Usta tiyatrocu Müjdat Gezen, yıllardır tiyatro sahnelerinde, rol aldığı filmlerle beyaz perdede, ekranlarda… Sadece oyuncu değil aynı zamanda öğretmen…

Kurduğu okulla birçok ismi sanat dünyasına kazandırdı. Bundan tam 14 yıl önce, yani 2 Ekim 2006 tarihinde isme kendi ismini verdiği tiyatrosunu kurdu.

Açılışta 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer de vardı.

Müjdat Gezen Tiyatrosu, birçok oyuna sahne oldu, sayısız oyuncuyu tiyatroya kazandırdı, binlerce seyirciyi ağırladı.

‘ÇOK ŞEY YAŞANDI…'

Gezen, tiyatrosunun kuruluş yıl dönümünde sanat hayatını ve yeni projelerini anlattı.

Usta sanatçı, 14. yılını geride bırakmaya hazırlanan Müjdat Gezen Tiyatrosu için şunları söyledi:

“Çok şey yaşandı bu sahnelerde ama hiç şu dönemdeki gibi bir şey yaşanmadı. Arkama dönüp baktığımda 60 yılımı bitirdim, anneme kazandığım ilk parayı götüreli 60 yıl oldu.

60 yılın dörtte biri de bana ait olan tiyatroda geçti. Yeniden dünyaya gelsem yine bu mesleği seçerim.”

EN UNUTULMAZ TURNE

Peki Müjdat Gezen, 60 yıllık sanat hayatı boyunca Anadolu'yu şehir şehir gezdi. Katıldığı turneler büyük ilgi gördü.

Peki Gezen'in en çok etkilendiği, en özel turne hangisiydi. Usta sanatçı, bu soruya şu karşılığı verdi:

“Biz, İzmir'e gider gitmez otobüsten indiğimiz gibi Karşıyaka'ya gidip Zübeyde Hanım'ın kabrine gideriz.

Ve İzmir seyircimiz, hep bizi ayakta alkışladı. Son oyunumuz Yılmaz Özdil'in Mustafa Kemal'i tam götürmeye hazırlanırken de salgın başladı ve gidemedik.

Bunlar, unutulmayacak zamanlar. Çok buruk geçiyor.”

SALGIN BİZİ DE VURDU

Salgından en çok etkilenen sektörün tiyatro olduğunu kaydeden Gezen, “Marttan beri ne sahneye çıkabildik, ne turneye.

Harika bir Ege turnemiz vardı ama hiçbirini yapamadık. Hepimiz boştayız. Ben de dahil. Hiçbir iş yok.

Dizilerde oynayan arkadaşlarımız var. Onlar üç aşağı beş yukarı ekonomik açıdan geçinebiliyor.

Bir de benim okulumun kadrosu var, yani çalışanlar. Biz hepimiz büyük bir ekonomik sıkıntı içerisindeyiz” dedi.

29 EKİM'DE YEMEKLİ TİYATRO GELİYOR

Usta sanatçı Müjdat Gezen'in doğum günü 29 Ekim. Gezen, o tarihte farklı bir projeyle izleyicilerin karışışında olacak.

Gezen, 29 Ekim için dört gün sürecek bir yemekli tiyatro oyunu hazırladı. Gezen, 29 Ekim için hazırlanan ve Türkiye'de bir ilk olan projeyi şu sözlerle anlattı:

“29 Ekim'de dört gün sürecek yemekli tiyatro yapacağım. Dört gün sürecek, arka arkaya birbirinin devamı olacak.

İnsanlar yemekleri yiyecekler. Tiyatro salonunu açamıyoruz çünkü doyurmuyor bizi. Onun için altta geniş bir salonda oynanacak.

Garsonlar, tiyatrocu arkadaşlarımız olacak. Türkiye'de ilk olacak. Öğrencilerim hizmet verecek ve parayı da aralarında paylaşacaklar.”

Usta sanatçı Müjdat Gezen, Fatma Vurgun'un sorularını yanıtladı.

‘DEVLETİN ÖZEL TİYATROLARA DESTEĞİNİ ARTIRMASI GEREK'

Özel tiyatroların pandemi sürecinde yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Gezen, şunları söyledi: “Devletin özel tiyatrolara bu dönemde desteğini artırması gerekiyor.

Salon benim olduğu için hiç olmazsa ben kira vermiyorum. Ama diğer tiyatroların çektiği sıkıntının haddi hesabı yok.

Sadece Anadolu Yakası'nda 14 tiyatro perdelerini tamamen kapadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kısa oyunlarla kendi sahnelerini özel tiyatrolara açmasını da takdirle karşıladığımı belirtmek isterim.

Büyükşehir Belediyesi, tarihinde ilk kez böyle bir şey yapıyor. Kadıköy Belediyesi de güzel bir şey yaptı. Kültür Park'ın içerisindeki açık hava tiyatrosunda çok kaliteli oyunlar oynattı.”

‘KAVUĞU HAK ETMİŞTİ'

Kel Hasan Efendi'den gelen, yaklaşık 100 yıllık bir simge olan “Dümbüllü Kavuğu” geçtiğimiz hafta Rasim Öztekin'den altıncı sahibi Şevket Çoruh'a törenle devredildi.

Gezen de maskesini takarak o törene katıldı. Devir teslimi en önden izledi. Gezen, törenle ilgili “Çok mutluluk duydum.

Çok büyük bir özveriyle, hâlâ borç ödeyerek Kadıköy'e bir tiyatro kazandırdı Şevket. Paris'in göbeğinde gibi harika bir tiyatro salonu.

Gerçekten bu kavuğu çok hak etmişti” dedi.

Çoruh ise törendeki konuşmasında Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın “Cumhurbaşkanına hakaretten” yargılandığı davaya atıfta bulundu.

Çoruh, “Doğruyu söyleyen ustalarımızın en büyük geleneği tiyatro salonlarından çok mahkeme salonlarında arz-ı endam etmeleridir.

Bu geleneğin temsilcilerinden usta Müjdat Gezen ve Metin Akpınar, siz seyircilerini 12. ayın 18'inde Adalet Sarayı'ndaki gösterilerine beklemektedir” dedi.

‘ANLAMIŞ DEĞİLİM'

Bu sözleri hatırlattığımızda Gezen'in yanıtı şu oldu: “Bu davanın açılması da devam ettirilmesi de bir hukuki skandal.

Ne yapmak istediklerini anlamış değilim. Cumhurbaşkanına hakaret diye 4 yıl 8 ay hapis cezamın istenmesindeki hakaret sözcüğü ‘Haddini bil' demek.

Eğer ben bundan 4 yıl 8 ay yatacaksam, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müebbet yatması gerekir. Çünkü herkese ‘Haddini bil' diyor.”