Son 2 yıl ekranların en çok izlenen dizisi olmayı başaran Aşk-ı Memnu'nun en çok iz bırakan oyuncularından biri 'Firdevs' karekterini canlandıran Nebahat Çehre'ydi. 66 yaşındaki oyuncu, sanat dünyasında yarım asırı geride bırakırken, hala çok dinç ve genç kadınları kıskandıracak kadar alımlı ve gösterişli. Nebahat Çehre'yle Aşk-ı Memnu'yu, yeni başlayacağı dizi 'Muhteşem Süleyman'ı, genç görünümünün sırlarını ve genç oyuncuları konuştuk.

-'Haziran Gecesi', 'Candan Öte' ve ' 'Aşk-ı Memnu' da hep şehir kadını, iyi giyimli, lüksü seven, kontrolü elinde bulunduran fettan kadın karakterlerini canlandırdınız. Sürekli aynı rolle ekrana gelmekten dolayı sıkılmadınız mı?

Biraz sıkıldım, çünkü oyuncu kalıplaştırılmamalı. Son dönemlerde hep aynı kadın senaryoları geliyor. Ben her türlü karakteri oynamalıyım, oynarım da. Beni bu kadar kalıplaştırmalılarÖ Yapımcılara şu soruyu sordum: "Neden aynı tip kadın rollerini yakıştırıyorsunuz bana?" Cevap şuydu; "Alternatifiniz yok, Nebahat Hanım" Alternatifim yoksa yok siz beni niye kalıplaştırıyorsunuz değil mi? Şimdi de elime kaç tane senaryo geldi hepsi aynı karakteri devam ettiriyor. Senaryolar da hep aynı. Oynamamı istediğim kadınlar da hep aynı. "Bu sene bir karar vereceğim, dizi yapmayacağım" dedim. O da olmadı, elime harika bir senaryo geçti ve kabul ettim. Gelecek sezonda yine ekranlardayım.

-Maksim Gazinosu'nda da iki yıl çalıştınız. Neden şarkıcılığa devam etmediniz?

Konserlere izleyici yerine seyirci gelmeye başladı. Kaliteli izleyici gelmez oldu sevimsizleşti, sahne de benim için bitmiş oldu.

AŞKI MEMNU BENİ ZİRVEYE TAŞIDI

-Gelelim 'Aşk-ı Memnu'ya; bu dizi kariyerinize hangi noktaya taşıdı?

Beni zirveye taşıdı. Yeni nesil beni tanıdı ve çok sevdi. Çok destek oldular. Yeşilçam'dan geldiğim için onlar beni tanımıyorlardı ama bu diziyle tanıdılar. Yeni neslin 9 yaşında olanı da beni çok seviyor, 30 yaşında olanı da. Nedense beni çok seviyorlar. Daha doğrusu Firdevs'e bayılıyorlar. Ki bu karakteri çok sevmemeleri lazım. İnan, Alaçatı'da resim çektirmeden yemek yiyemedim. İnanılmazdı. Arabistan'da da öyleyim. Kadınlar geliyor diyor ki, "Oğlumuz size hayran" Diyorum ki, "Neyimi seviyorlar, benden gençler var, güzeller var" "Dizinin en akıllı kadını sizdiniz" cevabını alıyorum. Bu neslin gençleri de çok akıllı.

-Firdevs Hanım'la özleştiğiniz noktalar var mı?

Ne olabilir bir bakayım? Bir kere Firdevs her şeyi kendi halletmeye çalışan bir kadın. Hayat mücadelesi içinde. Ben de öyleyim. Ben Firdevs'e dışarıdan bir gözle bakıyorum. Artık bir kadın bir yalı da yaşıyorsa ondan kopması çok güç. Böyle yaşarken birden bire iflas etmiş, bir mücadelesi var, o lüks hayatı devam ettirmek istiyor. Adnan'sa bekar bir adam, karısı ölmüş tam yaşına uygun, zengin bir adam. Kurtarıcısı olarak görüyor. Ancak kızı elinden alıyor Adnan'ı. Firdevs'in aslında söylediği her şey doğru. Kızına diyor, "Çevrende bu kadar genç adam varken niye Adnan? İlerde mutsuz olacaksın" Bihter'in mutluluğunu istiyor kısacası. Firdevs kötü bir kadın değil, baksanıza felç geçirip ağzı çarpılacak kadar kızını seviyormuş. Firdevs zaten öyle bir izdivaç teklifi alıyor ki muhteşem ama o, "Benim daha yapacak işlerim var" diyor o evliliği erteliyor. Kadının tek hatası, evliyken sevgili edinmesi. Hatası bu. Kız da buna şahit olduğu için nefret içinde. Firdevs kızı o hataya düşmesin diye zaten kızının hep yanında. Firdevs'in çok haklı olduğu yerler var. Kafası çalışanlar olaya bu gözle bakar.

-Peki siz Firdevs'in yaptıklarını yapar mıydınız?

Ben yapmam. Sevmediğim bir insanla birlikte olamam. Çünkü ben her şeyimi sevgiyle yaparım. Benim yanağımdan, başımdan, alnımdan öpecek, beni omuzuna yatıracak bir sevgi daha büyük ve anlamlı geliyor. Şefkati çok severim.

-Yolun başındaki genç oyunculara iyi bir oyuncu olmanın anahtarlarını söyleyebilir misiniz?

Kimse şöhrete sırtını dayamasın. Şöhret gelip geçici. Çok şöhrete güvenirseniz mutsuz olursunuz. Günün birinde her şey bitecektir. Birisi çıkacak, sizin yerinize geçecek, sizin fotoğraflarınız çekilmeyecek, size sorular sorulmayacak, kimse sizinle ilgilenmeyecek, bu bir gerçek, o sizi mutsuz eder. Ama kabul edersiniz. Bir gün şöhretiniz bitecek, yerinizi bir başkalarına bırakacaksınız o zaman içiniz rahat olur.

Ben sıradan bir insanım. Ünlü olmam bir şey değiştirmez. Kameranın önünden çekildiğim andan itibaren sokaktaki bir vatandaşım, Nebahat Çehre'yim. Benim ne şöhrete ne paraya hiç tahammülüm yok. Ama işte çok ciddiyet arıyorum. Yapılan en küçük bir saygısızlığı ben yapmışım gibi geliyor ve beni hasta ediyor.

TÜRKİYE'DE BANA GÖRE ADAM YOK

-Sizinle birlikte olacak erkekte ne gibi özellikler ararsınız?

Bir erkeğin duruşu, kişiliği, kültürel alt yapısı beni çok etkiler. Ben zaten çok uzun yıllardır yalnızım. Hayatımda kimse yok. Yani zaman zaman aslında düşünüyorum insanın hayatı gençlikte geçiyor ama yaş ilerledikçe bir hayat arkadaşı arıyor. Ama çok zor. Belli yaşta dezavantajları var; ne olacak, bu insan önce bekar olacak. Bu insanla aynı yere bakacaksın, aynı şeyleri göreceksin. Bu insan sizin çevrenize girebilecek, siz de onun çevresine gireceksiniz. Böyle birini bulmak da sayısal lotodan para kazanmaktan daha zor. Ben Türkiye Cumhuriyeti içinde, şu adam benim kafama uygun diyebileceğim birini göremedim. Ben yaşımı daha başka taşıyan bir insanım. Belki benden bir 8-10 yaş küçük olabilir. Ama dul olması lazım, hiç evlenmemiş insanın mutlaka bir eksikliği vardır. Öyle birine rastlamak çok zor, ben rastlamadım.

30 YILDIR AYNI KREMİ SÜRÜYORUM

-Peki son sorum Nebahat Hanım, bu kadar genç ve güzel kalmayı nasıl başarıyorsunuz?

Siz öyle görüyorsunuz, aslında yaşımın kadınıyım ama duruşumla, giyiniş tarzımla, öyle görünüyorum. Özel hayatımda makyaj yapmıyorum sürekli. Spor giyiniyorum. Giyim tarzı ve saç çok önemli. Bunlar sizin yaşınızı ya büyütür ya küçültür. Beni sokakta gören, " Ya siz Firdevs hanım değil misiniz o dev gibi bir kadın" diyorlar. Beni apayrı görüyorlar. Kendime hiç de bakmam. 30 senedir aynı cilt kremini kullanıyorum. Genetik yapım bu.

-Ameliyattan korktuğunuz için mi estetik ameliyat yaptırmak istemiyorsunuz?

Ben bir kez estetik oldum ama 2 sene içinde ciltte düşme oldu. Fransa'da estetiğimi yaptırmıştım, normalde 5 sene falan giderdi o ameliyat. Fransız doktor bana dedi ki, "Ben hala Jaguar'ım ama maalesef senin cildin estetiğe hiç müsait değil, hemen düşer. "Burnumdam itibaren yukarısı çok iyi, ama aşağı tarafta çizgiler var. Ben de o alt kısmını yaptırmıştım zaten.

KANUNİ'NİN ANNESİNİ CANLANDIRACAK

-Biliyorum, yeni yayın döneminde yayınlanacak olan 'Muhteşem Yüzyıl' adlı dizinin senaryosu elinize geçti ve dayanamayıp teklifi kabul ettiniz? Bize yeni çalışmanızdan bahseder misiniz?

Kanuni Sultan Süleyman'ın annesini canlandıracağım. Kanuni'yi Halit Ergenç canlandıracak. Ben de Valide Sultan yani Yavuz Sultan Selim'in eşi olacağım. Meral Okay senaristimiz. Çok iyi tarihçilerle birlikte çalışıyor. Kumaş baskıları yapılıyor, o tarihteki renk ve kumaşlar belirleniyor. Ancak Hürrem'i oynayacak kız henüz bulunmadı. Yabancı bir oyuncu arıyorlar ama ben Türk olmasını istiyorum. Aradıkları oyuncu sarışın ya da kızıl saçlı, beyaz tenli ve renkli gözlü olmalı; tıpatıp Ruslara benzemeli yani. Türkiye'de de bu özelliklere sahip kaç kadın oyuncu var ki, yine de Hürrem Türk olsa iyi olur.

-Siz Valide Sultan olarak dizide neler karıştıracaksınız?

Valide Sultan bir kere dominant bir kadın. Sarayı idare eden, oğluna düşkün, onu kaç defa ölümlerden kurtaran, Hürrem'e tahammülsüz çünkü Hürrem bütün iktidarı ele geçirecek. Başlarda Valide Sultan Hürrem'e karşı ama sonradan onu kabul ediyor. Hürrem rolü açıkçası çok renkli bir rol. Hem masumu oynayacak, hem fettanı oynayacak, hem baştan çıkarıcıyı oynayacak. Bense sarayı idare edeceğim. Biliyor musunuz ben harem kızlarını padişahın gözdeleri olarak biliyordum. Halbuki bir 'lady' gibi yetiştiriliyormuş o kızlarÖ Müzik, lisan, yemek yemek, şarkı söylemek, dans etmek her şeyin mükemmeli öğretiliyormuş onlaraÖ Dizide haremin bu yönü de gösterilecek.

Bugün