Manken ve sunucu Özge Ulusoy, Türk Ekonomi Bankası-TEB, magazin gündeminde…

Çünkü yeni sevgilisi TEB’in sahibi Çolakoğlu ailesinin veliahtı Faruk Çolakoğlu…

Yine aynı senaryo…

Hacı Sabancı’da bulduğu yalılar, korumalar ve yine yurt dışında yaşanan kaçamak aşklar… Film yeniden vizyonda!.. Ve yine çaresiz bir aile!..

Sabancı’dan sonra TEB’in ortaklarından Çolakoğlu ailesinde kıyamet kopmaya başlamış.

Faruk Çolakoğlu’na söz geçiremiyorlar. Bu arada TEB markasının da büyük zarar gördüğünü düşünüyorlar.

Aile, aynı Sabancılar’ın yaşadığını yaşıyor!..

Bakalım bu kez filmin sonu ne olacak?..

Mutlu son mu, mutsuz ayrılık mı?.. Ya da mutlu ayrılık, mutsuz son mu?..

ÇOLAKOĞLU AİLESİ DAHA ÖNCE BİR AİLE FACİASI YAŞAMIŞTI!

İşte o yıllar önce yaşanan aile faciasının haberi;

“Türkiye'nin en zenginlerinden olan işadamı Ali Nuri Çolakoğlu'nun eşinin boşanmak istemesi üzerine bunalıma girdiği ve depresyon tedavisi gördüğü belirtildi. Çolakoğlu'nun kısa süre önce ilaç kullanmayı da bıraktığı öğrenildi.

Sahibi bulunduğu Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 3.7'sini karşılayan Ova Elektrik'e 200 milyon dolarlık idare cezanın gelmesinin ardından 20 milyon dolarlık teminatla karşı dava açan Çolakoğlu'nun bu ceza nedeniyle de canının çok sıkıldığı belirtiliyor.

Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile Çolakoğlu Şirketler Grubu'nun ortağı Ali Nuri Çolakoğlu, 10 gün önce yürüyüşe çıktığı Beykoz sahil yolunda silahla yaşamına son verdi. Çolakoğlu'nun ölümü iş dünyasında büyük üzüntüye neden olurken, 56 yaşındaki işadamının oldukça duygusal oluşu intiharın nedeninin de maddi sorun olamayacağı yolunda yorumlara neden oldu.

Sahibi olduğu Ova Elektrik'e 200 milyon dolarlık idari ceza kesilmesine çok üzüldüğü belirtilen Çolakoğlu, bu karara karşılık idare mahkemesine 20 milyon dolar teminat yatırarak iptal davası da açmıştı. Ama işadamının çevresinin yorumları kısa süre sonra açıklığa kavuştu. İşadamı Çolakoğlu'nun eşi Henza Çolakoğlu'nun boşanmak istemesi üzerine bunalıma girdiği ve depresyon tedavisi görmeye başladığı, bir süre önce de ilaç kullanmayı kestiği belirtilerek, ölümündeki ana nedenin bu boşanma kararı olabileceği ihtimali yoğunluk kazandı.

EŞİNİN BOŞANMAK İSTEMESİ BUNALIMA SOKTU

28 yıldır evli olduğu eşi Henza'yı çok sevdiği bilinen işadamının eşinin son bir yıldır boşanmak istemesiyle iyiden iyiye bunalıma girdiği belirtiliyor. 26 yaşında Mehmet ve 22 yaşında İrem adında iki çocukları bululan çiftin, boşanma isteği üzerine son bir yıldır dargın olduğu, oldukça duygusal olduğu belirtilen Ali Nuri Çolakoğlu'nun bu durum karşısında depesyon tedavisi görmeye başladığı ortaya çıktı.

Çolakoğlu'nun 28 yıllık eşi olan Henza Akın Çolakoğlu hayırseverliği ve özellikle eğitime yaptığı yardımlarla tanınan biri. Henza Çolakoğlu'nun son bir yıldır eşiyle anlaşamadığı ve bu nedenle boşanmak istediği, bunun da eşini üzdüğü belirtildi.

YÜRÜYÜŞTE CANINA KIYDI

Son zamanlarda ilaçlardını da kullanmayan işadamının 26 Ocak günü 15.30 sıralarında  yürüyüş yapmak için şoförünün kullandığı aracıyla Anadolu Hisarı Sabancı Öğretmenevi'nin bulunduğu yere geldi. Çolakoğlu burada şoförüne yürüyüş yapacağını söyleyerek aracından indi.

CESEDİNİ VATANDAŞLAR BULDU

15.45 sıralarında ise bir vatandaş polisi arayarak Anadolu Hisarı Göksu Caddesi üzerinde bir kişinin yerde hareketsiz yattığı bilgisini verdi. Olay yerine gelen ekipler yerde yatan kişinin üzerinde silah olduğunu ve şahsın kafasına bir el ateş ederek hayatına son verdiğini belirledi. Olay Yeri İnceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından Çolakoğlu'nun cesedi Paşabahçe Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Cenaze akşam saatlerinde Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.

CENAZE TÖRENİNE BASIN ALINMADI

Cenaze törenine, Çolakoğlu'nun ailesinin yanı sıra, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, iş dünyasından Rahmi Koç, Ali Koç, Faruk Süren, Tuncay Özilhan, Muhtar Kent, Erkut Yücaoğlu, Aydın Doğan, Mehmet Emin Karamehmet, Haluk Dinçer, Oğuz Satıcı, Suzan Sabancı Dinçer ve Nuri Çolakoğlu'nun aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Ailenin isteği üzerine basın mensupları, cenaze namazının kılındığı Teşvikiye Camiinin bahçesine alınmadı.”