
Güldür Güldür Show... BİLAL ÇİÇEĞİ GÖRMEK İÇİN SOLUĞU ACİLDE ALIR!
‘Güldür Güldür Show’ yeni bölümüyle 31 Mayıs Cumartesi akşamı saat 20.00’de Show TV’de.
Yapımını BKM’nin üstlendiği, televizyon ve tiyatro tarihine adını altın harflerle yazdıran ‘Güldür Güldür Show’ Cumartesi akşamı 406’ıncı bölümüyle Show TV’de ekrana geliyor. Kahkahanın yıllardır değişmeyen adresi Güldür Güldür Show fenomen karakterleri ve gündem yaratan skeçleri ile güldürmeye devam ediyor.
Ali Sunal’ın moderasyonuyla ekrana gelen ‘Güldür Güldür Show’da Onur Buldu, Doğa Rutkay, Onur Atilla, Uğur Bilgin, Ecem Erkek, Meltem Yılmazkaya, Erdem Yener, Aylin Kontante, Mahir İpek, Aziz Aslan, Açelya Topaloğlu, Toygan Avanoğlu, Özgün Aydın, Özgün Bayraktar, Burak Topaloğlu, Berkay Tulumbacı ve Hasibe Özlem Eren yer alıyor.
İbrahim, Mesut, Jale ve Paşa bir kafede oturmaktadır. Paşa’nın köyden gelen kuzeni Hüseyin, köyüne dönmeden önce Paşa’nın eğlence ortamını görmek istemiştir. Hüseyin köylülüğünü abartarak anlatır ve kendini acındırır. Jale’yi bile bu şekilde etkileyip sevgili olmaya ikna eder.
Bilal, hastanede çalışan Çiçek’ten hoşlanmaktadır ama bir türlü açılamaz. Onu görebilmek için sürekli hasta numarası yaparak hastaneye gider. “Karnımda kelebekler uçuşuyor” diyerek hastaneye gider. Kalbi dinlenirken “Çiçek, Çiçek…” diye öksürür.
İbrahim, meşhur bir tarih profesörüdür. Yanlış Bilen Paşa ise internette ünlenmiş bir tarihçidir. Cahil özgüveniyle sürekli yanlış bilgiler verir, İbrahim ise bu duruma sinirlenir. Sonunda İbrahim, Paşa’nın uydurma bilgilerine daha fazla dayanamaz ve fenalık geçirir.
Bilal ve Fikri, boya yapmak için VIP salona gider. Mesut Kenan, karısını aldatıp arkadaşlarını dolandıran biridir. Etrafındakiler ona sürekli yalakalık yapar. Fikri, salondaki poker masasına oturur ve bıyığı dahil her şeyini kaybeder.
Haydi büyümüştür ve eskiden dağ evi olan yaşadığı yeri pansiyona çevirmiştir. Ancak eski neşesi kalmamıştır. Köydeki yoksul ve sakin hayattan şikayetçidir. Sürekli realist ve pesimist tavırlar sergiler. Sonunda, kendisi gibi karamsar biri olan Hüseyin’le tanışır ve ondan hoşlanır.
Bir tartışma programında, karşıt görüşte iki profesör konuk edilir. Mesut depremin olmayacağını, Hayati ise olacağını savunur. Seyirciler eğlenceli vakit geçirir, komik ve absürt sorular sorar. Medeni olarak başlayan tartışma, sonunda depremin olup olmayacağına karar vermek adına hocaların enteresan bir kapışmasıyla biter.
Hüseyin, artık dayanamayıp tüm mesajlaşma gruplarından çıkmıştır. Akrabaları merak edip evine gelir ve kırgın, tripli bir şekilde onu gruba geri döndürmeye çalışırlar.
Ardından iş arkadaşları da aynı nedenle kapısını çalar. Patronu, gruplara geri dönmezse işten çıkarılacağını söylese bile Hüseyin kabul etmez. Hüseyin’i ikna eden tek bir Whatsapp grubu olacaktır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.