Gökhan Sayhan... "GİDERİM DÖNEMEM" ŞARKISI İLE TRT SANSÜRÜNE TAKILDI !..
Gökhan Sayhan, romantik bir aşk şarkısı olan “Giderim Dönmem” TRT sansürüne takıldığını ve bundan sonra çiçekli böcekli şarkılar yazacağını, iletti…
Kasım Ayı’nın ilk haftası tüm dijital platformlarda yayınlanan ilk single çalışması ile beğeni toplayan Gökhan Sayhan Sözcü Gazetesi’nin Hafta sonu ekine verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu…
1999 yılında İzmir’de, Ege Bölgesi genelinde düzenlenen bir ses yarışmasına katılarak birincilik alan ve profesyonel müzik hayatına 2000 yılında başlayan Gökhan Sayhan, Sözcü Gazetesi’nden Nil Soysal’a çalışmalarını ve geleceğe dair projelerini anlattı.
“Bana seni farklı kılan bir özelliğini söyle dersem, ne dersin?” sorusuna; “Sesim çok enteresan benim. Tenor ama kadın sesine en yakın seslerden. Bunun tam tabiri de yok. “Etli” deniyor. O yüzden şan hocalarının da çok ilgisini çekmişti…” diye yanıtlayan Gökhan Sayhan, Ayşe Hatun Önal, Emre Aydın, Ziynet Sali, Göksel gibi isimleri yakından takip ettiğini ama günün birinde Kibariye ile düet yapmayı çok istediğini, dile getirdi.
Röportajın Tamamı:Röportaj: Nil Soysal/Fotoğraflar: Mert Arıslan
Gökhan Sayhan, başarı basamaklarını ağır ağır, sindire sindire çıkan genç bir popçu. Çok da genç değil aslında; 34’üne basmış bu sene. Sayısız bestesi var. Şarkı söylemeye ilk kaç yaşında başladığını kendisi bile hatırlamıyor. Çünkü kendini bildi bileli şarkı söylüyor. İşin eğitimini de almış. Ama bunca emeğin sonunda ilk single’ını ise şunun şurasında birkaç ay önce çıkarmış. “Giderim dönmem.. giderim özlemem.. kalan, biten ne varsa anasını sattım her şeyin” nakaratıyla çıkış şarkısında TRT kanallarından ilk vetoyu yemesi de bir olmuş!…
Giderim Dönmem senin ilk single albümün. İnternetteki tıklamalara bakılırsa şarkın çok beğenildi…
Açıkçası internetteki paylaşımlardan ben de çok mutluyum. Demek ki doğru bir iş yaptım diyorum kendi kendime. Bu şarkının söz ve müziği bana ait. Düzenlemesini ise akustik şarkıların aranjelerinde çok başarılı bir isim olan Tansel Doğanay yaptı. Seyhan Müzik’ten çıktı bu albüm ve sadece dijital ortamda satışa sunuldu. Bence bu da doğru bir tercihti.
Klip de ilginç… Ayrılık üzerine romantik bir aşk şarkısı ama, verdiği mesaj biraz daha farklı geldi bana.
Doğru tespit! Ben aşkların her haliyle hayattaki en iyi yüzleşme vesilemiz olduğuna inananlardanım. Buna ayrılıklar da dahil. O nedenle şarkının sözlerinde de, klipte de bu mesajı vermek istedim.
Ama şarkın ve klibin TRT’de sakıncalı bulundu. Bunu nasıl yorumluyorsun?
(Gülüyor) “Anasını sattım her şeyin (!)” deyip geçmek istiyorum ama öyle olmuyor tabiî ki. Çünkü bu benim çıkış şarkım ve ilk şarkıda sansüre takıldım. Şarkının nakaratında geçen; Giderim dönmem, giderim özlemem, kalan biten ne varsa anasını sattım her şeyin” sözleri yüzünden geldi bu sansür. “Anasını sattım” kullanılan bir deyimdir.
Bana seni farklı kılan bir özelliğini söyle dersem, ne dersin?
Sesim çok enteresan benim. Tenor ama kadın sesine en yakın seslerden. Bunun tam tabiri de yok. “Etli” deniyor. O yüzden şan hocalarının da çok ilgisini çekmişti…
Tek şarkı ile çıktın, ama yüzlerce besten var anladığım kadarıyla. Sırada ne var?
Çok şarkılı albümlerin devri bitti artık. Hem satmıyor, hem de çok güzel şarkılar arada kaynıyor ve yok olup gidiyor. O yüzden bir albüm yapmayı hiç düşünmüyorum. Yine böyle tek şarkılık single’larla devam edeceğim. Ama önceliğim tamamen Gökhan şarkılarından oluşan konserler olacak.
Küçük yaşlarda bile merakım vardı?
Hiç enstrüman çalmadım ama, çok küçük yaşlarımdan beri kendi kendime şarkılar söyleyip, besteler yaptım. Ailemden gelen güzel tepkilerle cesaretlendim ve 1999 yılında Ege Böl-gesi genelinde düzenlenen bir ses yarışmasına katıldım.
Adettendir ve her sanatçıya sorulur; senin hikayen nasıl başladı?
Doğaçlama bir hikayem var benim. Her şey kendiliğinden, içgüdüsel bir şekilde ortaya çıktı. Çocukluğuma dair hiç unutmadığım anılarımın başında okuldan koşa koşa eve gelip, masa ve sandalyelere konser vermek geliyor mesela. Ben hep şarkı söyledim.Hiç enstrüman çalmadım ama, çok küçük yaşlarımdan beri kendi kendime şarkılar söyleyip, besteler yaptım. Ailemden gelen güzel tepkilerle cesaretlendim ve 1999 yılında Ege bölgesi genelinde düzenlenen bir ses yarışmasına katıldım. O yarışmada birinci olmamla, hayata dair planlarım da değişti…
Önceki planların neydi? Şarkıcı olmasaydın ne olacaktın mesela?
Milli yüzücüyüm ben. 8 yaşımda başladım yüzmeye. İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçtim. Yurt dışında birçok defa ülkemi temsil ettim, madalyalar kazandım. Eğer o yarışmada 250 kişi arasından birinci seçilmeseydim, belki de kariyer olarak sporu seçerdim. Ama o birincilikle, müzisyen olmaya karar verdim ve eğitimime de bu alanda devam ettim. 9 Eylül Üniversitesi’nde Batı Müziği üzerine şan eğitimi aldım. Profesyonel yüzücülüğü de bırakmak zorunda kaldım. Çünkü ikisi bir arada gitmezdi.
İŞTE TRT SANSÜRÜNE TAKILAN O ŞARKI...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.