Gizem Karaca... YILLAR SONRA TACİZ İTİRAFI!
Güzel oyuncu Gizem Karaca, 'Siz hiç şiddete maruz kaldınız mı?' şeklinde soruya ''Gençken otobüste tacize uğradığım, bir kadın olarak kendimi koruyamadığım zamanlar oldu. Ne kadar yazık!'' ifadelerini kullandı.
Çocukluğu Amerika ve Kanada’da geçti. Türkiye’ye dönme nedenini “Özlem ve kader” diye özetliyor. Üniversitede hayalindeki bölümü kazanamayınca Miss Turkey’ye katıldı ve ikinci oldu.
Hiç aklında yokken oyunculuk yapmaya başladı. Yedi yılda 13 projenin başrolünde oynadı. Yeni dizisi; bu akşam Kanal D’de başlayacak olan ‘İnsanlık Suçu’ dizisi. Beş ay önce evlenen Gizem Karaca, hayat hikâyesini, aşka bakışını ve yeni projesini Hürriyet gazetesine anlattı.
'Yedi yıldır ekrandasınız. 13 farklı işte başrol oynadınız. Nedir sizi bu kadar çabuk o noktaya taşıyan? Güzellik, yetenek, şans...' sorusuna cevap veren Gizem Karaca, ''Zamanında şansımı fark edip iyi yönlendirebildim diyelim.
Grafik ve animasyon işleri yapma hayalim vardı. İngilizcem iyi olduğu için Amerikan kültürü okumak istiyordum ama puanım Fransız dili ve edebiyatına yetti. 2011’de üniversiteye girdim. Sonra da Miss Turkey seçmelerine katıldım.'' dedi.
Aslında hal ve tavırlarımla erkek gibi bir kızdım. Yarışmada ikinci olduktan sonra kendimi Londra’da Türkiye’yi temsil ederken buldum. Ardından oyunculuk teklifleri geldi. İlk işim ‘Eve Düşen Yıldırım’da başroldü. Oyunculuk aklımda hiç yoktu ve sürpriz oldu.
“Başrol ne demek” diye bile soran biriydim. Pes etmedim, çalıştım. Şöhretle birlikte karakterim hiç değişmedi.
- ‘Güzel Köylü’ dizisini çekerken Muğla’da boş günlerimizde oyuncu arkadaşlarımızla gidebileceğimiz tek mekân vardı.
- Suna’nın sorunlu bir annesi ve holding sahibi bir nişanlısı var. Zamanla sahte bir dünyanın parçası olduğunu anlıyor.
Karşısına Adanalı Cemal çıkıyor.
- Var tabii. Bazıları çok özel pişmanlıklar, bazıları birden ünlü olmanın getirdiği hayat değişimiyle verilen yanlış kararlar. Artık hepsi bitti, kapandı, hatalarım yok. Evlendim. İşime ve evliliğime odaklıyım.
- Annem ev kadını, babam makine mühendisi. New York seyahatine çıktıklarında orayı çok sevmişler; “Kızımız burada okusun” demişler.
- Her yere kolay adapte olmayı bilen biriyim. Seyyah ruhluyum. Bir yere ait değilim. Kök salamıyorum. 13 okul değiştirdim.
Okulların yeni kızı hep bendim.
- Türkiye’yi çok özledim. Sonrası da kader işte.
Kaynak:internethaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.