Brenna MacCrimmon, MKM Attila İlhan Salonu'nda müzikseverlere unutulmaz bir Türk halk müziği gecesi yaşattı.

"Yağmur Yağar Taş Üstüne", "Bir Ah Çektim Derinden", "Şemsiyemin Ucu Kare", "Gül Ağacı", "Penceresi Yola Karşı", "Aşıkların Sözü Kalır", "Bir Sana Bir de Bana", "Bülbül Olsam Varsam Yanına", "Janana" gibi Rumeli Türkülerini seslendiren sanatçı, izleyicilerinden büyük alkış aldı.

Kalabalık bir hayran kitlesine konser veren Brenna Maccrimmon, sempatik tavırlarıyla izleyenlere eğlenceli dakikalar yaşattı. Türkçeyi en az bir Türk kadar akıcı konuşan MacCrimmon, 8 ay önce kaybettiğimiz klarnet virtüözü Selim Sesler'i de andı. "Çok şanslı bir insanım. Türkiye'de usta müzisyenlerle çalışma fırsatım oldu. Ne kadar yazık ki aramızdan ayrıldı. Ama çok güzel bir miras bıraktı. İki oğlu var, onlar da babalarının izinden gidiyor. Selim'le bir albüm yaptık ve pek çok kişi onun gibi çalmak istiyor. Yurtdışında herkes Türk ezgilerini merak ederek araştırmaya başladı" diye konuştu.

Sanatçı Dostları Brenna'yı Sahnede Yalnız Bırakmadı...

Rumeli ezgileriyle seyircilerin coştuğu sahnede Maccrimmon, Baba Zula'dan Murat Ertel ve Levent Akman'ı sahneye davet etti. Maccrimmon, Baba Zula ekibiyle "Bülbül Olsam Varsam Yanına", "Bir Sana Bir de Bana", "Aşıkların Sözü Kalır" türkülerini söyledi. Konserin ikinci yarısında ise sanatçı Muammer Ketençoğlu ile Sumru Ağıryürüyen, Maccrimmon'a eşlik etti.

Öncelikle Avea'ya, İstanbul'daki hayranlarına, Kanada'dan konseri izlemek için gelen sevenlerine, sahnede yalnız bırakmayan dostlarına teşekkür etti. Yoğun istek üzerine tekrar sahneye çıkan Brenna Maccrimmon seyircilerin eşliğinde "Yağmur Yağar Taş Üstüne" ve "Şemsiyenin Ucu Kare" türküsünü seslendirdi.

MacCrimmon'un Türk halk müziğine bağlanışı 1980'lere dayanıyor. Ontario'da, bir kütüphanede ilk kez dinlediği Ankara radyosu kayıtları onu derinden etkiliyor. Türkü sevdalısı MacCrimmon, bunun üzerine Kanada'da Türk müzisyenler ile tanışıp Bağlama dersleri alıyor. Türk müziği üzerine çalışmalar yapıyor ve unutulmaya yüz tutan halk müziği arşivlerini araştırıyor. Sonunda bu iş uzaktan yapılmaz deyip 1985'te İstanbul'a geliyor.

İŞTE O KONSERDEN GÖRÜNTÜLER;