Payitaht Abdülhamid... İKİ DEVLET BİR MİLLET!

Payitaht Abdülhamid... İKİ DEVLET BİR MİLLET!

ES Film’in yapımcılığını üstlendiği dev prodüksiyon “Payitaht Abdülhamid”, 51. bölümüyle 18 Mayıs Cuma akşamı TRT1’de izleyici ile buluşuyor.

TRT1 ekranlarında yayınlanan Cuma akşamlarının vazgeçilmez dönem dizisi Payitaht Abdülhamid’te bu hafta;

Arkasında yine Parvus’un olduğu, Abdülhamid’i zora sokmayı hedeflediği İran ile Osmanlı arasında başlatılmak istenen harp girişimlerine, Sultan’ın vereceği cevap ile o planı nasıl bertaraf edeceği bu haftanın önemli konusu olarak izleyenlerinin karşısına gelecek.

Yapımcılığını ES Film’in üstlendiği, yönetmenliğini Emre Konuk’un yaptığı, senaryosunu Uğur Uzunok, Ayça Mutlugil, Hale Çalap ve Hamza Akyıldız’ın kaleme aldığı Payitaht Abdülhamid’in bu hafta yayınlanacak bölümünde neler olacak:

Abdülhamid, emrindeki Paşalardan hangisinin masonlarla işbirliği yaptığını öğrenmeye çalışır. Öldü zannedilen Parvus ise Tebriz Valisine haber göndertir ve Azerbaycan Türklerine zulmedilip hapse atılmalarını ister.

Böylece İran’la Osmanlı arasında bir harp başlatacak, Abdülhamid’i zor duruma sokacaktır.

Abdülhamid, Meyyit ve Söğütlü alayını İran’a gönderir. Parvus, Abdülhamid’in harp masrafları için memur maaşlarından kesinti yapacağına dair asılsız bir dedikodu yayar ve memurları isyana teşvik eder.

Fehim Paşa ise Payitaht’taki  tüm kumarhanelerin kapatılması için operasyon başlatır.

Kemalettin, bir askerinin yardımıyla zindandan kaçar ve Hatice’yi beraberinde götürmek ister.

Hatice reddeder, ancak Kemalettin Fizan’a götürülmek üzere yola çıkan Hatice’nin olduğu arabanın yolunu keser!

Bidar, Kemalettin ve Hatice’nin kaçışlarında Seniha’nın rolü olduğunu düşünmektedir. İki kadın arasında fırtınalar koparken, bir başka fırtına da Handan, Efsun cephesinde etkisini gösterir.

Efsun, Handan’ın hamile olmadığını öğrenir ve  Mehmet Selim’e karısı hakkındaki korkunç gerçeği söyler.

Abdülkadir, Mislimelek’i de yanında almış ormanda avlanırken, saklanan Hatice ve Kemalettin’i görür. İki erkek arasındaki kavgada patlayan silahın kurşunu içlerinden birine isabet eder!

Parvus’un tuzağına düşen memurlar, ellerinde istifa dilekçeleri Sarayın bahçesine yürürler… Abdülhamid, kendisine karşı doldurulmuş memurlarla karşı kaşıya gelirken, Parvus tüm hanedanın yok edilmesi ile ilgili dehşet verici planını devreye sokar.

Bülent İnal, Özlem Conker, Hakan Boyav, Selen Öztürk, Can Sipahi, Bahadır Yenişehirlioğlu, Gözde Kaya, Duygu Gürcan, Eren Hacısalihoğlu, Nur Fettahoğlu, Erkan Avcı, İlker Kızmaz, Emel Dede,  Buse Varol, Ali Nuri Türkoğlu, Kaan Turgut, Aydın Sigalı, Fatih Sevdi, Zeynep Ozan, Volkan Keskin, Kevork Malıkyan, Yusuf Aytekin, Mehmet Sabri Arafatoğlu, Büşra Acar, Ercüment Fidan ve Buket Kahraman’ın yer aldığı Payitaht Abdülhamid, 18 Mayıs Cuma ve her Cuma TRT 1’ de!

 

BÜLENT İNAL İLE

AL JAZEERA MUBASHER’DEN CANLI YAYIN RÖPORTAJ!

“Abdülhamid’in ruhuna girdim”

Dünyanın her yerinden canlı yayın yapan Al Jazeera Mubasher kanalı; ‘El Mesaiyyat’ isimli Kültür Sanat Programı, geçtiğimiz gün TRT'nin sevilen dönem dizisi Payitaht Abdülhamid’in İzmit’teki setine gelerek, dizinin başrol oyuncusu Bülent İnal ile canlı yayın röportaj gerçekleştirdi. 

Sunucu Mogahed Sarar, programın yapımcısı İslam Mostafa ve canlı yayın ekibine diziyi, rolünü anlatan İnal, Arap ülkelerindeki büyük sevginin büyüklüğü karşısında çok mutlu olduğunu ve teşekkürlerini ileterek canlı yayın programda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı...

“Abdülhamid’in ruhuna girdim!”

Bülent İnal, sunucunun role hazırlanmasının ardında kendisini role nasıl hazırladığına dair sorularına şu yanıtı verdi:

“Abdülhamid, oyuncu olarak çok sinematografik bir karakter. Başlangıçta tedirginliğim vardı, ancak bu rolü oynamayı çok istiyordum ve 1 yıl öncesinden bu karakteri üstlenmeyi isteğimle ilgili mesajları hep alıyordum.

Başta tedirginliğim vardı. Fakat proje, iyi bir senaryo, iyi bir yapım şirketi ve doğru isimlerle birlikte mükemmel bir şekilde ortaya çıktı.

Özellikle senaristlerimizle, tarih danışmanlarımızla ve okuduğum tarih kitaplarıyla dolu dolu bir 3 ay geçirdim ve karakterin üzerine çalıştım.

O ruhu layığıyla üstlenebileceğimi, rolü üzerime giyebileceğimi hissettim…”

“Abdülhamid hakkındaki görüşleri tarihçilere bırakmak lazım!”

Abdülhamid karakterini üstlenirken tarihçilerin onun karakteri üzerinde iki farklı görüşünün olduğunun ve kendisinin hangisinden cesaret alarak bu rolü üstlendiğini soran sunucuya İnal şu yanıtı verdi:

Başlangıçta bunu düşündüm… İnsanlar bu projeye başlarken "Kızıl Sultan" ile "Ulu Hakan" dedikleri ve dediğiniz gibi tarihçilerin farklı görüşlerinin olduğu bu tarihi karaktere nasıl bakacaklardı?

Fakat ben tarihi şahsiyetlere böyle bakılmasından öte bir aktör olarak Abdülhamid’i oynamayı çok istediğime karar verdim.

Benim üzerime düşen; Abdülhamid’i anlamak, oynamak ve asıl olan onu karakter olarak seyirciye anlatabilmekti.

Başlangıçta düşündüğüm bu fikirleri bir kenara bıraktım. Çünkü bu benim işim değil! Bunu tarihçilere bırakmak lazım...

Ben sadece Abdülhamid değil, bütün tarihi isimlerin pozitif yönüne bakıyorum. Neler yaptıkları, geride neler bıraktıkları benim daha çok ilgimi çekiyor.

Mesela, ben rolü kabul ettiğimde işe Abdülhamid’in iç dünyasını anlamaya çalışarak başladım.

Onun şehzadelik döneminden padişahlık dönemine geçişini anlatan 2 psikiyatrın yazdığı bir kitap beni çok etkiledi.

Onun iç dünyasındaki sıkıntıları, annesini, çocuğunu kaybetmesindeki ruh hali beni çok etkiledi.” 

Kazanmaktan çok korumak mühim!”

Abdülhamid döneminin sancılı kısmının anlatıldığı 'Payitaht Abdülhamid’te' neden rol aldığı sorulan İnal şu cevabı verdi:

“Bir projeyi hazırlarken seyirci kazanan şahsiyeti görmek ister elbette. Ancak biz zaman dilimi olarak 'Mücadele' ile birlikte ilerleyen Abdülhamid ile yol alıyoruz.

Tarihin içinde yükseliş ya da çöküş devri fark etmez, asıl olan mücadeledeki haline bakmaktır.

Bir kaleyi fethedebilirsiniz ama o kaleyi koruyup korumadığınız ile ilgili olan zaman dilimi çok daha mühimdir.

Bizim anlattığımız ruhu baştan beri seyirci destekliyor ve izliyor. 33 yıllık bir mücadelede neler olduğuna bakmak, bunu anlatmak ve seyircinin sevgisini görmek gerçekten çok özel bizim için.

Anlattığımız şeyler bugün ile örtüşüyor olabilir. Bu duygu onlara geçiyor olabilir. Bizim de anlatmak istediğimiz bu, ne olursa olsun mücadeleyi bırakmayın.” 

“El işlerine yeteneğim var!”

Sultan Abdülhamid’in el sanatları ve ahşap oymacılığına da değinilen canlı yayında, Bülent İnal’ın büyük bir yetenekle bu sahnelerde de başarılı olduğuna dikkatleri çekildi. İnal bu konuya;

Ben çocukluktan beri el işleriyle uğraşmayı seviyordum. Çocukken sokaklarda, tahtadan, topraktan bir şeyler yapardım, açıkçası çok zorlanmadım.

Okulda da uğraşırdım ve bunun bu sahneleri katkısı oldu. Abdülhamid kadar sanat ehli değilim. O, müthiş bir sanatçı imiş. Ben o kadar değilim tabii ki...”

bulentinal_rop.jpg

Dedem yaşındaki insanların sokakta ‘Hünkarım’ diyerek elimi öpmeye çalışması beni çok etkiliyor!

Karakterinin izleyenler üzerindeki etkilerini normal yaşamındaki izlerini sokakta birebir insanlarla yaşadığını belirten ünlü oyuncu şunları söyledi:

Biz bize gelen sevgiye ve ilgiye dair çok şey yaşıyoruz sette ve dışarıda. Özellikle Abdülhamid’i sevenlerin müthiş bir ilgisi var.

Herkes bize destek oluyor.. En önemlisi ben sokakta yürürken dedem yaşındaki insanların Hünkarım diyerek elimi öpmeye çalışması ve sarılmaları beni çok etkiliyor..”

Cumhurbaşkanımız dizimizi destekliyor!

Bülent İnal diziyi seven halkın yanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da destek verdiği konusu açıldığında ise şu yanıtı verdi:

“Sağolsun Cumhurbaşkanımız her zaman bizim dizimizi destekliyor. Türkiye’nin neresine gidersek gidelim, bu devlet kurumlarından tutun da, izleyenlerimize kadar her zaman ilgisi, sevgisi ve desteği var.

Anlatmak istediğimizi anlıyorlar ve bunun da karşılığı onların sevgisi ve ilgisi olarak bize geri dönüyor. “

Al Jazeera El Mesaiyyat programın yapımcısından istek:

“Payitaht’ın çevirisini yaparak bir an önce satmalısınız!”

Payitaht Abdülhamid’in Mısır ve Arap Ülkelerinde beğenilerek, takdir edilerek izlendiğini belirten programın yapımcısı İslam Mostafa, dizinin bir an önce Arap ülkelerine ve Orta doğuya satışının gerçekleşerek, alt yazılı çevirisiyle yayınlanmasının doğru olacağını belirtti.

Mostafa, Arap ülkelerinde dizinin yayınlandığı gün, takipçilerinin ve izleyenlerin sosyal medyadan, youtube kanalından indirerek yanlış çevirilerle sayfalarda yayınlandığını, dizinin yapım şirketi Es Film tarafından çevirisi yapılarak satılmasını öngördüklerini belirterek şunları söyledi:  

 “Diziyi beğenerek ve takdir ederek izliyoruz. Şu an resmi olarak kanallarımızda yayınlanmamasına rağmen Arap ülkelerinde ülkenizde yayınlandığı gün yüksek oranda reyting izlenimleri aldığını paylaşımlarımızdan görüyoruz.

Payitaht Abdülhamid, Arap dünyasında şu anda TRT, youtube ve sosyal medya üzerinden sizin aracılığınızla izlenebiliyor.

Henüz ülkemizdeki kanallarda yayınlanmadığı için de çok fazla merak ediliyor.

Yapım şirketinizden, yurt dışı satışlarını bir an önce yaparak ve hatta yayın günüyle paralel Arapça’ya çevrilerek sosyal medyada da satışıyla birlikte kanallarımıza bunu satarak dizinizi bizimle buluşturmasını arzu ediyoruz.

Bizim izleyicimiz dizinizin yayın günü youtube resmi hesaplarınızdan diziyi indirerek kendileri çeviriyorlar. Bu yanlış çevirilere de neden oluyor.

Aynı durum Diriliş Ertuğrul’da da yaşanmıştı. Ve dizinin satışı daha sonra yapılmıştı.

Yanlış çevirilerle daha önce indirilip izleyiciler tarafından yayınlandığı ve seyredildiği için etkisi azalmıştı.

Öncelikle sosyal medya için paralı site ve kanalları kullanarak, çevirisiyle birlikte henüz sezon bitmeden yayınlarsanız çok mutlu oluruz.

Bunun etkisi hem büyük olacak hem de yanlış çevirilerin olmasına engel olacaktır.”  

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.