEKSİ OLUNUR
Tasarımlarınızda daha çok maskülen bir hava var. Peki daha frapan ya da seksi görünmek isteyen biri sizin markanızda böyle parçalar bulabilir mi?
Maskülenliği seviyorum ama bence takım elbise bir kadını en seksi gösteren şeylerden biridir.
Ceketin içine sadece bir dantel iç çamaşırı giyin, bir anda çok seksi bir şeye dönüşebilir. İlle bir yerimizi açmak zorunda değiliz seksi olmak için.
Bundan sonrası için nasıl planlarınız var?
Tabii ki kısa sürede bu kadar başarı elde edince güzel bir yatırım sürecine girdik.
Türkiye’nin belli yerlerinde ve yurt dışında mağazalarımızı açacağız.
Bununla ilgili çok güzel adımlar attık. Yakında Avrupa’nın en önemli alışveriş sitelerine olacak ‘Demet Şener İstanbul’ markası. O yüzden çok heyecanlı ve mutluyum.
ÇOCUK, BASKI İLE DEĞİL; KURALLARLA BÜYÜTÜLMELİ
Çocuklarınız çok büyüdü artık. Katı kurallarınız var mı? Nasıl bir ilişkiniz var?
Her zaman çocuğun kurallarla büyüyeceğine inanıyorum.
Çok küçük yaştan beri yatma saati kalkma saatleri belidir. Ben mesela “Haydi yatılacak” dediğim zaman hemen yatılır.
Hiç bunun münakaşası olmaz. Arkadaşlarım şaşırıyor bazen. “Bunu nasıl sağlıyorsun?” diye.
Tabii bunda spor yapmalarının da çok etkisi var. Zaten tüm enerjisini orada harcıyor çocuk.
Her şeylerini sizinle paylaşıyorlar mı rahatlıkla?
Tabii ki. Yargılamam çünkü. Bilirler ki ne olursa olsun anneleri hep yanlarında olur.
Onların bir birey olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmedim, etmiyorum.
Babaları, İbrahim Kutluay’la da ilişkileri aynı mı?
Tabii ki. Her zaman.
CENK’LE AĞLAYA AĞLAYA AYRILDIK
HALA NE OLDUĞUNU BİZ DE TAM ANLAMIYORUZ AMA BİR TIKANMA YAŞADIK
2019’da iş insanı Cenk Küpeli ile evlendiniz. Çok mutlu görünüyordunuz. Ama ocakta ayrıldınız. Neden yürümedi?
Bir yerde tıkandık. Zaten ağlaya ağlaya boşandık. Boşanmaya birlikte, gittik.
Yanımızda avukatlarımız bile yoktu. Aynı arabayla gidip aynı eve döndük.
Hala görüşüyoruz. En küçük kötü bir şey yaşanmadı aramızda.
O tıkanmanın sebebi neydi?
Şöyle bir şey; çocuk yapmamız gerekiyordu sanırım. Ama ben de çocuklarımın üstüne çocuk yapma fedakarlığı istemedim, onu gösteremedim ve evliliği sonlandırdık.
Söylediklerinizden aşk bitmemiş sonucu çıkıyor. Belki yeniden birlikte olursunuz?
Bilmiyorum… Yani dediğim gibi zaten çok üzülerek ayrıldık. İkimiz için de durum aynı.
Hala çok kıymet veriyoruz birbirimize. Biraz değişik bir durum oldu (Gülüyor) biz de anlamıyoruz tam ne olduğunu.
YAŞADIĞIM HİÇBİR ŞEYDEN PİŞMAN DEĞİLİM ‘OLAN DA OLMAYAN DA BENİM HAYRIMADIR’ DİYE BAKARIM
Hem bir kadın hem de bir kız çocuğu annesi olarak kadın olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz?
Alim Allah! Asla izin vermezdim buna ama karşılaşmadım da. Zaten yapı olarak değer görmediğim hiçbir yerde durmam, durmadım da.
Ama şu da var; ben, meslek hayatıma Türkiye güzeli seçilerek tepeden başladım.
Tırmalayarak bir yere ulaşmaya çalışmadım. Basamağın en üstünden başladığım için de bu sorunlarla karşılaşmamış olabilir.
Geriye dönüp bakınca “Keşke yapmasaydım” dediğiniz büyük bir pişmanlığınız var mı?
Hiç yok. Şu an çocuklarımla kurduğum hayatı hiçbir şeye değişmem.
Yaşadığım her şey bugünkü Demet Şener olmamı sağladı. Olan da olmayan da benim hayrımadır diye bakıyorum hep.
ERKEĞİN TEMİZLİĞİNE VE KOKUSUNA DİKKAT EDERİM
Sizi hiç tanımayan birine kendiniz hakkında üç şey söyleseniz, ne söylerdiniz?
Adil dürüst ve insancıl.
Bir erkekte dikkat edeceğiniz ilk şey ne olur?
Temizlik ve koku.
Bu hayattan ne öğrendiniz?
Öyle ya da bu hayatı yaşayacağız, zevk almaya bakalım...
Kaynak:posta.com.tr / Oya Çınar
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.