Esra Erol...İSTANBUL ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNDEN ANLAMLI ÖDÜL!

Esra Erol...İSTANBUL ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNDEN ANLAMLI ÖDÜL!

Hafta içi her gün ATV ekranında yer alan Esra Erol’da programının sevilen sunucusu Esra Erol, bugün canlı yayında İstanbul Şehit ve Gazi Aileleri Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nden ödül aldı.

İstanbul Şehit ve Gazi Aileleri Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hakan Sulu’nun da katıldığı yayında Esra Erol’a “Ömür Boyu Yaşam Onur Ödülü” takdim edildi.

Dernek Başkanı Sulu, “Derneğimiz olarak şehit ailelerinin, yetim çocukların ve zorda olan ailelerin yanında olduğunuz için teşekkür ederiz” dedi.

Esra Erol ise teşekkürlerini şu sözlerle dile getirdi: “Aramızda bulunan Şehit Esma Çevik’in annesine kalpten sarılıyorum.

Allah sabırların en büyüğünü versin. Bu ülkeye yiğit bir kadın yetiştirmişsiniz.

Esma Çevik, bomba imha uzmanı olarak Şırnak’ta görev yaparken, PKK’nın tuzakladığı bombayı çözmeye çalışırken hayatını kaybetmişti.

Bu vatan uğruna genç bir kadın şehit oldu. O hepimizin kardeşi, ablası, kızı. Allah sabırlar versin” dedi.

Her daim şehit ailelerine maddi manevi destek sağladığını ileten Erol, toprağımızı korumak uğruna canlarını hiçe sayan yiğitlerimiz var. Onlar için hepimizin bazı sorumlulukları var diyerek teşekkürlerini iletti.

Öte yandan Esra Erol bugün bir basın açıklaması yaparak programının yayından kalkmasını isteyenlere cevap verdi.

Söz konusu açıklama;

ESRA EROL AÇIKLAMASI

Esra Erol’da programının sunucusu Esra Erol, geçtiğimiz hafta programında yer alan ve günlerdir sosyal medyada konu edilen 3 saniyelik görüntü ve sosyal medya yorumlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Esra Erol, 4. sezonuyla ekranlarda başarıyla devam eden programına ve kendisine bilinçli ve kasıtlı yapılan saldırılara sert bir dille cevap verdi.

Programının 3 saniyelik görüntüden ibaret olmadığının altını çizen Erol, canlı yayında Ferdi Karakuş’u da konuk ederek kendisinin programa nasıl ve neden başvurduğuna açıklık getirdi ve ilk günden itibaren yaşanan tüm süreci ve programın genel akışını tekrar detaylıca anlattı.

Programa; şiddet, istismar, kayıp gibi farklı sebeplerle başvuran mağdurların, konularına göre nasıl değerlendirildiğini anlatan Erol, ilk andan itibaren devletin ilgili mercileriyle koordine bir biçimde çalıştıklarını vurgulayarak; “Programa başvuran mağdurların hikayelerinin finalinin nasıl sonlanacağını ben asla bilmiyorum.

Çünkü bu bir dizi, burada yaşananlar da senaryo ya da bizim kurguladığımız şeyler değil. Hepsi gerçek insan hikayeleri” dedi.

Programda işlenen konularda mağdurlara, toplanan tüm evrakları, somut deliller ve belgeleri dosya olarak sunduklarını ve ihtiyaç durumunda ek hukuki ve psikolojik profesyonel destek de verdiklerini söyleyen Erol, “Karım çocuğumla birlikte kayıplara karıştı.

Evine dönsün karımı affedeceğim diye bize başvuran bir koca vardı. Bize başvurma sebebi ve talebi eşini bulmamızdı ve biz de bulduk.

Sonrasında günlerce devam eden ve ortaya çıkan bilgiler ışığında konu çocuklara dna testi yaptırmaya geldi.

Yaşanan bütün süreç o eleştirilen 3 saniyelik görüntülerden ibaret değil. Ayrıca benim mağdur eşe, sadakatsizliği affetmesi durumunda yayında ya da yayın dışında hiçbir şekilde yorum yapıp eleştirmem veya müdahale etmem mümkün değil. Bizim en fazla bundan sonra alacağınız kararlarda dikkatli olun gibi bir önerimiz olabilir.

Gerisi eşler arasında alınacak karardır.” diye ekledi.

ÖNCE AİLE KURUMU VE ÇOCUKLAR

Programın yayından kalkması talebine kadar varan eleştirilere içtenlikle cevap veren Erol, “Bizim korumamız gereken elbette her zaman önce aile kurumudur.

Ama o aile kurumunun içerisinde yaşanan gerçek olayların üstünü örterek, yaşanan travmaları görmezden gelerek, konuşmayarak kalıcı çözümler bulamaz ve aile birliğini koruyamayız.

Benim en hassas olduğum konu çocuklar. Çocukları ebeveynlerinin ihmal etmesi konusunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmam.

Ayrıca, çocuklar eğer aile içinde herhangi bir şekilde istismara maruz kalıyorlarsa veya ebeveynlerinin yaşadığı çarpık ilişkilere şahit olup, toplumsal değer yargılarından uzak bir şekilde büyütülüyorlarsa unutmayalım ki bu çocuklar yıllar sonra bizim gelecek neslimiz olacak.

Biz gelecek neslimizin bugün yaşadığı olayları, travmaları görmezden gelerek mi geleceği inşa edeceğiz?

Geçtiğimiz hafta 15 yaşında bir kız çocuğumuzun yaşadığı korkunç istismarı konu ettiğimizde neden sosyal medya ayağa kalkmadı?

Görmezden geldiğimiz, konuşmadığımız, halının altına süpürmeye çalıştığımız her konunun maalesef bir gün altında kalacağız. Bırakın gerçeklerle yüzleşelim, ve kalıcı çözümler bulmaya çalışalım.“ dedi.

Son olarak benzer programlar yapan meslekdaşlarına da destek veren Erol; “Ekranda başarıyla benzer programlar yapan bir çok arkadaşım var.

Biz gerçeklerden kaçmayız. Biz gerçeği ortaya çıkartırız. Sorunu ortaya koyarız. Sorunların çözümü konusunda da gerekli kurumlarla ortak hareket eder, ihbarlarımızı yaparız.” dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.