Gönül Dağı...TANER VE AMCAOĞULLARI TOPLANIR!

TRT1'in ekrana geldiği günden bu yana gönüllerde taht kuran ve izleyicilerin ilgi odağı olan dizisi Gönül Dağı, 6 Şubat Cumartesi akşamı saat 20.00’de 15. bölümüyle ekranlara geliyor…

Sapsarı toprakların, yıllarca dile gelen efsanelerin, unutulmaz aşkların hikayesi Gönül Dağı’nın 6 Şubat Cumartesi akşamı saat 20.00’de yayınlanacak olan 15. bölümünde neler olacak;

Halime’nin Elif konusundaki baskısı, Taner’in fikrini değiştirmez.

O, Dilek’i sevdiğini ve Elif’le bir yola girmeyeceğini açıkça belirtir.

Tüm bunlardan bağımsız Elif ise Yaşar’la nişan yoluna girmiştir.

Elif’in nişan organizasyonu işi Muammer’e gelir.

Muammer, Taner ve amcaoğullarını yeniden toplar ve nişanı organize etmelerini ister.

Taner ve amcaoğulları nişan için çalışmalara başlar ancak Yaşar’ın Elif’e layık biri olmaması Taner’i kara kara düşündürür.

Nişan günü geldiğinde Taner’in üzerindeki baskı iyice artar.

Öte yandan Serdar ise babasının Dilek’e yaptığı tehdidi öğrenir ve Dilek’le konuşup onu ikna eder.

Taner bir karar verme aşamasındayken Dilek, ona yetişebilecek midir?

Dilek’in kendisinden ayrılma sebebini öğrenen Taner ne tepki verecektir?

GÖNÜL DAĞI’NIN FİKRET’İ RUHİ SARI: “HERKES İKİNCİ BİR ŞANSI HAK EDER”

TRT 1 ekranlarına geldiği ilk günden bu yana çok sevilen ve izleyici sayısını gün geçtikçe artıran Gönül Dağı’na geçtiğimiz bölümlerde katılan ünlü sanatçı Ruhi Sarı, “Bana teklif geldiğinde böyle kaliteli bir işte çalışmaktan büyük mutluluk duyacağımı belirttim.

Çalışmaya başladığım ilk gün bütün ekip oradaydı. Bana hiç yabancılık hissettirmeyen Gönül Dağı ailesine teşekkür ediyorum” diyor.

“GÖNÜL DAĞI, KOMEDİ GİBİ GÖRÜNSE DE İNSANİ VE DUYGUSAL YAPISINI ASLA KAYBETMİYOR”

gonuldagi-ruhisu.jpg

İnsanların daha çok evde zaman geçirdiği pandemi döneminde Gönül Dağı’nın samimi, sıcak, Anadolu’yu yansıtan hikayesiyle ön plana çıktığını ve bir numara olduğunu belirten Ruhi Sarı, şunları söylüyor:

“İzlenme oranları her geçen hafta biraz daha yükseldi ve şu an yayınlandığı gün tüm gruplarda birinci oluyor.

Dizide karakterlerin hikayeleri ve birbirleriyle olan ilişkileri son derece başarılı işleniyor.

Ve dizinin içerisinde öylesine yazılmış hiçbir karakter olmaması, her karakterin bir hikayesinin bulunması diziyi gerçek kılıyor, bu da seyirciye geçiyor, seyircide de karşılığını buluyor.

Ayrıca çok da iyi bir ekiple, çok da iyi oyuncularla çekilen bir dizi.

Başarısının sırrı gerçekten özen gösterilerek yapılan bir iş olması.” 

“DEVAM EDEN BİR İŞE KATILIRKEN İŞİN KALİTESİ SİZİ ORAYA ÇEKER”

Dizi teklifleri geldiğinde öncelikle senaryoya baktığını, işin kalitesinin sizi oraya çektiğini kaydeden Sarı sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Başarılı bir işten teklif gelince mutlu olursunuz, ben de çok mutlu oldum.

İlk set günüm de çok enteresan bir tesadüfle bütün ekibin var olduğu bir güne denk geldi.

Neredeyse tüm oyuncuların karşısında bir sahne oynama durumum vardı ama ekip o kadar güzel karşıladı ki beni, o günün sabahında daha ilk merhaba deyişimizle birlikte kahvaltıdan sete varana kadar bütün oyuncu arkadaşlarımla her şey çok güzel ilerledi.

Birçoğunu tanıyordum zaten sadece genç oyuncularla daha önceden tanışmamıştık ama onlar bile o kadar güzel karşıladılar ki beni, işim çok da zor olmadı.

Yeni katılan bir oyuncu gibi değil de sanki en başından beri varmışım gibi hissettim.

Bunda tabii teknik ekibin de katkısı büyüktü. İyi ki böyle bir ekibin içindeyim.

Çünkü yaptığım iş, oynadığım karakter, hikaye ve bu güzel insanlarla bir arada olmak beni mutlu ediyor.

Umarım uzun soluklu olur…”

“HAYATTA HERKES İKİNCİ BİR ŞANSI HAK EDER”

Gönüldağı’nda, dolmuşçu Sefer (Ferdi Sancar)’in, Zahide’yi (Ecem Özkaya) istemeye geldiği gece ansızın kasabaya gelerek eski eşinden bir şans isteyen Fikret karakterini canlandıran Ruhi Sarı, “Hayatta herkes ikinci bir şansı hak eder” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Fikret karakterinin geneli üzerinden konuşacak olursak, onun geçmişte yaptıklarını yavaş yavaş göreceğiz.

Onun hikayesi genişleyecek, Fikret’in ikinci bir şansı hak edip etmediğini oraları gördükten sonra değerlendirebiliriz. 

Fikret’i yavaş yavaş tanıyacağız, şimdi Zahide’ye, ‘Çocuklarımı özledim ve onları sahipsiz bırakmak istemiyorum’, ‘Ben hatamı anladım, seni kaybetmek istemiyorum, seninle tekrar bir arada olmak istiyorum.’ diyen bir Fikret var.

Bakalım bu duygularında samimi mi? Bakalım Zahide ve çocukların tekrar hayatında olmayı isteyen biri mi?

Bunları zaman içerisinde göreceğiz. Tabii ki şansı var, ben şansı olduğunu düşünüyorum…”

“SİVRİHİSAR ÇOK GÜZEL BİR KASABA, GEZİLMESİ GÖRÜLMESİ GEREKEN BİR YER”

Daha önce Eskişehir’e tiyatro turneleriyle her yıl iki üç kez geldiğini ancak Sivrihisar’ı ilk kez gördüğünü belirten Ruhi Sarı, Gönül Dağı çekimlerinin gerçekleştirildiği Sivrihisar’ın çok güzel bir kasaba olduğunu, mutlaka gezilip görülmesi gerektiğini kaydediyor.

“TİYATRO OYUNLARIM PANDEMİDE DURDU”

Pandeminin özellikle tiyatroya büyük darbe vurduğunu, kapanma aşamasına gelmiş tiyatroların bulunduğunu ifade eden Sarı şöyle konuşuyor:

“ Uzun süredir tiyatrolar maalesef kapalı. Kapanma aşamasına gelmiş tiyatrolar var, kapatan tiyatrolar var.

Sadece oyuncular olarak düşünmemek lazım tiyatroyu. Tiyatronun birçok çalışanı var, dekorcusu, kostümcüsü, yer göstericisi, salon çalışanları, sahne amirleri birçok emekçisi var.

Bu arkadaşlarımız yevmiye ile çalışan meslektaşlarımız olduğu için tiyatrolar kapanınca çok zor günler geçiriyorlar.

Benim de iki oyunum vardı, ikisi de durdu. Hatta bir oyunum daha vardı pandemide bitti artık oynayamayacağız.

Diğer iki oyunun da kaderi ne olacak bilmiyoruz, pandemiden sonra göreceğiz.

Tiyatro her zaman ayakta durmayı başarmış bir kurumdur.

Bu pandeminin yarattığı sorunların da üstesinden gelir, yine ayakta duracaktır.

Ve salonlar yine seyirciyle dolacaktır. Tiyatro her şeye rağmen devam edecektir.” 

“SAĞLIK EMEKÇİLERİMİZİN HAKKINI NASIL ÖDEYECEĞİZ BİLMİYORUM…”

“Bu pandeminin en büyük zorluğunu yaşayan, her platformda söylemeye çalıştığım, anmaya çalıştığım insanlar sağlık emekçilerimiz…

Onların hakkını nasıl ödeyeceğiz bilmiyorum. Kaybettiğimiz tüm sağlık çalışanlarına, sağlık emekçilerine Allah’tan rahmet diliyorum.

Hasta olan sağlıkçılarımızın da bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyorum.

Çünkü onlarsız hayatta durmamız imkansız. Çok teşekkür ediyorum her birine…”

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.