BAYRAM SOFRALARINDA KENDİNİZDEN GEÇMEYİN!

Özlem MEKİK

Otuz gün süren bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. Ramazan ayı boyunca ardı arkası kesilmeyen, kimi zaman mekanlarda kimi zaman da evlerde geçen iftar sofralarının yerini şimdi bayram sofralarımız alacak.

Bayramlar hepimiz için çok özel anılarımızın olduğu zamanlardır. Bayram hazırlıkları bir hafta önceden başlar Evlerde bayram temizliği yapılır, bayramda kurulacak sofraların lezzetleri 10 gün önce kararlaştırılıp özel menüler hazırlanır?

Hal böyle olunca bayramlarda, hepimizin aşina olduğu gibi bu vaktin en keyifli kısmı bayram sofralarında geçer. Evet işin en keyifli yanıdır bu ama bir de her daim dikkat etmemiz gereken sağlığı da hatırlamak gerekmez mi?

Geleneksel bayram sofralarının zenginliği hepimizin malumu. Hamur işleri, tatlılar, börekler ve yağlı - şekerli yiyeceklerle donatılan sofralara karşı koymak ne mümkün! Ama bu iyi niyetli ikramlara karşılık sağlık elden gitsin istemiyorsak bir nebze de olsa bayram sofralarında vücuda 'dur' ihtarı vermek gerekir.

Bir ay boyunca günde sadece iki öğün yemeye alışan metabolizmamız iyice yavaşladı. Bu nedenle bayram döneminde sürekli atıştırma, fazla tatlı yeme, kızartmalar, ağır yemekler tüketme bayramımızı zehir edebilir. O yüzden lütfen dikkat! Bayram sofralarında fazla yemek tüketiminin vereceği zarar göz önünde bulundurularak hareket edilmeli ve yediklerimizin vücudumuza zarar vermemesini sağlamalıyız.

Ayrıca hem kendi sağlığımız hem de bayramda evimize konuk olanların sağlıklı bir bayram geçirmesi için şerbetli hamur işi tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlıların tercih edilmesi iyi bir seçenek olacaktır. Aynı zamanda bayram şekeri ya da çikolata tüketiminin abartılmaması gerektiği ve özellikle çocuklar olmak üzere tüm bireylerin, şekerin besin ögesi açısından fakir; boş enerji kaynağı olduğu ve fazla tüketiminin sakıncalı olduğu bilinciyle hareket edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Ramazan sonrası artacak tatlı isteğinin önüne geçilmesi için bir miktar tarçın kullanımı kan şekerinin dengelenmesi konusunda yardımcı olabilir.

Her bayram sabahı erken saatlerde kalkıp, sevinçle giyinmelerimiz, gidilen ziyaretler, el öpmeler, büyüklerin verdiği hediyeler - mendiller, kurulan bayram sofraları ve ardından ikram edilen tatlılar, toplanan şekerleri unutmak mümkün mü? Tabii ki değil! Artık bu gelenek yavaş yavaş unutulsa da hepimizin içinde yaşadığı küçük heyecanları yanlış beslenerek kaybetmeye gönlünüz razı olabilir mi?

"Olamaz" diyenlerin çoğunlukta olduğunu biliyorum. Bu nedenle sizlere küçük birer bayram hatırlatması yapmak istedim.

LÜTFEN?

Size ikram edilen her şeyi kabul etmek zorunda değilsiniz. Lütfen reddedin. Reddetmek kabalık değil, kendi sağlığınızı düşündüğünüzün en büyük göstergesidir.

Eğer bayramda tatildeyseniz açık büfe tuzağına düşmeyin. Az beslenmeye alışmış vücudunuzu birden yemeğe boğmayın azar azar ama sık tüketim yapın.

Günde en az 2 litre su içmeye çalışın.

Şekerli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin ve çikolata düşkünlüğünüzü önleyemiyorsanız bitter çikolatayı tercih edin.

Alkol tüketimini en aza indirgemeye çalışın. Unutmayın 30 gündür vücudunuza alkol girmedi ve bünyeniz arındı. Birden yükleme yaparsanız bazı sağlık sorunlarınızı tetikleyebilirsiniz.

Eğer gün içinde çok fazla yemek tükettiyseniz akşam yemeğinizde mutlaka az yağlı veya tuzsuz salata yemeye çalışın.

Evet deliler gibi çay ve kahve içmeyi özlediniz ama lütfen birden bedeni kahve ve çaya boğmayın. Az için, mümkünse yerine daha sağlıklı içecekleri mesela yeşil çay, rezene, papatya çayı gibi özel bitki çaylarını tercih edin.

Evet zor biliyorum; iştahınızı kabartan her şey önünüze sunulmuşken hayır demek ama daha nice bayramları sağlıkla geçirebilmek için bu detaylar çok büyük önem taşıyor. Az biraz daha dikkat ederek mutlu ve sağlıklı nice bayramları sevdiklerinizle beraber geçirebilirsiniz.

Keyifli bayramlar efendim? Sağlıcakla kalın...

Yorumlarınız için : ozlem.mekik@magazinkolik.com