NANOTEKNOLOJİ SAÇLARIMI GERİ GETİRİR Mİ?

NANOTEKNOLOJİ SAÇLARIMI GERİ GETİRİR Mİ?

Bu sorunun yanıtını verebilmek için hayatın gelişen yüzü nanoteknolojiyi birlikte tanıyalım:

Nanoteknoloji nedir?

"Nano" sözcüğü Latinceden alınmıştır ve çok küçük ve/veya cüce anlamına gelmektedir.

Bir nanometre, milimetrenin milyonda biridir.

Adından ve ölçü biriminden de anlaşılacağı gibi nanoteknoloji, aşırı küçük yapısal maddelerin üretimi ve bu düzeyde yapılan araştırmalar üzerine kuruludur.

Prensipte nanoteknoloji, mikroskopla görülemeyecek kadar küçük; ancak atom seviyesinden daha büyük birimlerle çalışır.

Bu ölçülerin karşılaştırmalı açıklamaları için aşağıdaki örneklere bakılabilir:

Bir nanometre, bir saç telinin on binde biri kadar bir kalınlığa tekabül eder.

Nanoteknoloji nasıl işler?

Bilimadamlarının bu kadar küçük yapılar üzerinde çalışmalarının bir nedeni var: Einstein'in yarattığı Kuantum Fiziği!

En basit şekliyle Einstein, Genel Görelilik Kuramı'na göre, atom seviyesindeki maddelerin genel fizik kurallarının dışında hareket ettiklerini kanıtlar. Örneğin; bir insan bir duvarla karşılaştığında duvarın diğer tarafına ışınlanamazken aynı durum bir atom için geçerli olmamaktadır.

Nanoteknolojinin mantığı da bunun üzerine kuruludur.

Mikroskop seviyesinden daha küçük bir seviyede çalışılması atomların bu özel kondisyonlarından yararlanılmasına olanak tanır. Atomlardan daha büyük bir seviyede çalışılması ise teknik yetersizlik nedeniyle atom seviyesinde yapılamayacak girişimlere izin verir.

Nanoteknoloji nerede kullanılıyor?

Nanoteknoloji günümüzde akıllı yapılar, bilgisayarlar, kendini temizleyen ceketler ve çok işlevli ilaçlar gibi farklı sektör ürünlerinde kullanılmaktadır. Roger Federer'in tüyden hafif titanyum tenis raketinden, Louis Armstrong'un onu birinciliğe taşıyan profesyonel bisikletine kadar sporun da bir çok alanında nanoteknolojinin parmağı var. Hayatımıza giren en basit nanoteknoloji örneği ise güneş kremi: Yüzümüze sürdüğümüz bazı güneş kremlerinin beyaz bir tabaka halinde yüzümüzde kaldığını; nanoteknoloji kullanılarak üretilen yeni tip ürünlerin ise arkasında bir iz bırakmadan cilt tarafından emildiğini gözlemleyebiliriz.

Nanoteknoloji nasıl kullanılacak?

Tıp: Etken maddelerin nano seviyesinde küçültülmesi ilaçların enjekte edilmeden cilt altına geçmesini sağlıyor. Hücre bazında iyileştiriciler kanser gibi çözümsüz hastalıklarla savaşabilecekler.

Kozmetik: Cilt altına nüfuz edemeyen kozmetikler, nano boyutunda küçültülmüş etken maddelerle cilt altına işleyebilecek.Örneğin, botoks uygulaması. Enjeksiyona ihtiyaç duyulmadan sadece krem şeklinde cilde sürülerek botoks uygulaması gerçekleştirilecek.

Spor / İnşaat: Nanoteknolojiyle geliştirilen kaplamalar, demir / titanyum gibi günümüzde kullanılan maddelerden onlarca kat daha dayanıklı olmalarına karşın bunların yalnızca üçte biri kadar ağırlar.

Bu örneklerin yanı sıra, ev eşyalarında, otomobil, uçak, bilgisayar dalında olsun Nano parçacıklar yüzeylere, çizilmezlik ve parçalanmama özelliği ile dayanıklılık ve büyük ölçüde kaydırma özelliği de kazandırmaktadırlar.

Günümüzde Nanoteknoloji

Günümüzde dünyada nanoteknoloji üzerine aktif çalışma yürüten 20.000 üzerinde araştırmacı bulunuyor. Devletler bazında destekler ise azımsanmayacak bir boyutta... Almanya'nın nanoteknoloji bütçesi bir Milyar Dolardan fazladır. Amerikan devletinin nanoteknolojiye 2001 yılında ayırdığı $464 milyon dolarlık bütçe 2009 yılı için yaklaşık bir buçuk milyar dolara yükselmiştir. Japonya ise nanoteknoloji çalışmalarına yaklaşık iki milyar dolar yatırım yapmıştır.

Nanoteknoloji saçlarımı bana geri kazandıracak mı?

Günümüzde saç dökülmesini durduran ilaçlarla ilgili en büyük problemlerden biri geçirgenliktir. Saç dökülmesini durdurduğu bilinen bir çok molekül, deri altına geçmediğinden saç köküne temas edemez ve bu nedenle de etkili olamaz.

Nanoteknoloji sayesinde saç dökülmesini durduran ve saç büyümesini tetikleyen etken maddelerin deri altına kolayca girmesi ve böylelikle saç köklerine nüfus etmesi mümkün olacaktır.

Ancak bunun önünde bazı engeller vardır:

Bunlardan ilki ve en önemlisi nanoteknoloji ürünlerinin aşırı geçirgen oluşudur. Araştırmacıların en çok çekindikleri konu, nanoteknoloji ile hazırlanmış etken maddelerin saçta kullanıldıklarında beyni koruyan membranı aşıp beyin içine nüfus etmeleridir.

Bir diğer konu ise, Sağlık Bakanlıkları'nın konuyla ilgili henüz düzenlemeler getirmemiş oluşlarıdır. Aynen organik olarak etiketlenmiş ürünlerde olduğu gibi, yabancı ve Türk piyasalarında nanoteknoloji ile üretilmiştir ibaresiyle satılan ürünlerin hemen hepsinde nanoteknoloji kelimesinin tam açıklamasının halk ve denetimciler tarafından bilinmemesi nedeniyle oluşan teknik eksikler bulunmaktadır.

Nanoteknoloji ile ilgili daha fazla bilgi almak içinTransmed'in 2011 Mayıs ayında düzenleyeceği The Next Big Thing seminerine katılabilirsiniz. The Next Big Thing semineri nanoteknoloji, saç klonlama, genetik mühendislik, saç çoğaltma ve saç nakli ile ilgili son araştırmalarla ilgili alanında ve Türkiye'de yapılan ilk konferans olma özelliği taşımaktadır.

Nanoteknoloji ve konuyla ilgili tartışmaların yapılacağı konferansla ilgili sorularınızı yanıtlamak için biz sizi arayalım.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.