ARTIK BENİM BİR ‘ATATÜRK AŞKI’ ÖDÜLÜM VAR

Hulûsi TUNCA

 

 Yeryüzü Sanatçıları Topluluğu’nun 11 Şubat Pazar akşamı Moda Kayıkhane’de verdiği Atatürk Aşkı Sanat Ödülü’ne kavuşmuş bulunuyorum.. Hem de meslek hayatımın en büyük en anlamlı en onurlu sürprizini yaşayarak..

Muhteşem gecenin mimarı Sevgili Akın Ok, övgü dolu sözcüklere beni onore edip sahneye davet ettikten sonra, teşekkür etmeme bile fırsat vermeden aynen şöyle dedi:

‘Değerli konuklar, Hulusi Tunca, 45 yıldır onurla taşıdığı bayrağı yavaş yavaş devretmeye hazırlanıyor.. Devredeceği kişi de bu yıl Kırıkkale Üniversitesi Radyo Televizyon Bölümü’nde okuyan ve birinci ders yılını olağanüstü bir başarıyla tamamlayan kızı Ecem Naz.. O da Ankara’dan geldi.. Ona da bu gecenin anısına bir ‘anı madalyonu’ sunmak istiyorum..’

Ve Ecem Bal’ım, sahneye geldi. O benim boynuma, ben onun boynuna anı madalyalarımızı taktık, herkese teşekkür ettik.. Ve Kayıkhane’den meslek hayatımın en güzel en unutulmaz anısıyla ayrıldık..

Layık gören herkese sonsuz teşekkürler.. Ve tabii ki tebrik edip, mutluluğumuzu paylaşanlara da.. Ödülüm; evimin en nadide köşesindeki yerini aldı bile.. Not: 45 yıllık meslek hayatım boyuna sayısız ödül aldım.. Ama üzerinde yüce Atam Mustafa Kemal’in adını taşıyanını ilk defa.. Hele ki kızımla.. Mutluluğum.. Sevincim.. Gururum; sonsuz..

SEVGİLİLER GÜNÜ

14 Şubat  Sevgililer Günü mü?. Benim için yanlış bir tarih..

Bana göre doğrusu:

1 Ocak - 31 Aralık

Ne dersiniz? 14 Şubat'tan daha mantıklı değil mi?

 2-0’IN SIRRI DUVAR KAĞITLARINDA MI?

Fenerbahçe’den Allah razı olsun, Galatasaray’ımı ne güzel lider yaptı.. Kanarya; Başakşehir’i Aslan da Antalya’yı yendi, lig yeni bir heyecana kavuştu..

Kanarya, uzun zamandır Başakşehir karşısında galip gelemiyordu.. Hele ki Arda Turan takviyeli takıma, Kanarya’ya yeni çelme takacağı gözüyle bakılıyordu..

Ama F.Bahçe, üstelik Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’nda 2-0 galip geldi.. Bu işin sırrı neydi?..

İnanmayacaksınız ama bu işin sırrı stadın soyunma odasının duvar kağıtlarındaydı..

Olay şu;

F.Bahçe’nin hocası Aykut Kocaman, kendilerine ayrılan soyunma odasının duvarlarının turuncu renkte olduğunu görünce.. ‘Bu renk bizim motivasyonumuzu bozar’ der..

Kulübünü arar, ‘Stada derhal sarı lacivert duvar kağıdı ve halı getirin’ der..

İstedikleri gelir.. Futbolcular motive olur ve çıkar Başakşehir’i yener..

Aklıma Takılan Sorular

Takımlar stada maçtan kaç saat önce geliyor?

Teknik Direktörler, kendi kafalarına göre deplasmanda oynayacakları stadın soyunma odasının duvarlarını istedikleri gibi değiştirebiliyor mu?

Aykut Hoca’nın istediği duvar kağıtları ve halılar kaç saatte stada ulaşıyor?

Duvarları kaplama ve halıları döşeme işi kaç saat sürüyor?

Futbolcular, ne zaman vakit bulup da yeni duvarlar önünde motive oluyor?..

Ve aklıma gelen yeni sorular:

Ben şimdi gitsem Fenerbahçe Stadı’nda bir duvarı gönlüme göre sarı-kırmızı boyayabilir miyim?

Ayran, kola, süt falan satan büfenin yanında ek bir büfe açıp ‘Aslan’ sütü satabiir miyim?

Aslan sütünün günah olmadığını anlatması için yanımda bir hoca getirebilir miyim?

Getirdiğim hocaya, yıllar önce ‘Galatasaray bu çimlerde gol atamasın’ diye yapıldığı iddia edilen Papaz Büyüsü’nü buldurmak için çimleri kazdırabilir miyim?

Maçtan sonra papazı bulup, Kadıköy’de iki tek atmaya götürebilir miyim?.. Hakemi de davet edersem adamı günaha sokar mıyım?...

Üfffff sıkıldım.

Siz hala Aykut Hoca’nın böyle bir şey yaptığına inanıyor musunuz?

Ben Hürriyet’in haberine hala inanmıyorum..

Eğer ki doğru ise; Yılın Spor Haberi ödülü verilmesini teklif ediyorum.

ORKESTRALAR; NE İŞ YAPAR?

Seren Serengil: Ozan Çolakoğlu yeni bir orkestra kurmuş.. Sanırım müzik yapacaklar (yemin billah ederim kelimesi kelimesine aynen böyle dedi Duymayan Kalmasın adlı programında/ Star TV)

Sanırım 3  günlük mapusluk yaramamış Seren’e..

Haaaa bir de; o çılgın kahkahalarını hem ‘yalan’ bulan var hem de ‘yapmacık’.. Ben ikinci taraftayım yani ‘yapmacık’ bulanların tarafında..

Hatta Beyaz TV’nin sabah şekerlerinin kahkahaları ile karşılaştıranlar bile var ki, aman diyeyim Allah benzetmesin..

 

BÜTÜN GENEL YAYIN YÖNETMENLERİ ARAMIŞ!

Bir mağaza çıkışı magazin muhabirlerine rastlayan Hande Ataizi ‘Boşanıyor musunuz?’ şeklindeki soruya şu karşılığı verdi:

Hande Ataizi: Çocuklar, bu haber geçen hafta çıktı. Anında bütün gazetelerin genel yayın yönetmenleri beni aradı..

Eeeee anlat anlat heyecanlı oluyor Hande Hanım..

Geçen hafta.. Türk Ordusu Irak’ta.. Ne yazık ki arka arkaya 12 şehit haberi geliyor..

Böyle bir durumda; bütün gazetelerin genel yayın yönetmenleri işi gücü bırakıp seni arıyor öyle mi?..

Yahu nedir bu kompleks?.. Orada;

‘Bütün gazetelerin magazin muhabirleri aradı..’ desen bir yerin mi eksilir?..

 

KEMAL SUNAL’A İŞTE BU EVLATLAR YAKIŞIR..

Duymayan Kalmasın’da sevgili Cengiz’den (Semercioğlu) duydum.. Ezo Sunal; yani Kemal Sunal’ın kızı sessiz sedasızca uzun zamandır birlikte olduğu müzisyen sevgilisi ile evlenmiş..

Düğünden tek bir kare resim yok..

Çünkü düğün yok..

Afşin’den gelen şehit haberleri üzerine Ali Sunal, kardeşine ‘Ezo, istersen bu töreni aramızda yapalım..’ demiş.. O da kabul etmiş..

Helal olsun ikinize de.. İşte rahmetli Kemal Sunal’ın çocukları..

Haber duyulunca;

Bütün gazetelerin genel yayın müdürleri Ezo’yu aramış..

Yok bee..

Onlar o sırada Hande Ataizi’ni arıyormuş..

 

ŞİMDİ İSTANBUL İTFAİYESİ AYAĞA KALKSA?

Ufak Tefek Cinayetler’de bir yangın yaşandı. Dizinin kahramanlarının çocuklarının okudukları okulu alevler sardı..

İtfailye anında geldi..

Bi şey yapamadı.. Zaten görüntülerde de itfaiye erleri pikniğe gitmiş pijamalı abiler gibi elleri ceplerinde dolaşıyorlardı..

Sonra dizinin iki kahramanı eski okullarının arkasındaki ikinci bir çıkışı hatırlayıp çocukları kurtardı..

Eeee itfaiyecilerin seyircinin gözünde düştüğü durumu düşünebiliyor musunuz?

Bir meslek grubunu rencide etmek bu kadar kolay mı?