'HAZAL GİTSİN' DERKEN…

Gülseren ve Hazal, içinde bulundukları taksinin düştüğü inşaat çukurunda ölüm ve yaşam arasında gidip gelirken, yalıdaki gündem bambaşkadır. Dilara, Hazal’ın okulda yaptıklarının üzerine bir de Rahmi Bey’in, at çiftliğini yakanın Hazal olduğunu söylemesiyle öfkeden deliye döner. Hazal’ı yalıdan göndermek konusunda artık hiçbir tereddütü kalmayan Dilara tam bu sırada kazayı öğrenir.

KİMSE MÜDAHALE EDEMİYOR

Kaza alanında ise gerçek bir can pazarı yaşanmaktadır. Gülseren taksiden sağ çıkmayı başarır ama Hazal için umut pek yok gibidir. Kaza yerine gelen Dilara gördüğü manzara karşısında şok geçirir. Her şey öyle risklidir ki, kurtarma ve sağlık ekiplerinin müdahale etmesi bile mümkün değildir. Cihan ise tüm olanlardan habersiz, yurtdışında iş seyahatindedir.

Saatler ilerledikçe Hazal adına çok zor bir karar alınması gerekir. Dilara ile Gülseren arasındaki fark burada iyice belirginleşir çünkü birbirlerinin tam aksi yönünde davranırlar. İki anne, bu kez son derece hayati bir kararla karşı karşıyadır…