Seyyal Taner programda uzun yıllardır üzerinde çalıştığı albümünün de müjdesini verdi ve ilginç açıklamalarda bulundu.

- Sahneye ilk çıktığım gün Haldun Dormen "Dikkat edin sahneye bir panter düştü" dedi ve bu doğruydu çünkü o yıllarda öyle bir hareket yoktu. Solistler mikrofonun önünde durup şarkılarını okuyordu. Benim gibi zıpkın gibi bir kız çıkınca herkes şaşırdı tabii. Üstelik benim hiç sahne tecrübem de yoktu o güne kadar.

- 18 yaşıma İspanya'da girdim ve aldığım ilk hediye Yul Brynner'dan Diorissimo parfümdü.

- İpucu Beşlisi diye bir grubumuz vardı. O zaman daha MFÖ kurulmuş. Mazhar ve Fuat da bizim grubumuzdaydı. Ben o dönem Mazhar'ın yaptığı şarkıları da okuyordum. "Ele Güne Karşı"yı da ilk okuyan benim. Hatta bunun da ilginç bir hikayesi vardır. Ben bu şarkıyı parasını ödeyip satın aldım Mazhar'dan. Yüksek de bir rakam ödedim. O sırada "Naciye" yüzünden TRT'den veto yemişim ve şarkıyı bir türlü yapamadım. Mazhar ile Fuat da kendi gruplarını kurmak için o sıra bizden ayrıldılar ve ayrılırken de "Ele Güne Karşı"yı okumak için benden izin istediler. Ben de nasıl olsa bunlar bir şey yapamazlar diye verdim şarkıyı ama olsun Mazhar'ı çok severim.

- Cannes Film Festivali'ne gittik Arda Uskan, Temel Gürsu ve ben. Gayet keyifliyiz. Festival harika. Arda buraya kadar geldi bir fotoroman çekelim dedi. O zaman gazetelerde fotoroman sayfaları vardı insanlar şimdiki diziler gibi bunları takip ederlerdi. Orada ben kimin yanında dursam resmim çekiliyor ve Arda buna bir senaryo döşüyor. Sanki dünyaca ünlü isimler bizim fotoromanda oynamış gibi bir sonuç çıktı ortaya. Çok ses getirmişti.

- Ne yazık ki benim gibi birinin sahnelere gelmesini isterdim ama gelmedi. Benimle aynı ruh ve aynı enerjide biri çıkmadı. Bir Seyyal Taner daha olsun isterdim. Şimdikiler ritmin içinde hareket ediyorlar. Hepsini beğenerek izliyorum, güzel şeylerde yapıyorlar ama dans başka bir şey. Dans vücudun notalarla armoni çizmesidir.

- Tarkan'da Tanrı'nın verdiği bir yetenek var. Ritim duygusu çok yüksek, beden dilini çok güzel kullanıyor son zamanlarda. Zaten çok iyi bir ses. Serdar Ortaç da çok kendine özgü bir adam, sahnede bir sihiri var. Onu da çok beğeniyorum.

- Ben de sinemada olmak istiyorum ama kime gideyim, Cem Yılmaz'a mı gideyim bilmiyorum. O kadar güzel işler çıkıyor ki burada olmam lazım diyorum. Cem Yılmaz inanılmaz bir adam. Okan Bayülgen'e deli oluyorum. İnanılmaz zeki bir adam.

- Yıldırım Mayruk beni ilk gördüğünde "Ben bu kızı giydiremem soyarım" dedi. Giydirdi tabii ama bu bir ironidir. Sonra benim üstüme tülleri atıverdi ve ilk sahne kostümlerimi kendisi hazırladı.