Müjdat Gezen... 70. SANAT YILINA GÖRKEMLİ KUTLAMA!

Müjdat Gezen... 70. SANAT YILINA GÖRKEMLİ KUTLAMA!

Müjdat Gezen’in 70'inci sanat yılı çok sayıda davetlinin katıldığı törenle kutlandı. Sahnelere veda ettiğini açıklayan Gezen konuşmasında, “Bu zor bir meslek, çileli bir meslek. Çilesini de çektik, sefasını da sürdük. Şimdi artık dinlenme zamanı” dedi.

Müjdat Gezen’in 70. Sanat Yılı töreni, İstanbul’daki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen etkinlikle kutlandı.

Programın sunuculuğunu Gezen’in eski öğrencilerinden İlker Ayrık üstlendi.

mujdatgezen-aile.jpg

Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve  Alev Coşkun, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ile birlikte çok sayıda ünlü isim ve Gezen’in sevenleri katıldı.

Yoğun programları nedeniyle törene katılamayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, Gezen’e birer mektup gönderdi.

Etkinlik Gökmen Ulu'nun yönetmenliğini yaptığı, Gezen'in hayatını konu alan belgeselle başladı.

Belgeselde yer alan Yeşilçam’dan sahneler, izleyicilere duygusal anlar yaşattı. 

KILIÇDAROĞLU: SANATIN VE SANATÇININ ÖNEM KAZANDIĞI HER TOPLUM GELİŞMİŞ BİR TOPLUMDUR

Etkinlikte konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Sanatın ve sanatçının değerini bütün toplumun her katmanının bilmesi gerekir.

‘Bizi güldüren sanatçı' olarak tanıttılar ama izlerken duygulandığımız anlar da oldu.

Dolasıyla sanatçı bizi güldüren, ağlatan, bizi düşündüren değerli bir insandır.

Sanatın ve sanatçının önem kazandığı her toplum, bir anlamda gelişmiş bir toplumdur” dedi.

SANAT VE SANATÇININ GÜCÜNÜ ANLATTI

Öğrencilik yıllarında Alexander Dumas'nın 3 Silahşörler kitabını okuduğunu anlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Kitabın ön sözünde Alexander Dumas'nın bu kitabı yazarken başından geçen bir öykü var.

O öyküyü anlatarak sanatın ve sanatçının ne kadar güçlü olduğunu ifade etmek isterim.

Alexander Dumas 3 Silahşörler'i yazar, günlük bir gazetede, Paris'te tefrika eder. 

Sabah erken saatlerde Paris'liler gider, gazete büfelerinin önünde beklerler, gazeteyi alıp ve romanı izlemek isterler.

Yaz ayları gelir ve Alexander Dumas gazetenin patronuna der ki ‘Roman kalsın, ben tatile gideceğim, dönüşte bitireceğim', ‘Mümkün değil' der.

‘Bütün Parisliler sizi bekliyor, Roman ne olacak? Romanı bitir ondan sonra tatile gidebilirsin' der. Dumas kabul etmez.

Bunun üzerine gazetenin patronu Alexander Dumas'ı mahkemeye verir, yargıcın karşısına çıkar.

Yargıç der ki, ‘evet gazete patronu haklı. Siz bu romanı bitirmek zorundasınız. Çünkü bütün Parisliler senin romanını bekliyor.'

Geriye döner Alexander Dumas, ‘bana bir kağıt kalem getirir misiniz?' der. Bir kağıt kalem gelir.

Romanın baş aktörünün adını yazar. ‘Elinde kılıcı, ayakları titredi, yere düştü ve öldü.' Altına ‘son' yazar. ‘Roman bitmiştir, gidin yayınlayın' der.

Bunun üzerine patron der ki, ‘Tamam, pes ettim. Tatile git, dön ve ondan sonra romanını bitir.' Sanat ve sanatçının gücü bu aslında…”


“BÖYLE BİR ORTAMA TOPLUMUN DA İHTİYACI VAR”

Kılıçdaroğlu, “Gönül ister ki Türkiye'nin bu kabus atmosferinde her siyasetçi zamanın belirli bir dilimini sanatçıya ayırabilsin.

Sanatçılarla oturup konuşabilsin, onlarla dertleşebilsin. Ama maalesef böyle bir ortam hemen hemen son 20 yıldır hiç yaratılmadı.

Böyle bir ortama toplumun da ihtiyacı var, siyasetçilerin de ihtiyacı var.

Böyle bir ortamı yaratmak dileğiyle hepinize şükran borçluyum. Hepinize teşekkür ederim.

Bizi güldüren, zaman zaman ağlatan Müjdat Gezen'e de hepinizin huzurunda saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Sanatçı Mustafa Alabora, Müjdat Gezen'in çok yakın dostu olduğunu belirterek, “60 sene oldu hala beni güldürür.

Müjdat için orada bir şey demiştim. Evet, Müjdat gerçekten bri devrimcidir.

Ve Müjdat kin biriktirmemekle hepimize çok şey öğretmiştir” dedi.

MÜJDAT GEZEN: MERAK ETMEYİN BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ

Müjdat Gezen ise konuşmaların ardından sahneye çıkarak, teşekkür etti.

Gezen, Kılıçdaroğlu'na “Merak etmeyin birlikte yürüyeceğiz. Her şey çok güzel olacak” dedi.

Etkinlikte Gezen de bir şarkı söyledi. Çocuklardan oluşan koro da sahneye çıktı.

‘CUMHURİYET GAZETESİ VE MÜJDAT GEZEN ÇOK YAKIŞTI BİRBİRİNE’

Müjdat Gezen’in artık Cumhuriyet Gazetesi’nde yazı yazacağını söyleyen Alev Coşkun ise, “Müjdat Gezen 70 yıldan sonra 'ben artık bu işi bırakıyorum ve jübilemi yapıyorum' diyor.

Cumhuriyet Gazetesi de yeni bir yazar kazandı. O benim çok eski arkadaşım.

Başkanım Sayın Hikmet Çetin'in söylediği gibi işi bırakmamış oluyor.

Cumhuriyet Gazetesi'nde her gün bir damla bal damlatıyor.

Hafta sonları da genel bir yazı yazıyor. Gerçekten çok yakıştılar birbirlerine.

Cumhuriyet Gazetesi ve Müjdat Gezen çok yakıştı birbirine” dedi.

‘HADİ BANA EYVALLAH’

Konuşmaların ardınan kızı Elif Gezen'in çağrısıyla Müjdat Gezen alkışlarla sahneye geldi.

Müjdat Gezen jübile konuşmasını yaptı ve şu ifadeleri kullandı:

“Hani bir kaydırak vardır ya çocuk parklarında, küçük çocuklar o merdivenleri dakikalarca çıkar, sonra o kaydıraktan bir iner, bir iki saniyede biter.

Ben o kaydırağın tam başındaki adamım şimdi. Oradan inişe böyle hızla geçiyorsun.

Yoruldum, dinleneyim. Öğrencilerimle oyun koyarım sahneye, onlar oynarlar.

Ben seyrederim, yazarım, onlar oynarlar ama, artık sahneye çıkacak gibi hissetmiyorum kendimi.

Bu gece kızımla beraber en son oynadığımız oyun, baba-kızdan bir bölüm oynuyoruz. Sonra hadi bana eyvallah.

Bu zor bir meslek, çileli bir meslek. Çilesini de çektik, sefasını da sürdük. Şimdi artık dinlenme zamanı.”

Tören, Müjdat Gezen Sanat Merkezi öğrencilerinin gösterisi ile sona erdi.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.