Müjde Ar... 'SIRA SANATÇILARIN DİLİNİN KOPARILMASINA MI GELDİ?'

Müjde Ar... 'SIRA SANATÇILARIN DİLİNİN KOPARILMASINA MI GELDİ?'

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sezen Aksu şarkısıyla ilgili "Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir" sözlerine sanatçı Müjde Ar'dan tepki geldi.

Cuma namazı sonrası camide mihrapa çıkan Erdoğan, Sezen Aksu şarkısı üzerinden başlayan tartışmalara katıldı.

Erdoğan, isim vermeden “Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz.

O uzanan dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir.” dedi.

MÜJDE AR’DAN TEPKİ GELDİ

Erdoğan’ın bu sözlerine Müjde Ar’dan tepki geldi. 

Halk TV’de yayımlanan programa telefonla konuk olan Müjde Ar, yakın arkadaşı Sezen Aksu’ya desteğini açıkladı.

Müjde Ar, “Annemim Adem ve Hava ile 11 şarkı sözü var, kitap haline getireceğim” dedi.

“SÖZÜN BİTTİĞİ YER”

Erdoğan’ın Sezen Aksu’yu hedef gösterdiği açıklamasına da değinen Müjde Ar, “Burası sözün bittiği yer, bundan daha kötüsü olamaz, dedim” ifadeleriyle tepki gösterdi.

“AYNI KARARLILIKLA BURADAYIZ”

Müjde Ar, stüdyodaki gazetecilerin ”Sezen Aksu, korkuyor mu, korkuyor musunuz?” şeklindeki soruya, ”Ben hiç korkmuyorum.

Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim derler.

Ne Sezen Hanım ne ben ne diğer sanatçı arkadaşlarımız, duruşumuz neyse, aynı kararlılıkla aynı istekle buradayız” yanıtını verdi.

AKP hükümetinin sanatçıları yıllardır hedef gösterdiğini de ifade eden Müjde Ar, “Toplu iğne başı kadar tartışmayacak bir konuyu dil koparmaya kadar götürmek doğrusu hepimizin vicdanını kanattı.

Bundan sonra sıra sanatçıların dilinin kopartılmasına mı geliyor” dedi.

Müjde Ar, Türkiye’nin durumunun vahimden de öte olduğunu belirterek Anayasa’nın 64. maddesinin sanat ve sanatçının korunması hakkındaki vurgusunu da hatırlattı.

Ar'ın açıklamaları şöyle:

"Ben artık dedim burası sözün bittiği yer. Bundan daha kötü bir şey olamaz.

Şöyle söyleyeyim genel olarak da söylenenleri takip ediyoruz. Durum vahim.

Hatta vahimden de öte bir durumdayız. Genel olarak Türkiye'nin içinde bulunduğu durum olarak. Şimdi ben siyasetçi değilim.

Kültür sanat insanıyım ama öncelikle Cumhurbaşkanı'na şunu hatırlatmak isterim ki Anayasa'nın 64. maddesi devletin sanat ve sanatçılarını korumasını ve desteklemesini emreder.

Anayasa bildiğim kadarıyla 'dil kopartma' diye bir görev vermiyor, hükümete, devlete ve siyaset insanlarına.

Şimdi AKP Hükümeti ise ne yapıyor bu açık hükme rağmen, yıllardır sanatçılara baskı yapıyor, sanat eserlerine sansür uyguluyor. Hatırlarsınız, Kars'taki heykel yıkımı. Hepimiz bağırdık, çağırdık, itiraz ettik. Ama sonunda patır kütür bu heykeli 'ucube' dediler yıktılar. Merak ediyorum. Bundan sonra sıra sanatçılarının dilinin kopartılmasını mı geliyor?

Böyle bir ifade nasıl kullanılır. Nasıl bunu hayal edilebilir bir kavram halinde insan benimser. Şimdi bana sorarsanız devreye karma karışık şeyler giriyor. 'Sanatçıların dilinin koparılması', tarikatlara veriliyor o görev. Ben o akşam Sezen'le beraberdim. Evdeydik. Kapıya geleceğiz dediler. Geldiler. Gelecek ekip 10 kişi için izin almış. Polis Kanlıca meydanına sürükledi.

Korktunuz mu derseniz biz korkmadık. Zaten korkan insandan Sezen Aksu falan olmaz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz.

Dil koparma meselesi bir de bunun bizzat cami de dile getirilmesi, bir de oradan tarikatlara görev olarak verilmesi korkunç bir tehdittir ve tehlikedir. Bu direkt olarak halkı sanata sanatçıya karşı kışkırtmaktır. Biz vazgeçmeyiz. İşimizi yapmayı seviyoruz ama şu unutulmamalıdır ki özgür ve özerktir. Kimsenin tarihi ile sanat falan yapılmaz. "

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.