HOŞGELDİM ARANIZA

Sevim EMRE

Merhabalar sevgili dostlar, okuyucular ve sevenlerim

Yıllar sonra sizlere buradan seslenmek ve bu yolla da olsa sizlerle buluşmaktan dolayı çok heyecanlıyım. Ne de olsa çok uzun zamandır ne bir TV programına çıkıyorum ne de gerçek anlamda röportaj veriyorum. Nurcan Sabur yazmamı isteyerek bana böyle bir şey önerdiğinde, başta bayağı tereddüt etmiştim. Sonuçta yazı dili çok zor olduğu gibi, yanlış anlaşılmanın da çok kolay olduğu bir dil... İnsanın kendisini yazı yoluyla anlatması bile çok zor. Üstelik burada her şeyden olduğu gibi magazinden de söz edeceğiz...

Magazin dediğiniz iki ucu keskin bir bıçak. Kimseyi incitmeden, iftira atmadan, yalan haber yapmadan bunu yapmak her babayiğidin işi değil, kaldı ki ben de bir yazar ya da magazinci değilim. Ama bunca yıl o kadar asparagas habere şahit oldum ki, kaliteli magazinin ne olduğunu öğrendim.

Yalan haberlerin insanları nasıl incitebileceğini, gönülleri nasıl kırdığını, dostlukları nasıl zedelediğini en iyi bilen insanlardan biriyim. Haberi okursunuz ve artık alıştığınızı düşünseniz bile büyük bir şaşkınlık geçirirsiniz. Yakınlarınız nasıl olsa sizi tanıyordur, onlara bir açıklama yapmanız gerekmez ama ya sizi tanımayan sevenleriniz? O yalan haberi okuyunca sizin hakkınızda düşünecekleri şeyler? Ya kendinizi anlatamamanın verdiği o dayanılmaz ağırlık... O, en fenası işte...

Mesela geçenlerde magazinci bir arkadaş benim Orhan Bey'le kavga ettiğimizi ve benim arabada ağladığımı yazmış. Gerçeği bilmeyen ve bizi seven insanların bunu okuyunca nasıl üzülebileceklerini bir düşünsenize!

Olayın aslı şu; Orhan Bey'le bir düğünden çıkıp eve gidiyoruz. O da kendisini iyi hissetmediği için biraz yürüyüş yapmak istedi. Sonuçta üzerimdeki abiye kıyafet ve yüksek topuklu ayakkabılarla benim yürüyüşe katılmam imkansız olduğu için ben de arabada bekledim.

Midesi rahatsız olduğu için de endişeliydim; çünkü yine böyle bir gecenin sabahında Orhan Bey'in bypass olması gerekmişti. Dolayısıyla onu üzecek ya da rahatsız edecek en ufak bir olay bile beni endişelendirmeye yetiyor. Eve gitmek yerine benim arabada beklemem bütün o yalan habere sebep oldu. Şimdi kendinizi benim yerime koyun lütfen, siz ne hissederdiniz? Kendinizi nasıl açıklardınız?

Bu yüzden Nurcan Bey'in bu önerisi bana aslında olayları kendi açımdan, doğru bir şekilde yorumlamama izin vereceğini düşündürdü ve kendisinin teklifini seve seve kabul ettim. Magazinkolik ise bunu yapabilmeme izin verecek en doğru platformlardan biriydi benim için. Çünkü buradaki yazarların hepsi de kendi alanlarında inanılmaz başarılı olmuş ve dürüst haberlere önem veren insanlar. Bu değerli isimlerin arasında olmak benim için de büyük bir mutluluk.

Bundan sonra buradan sizlere hem sesleneceğim hem sorularınıza cevap vereceğim hem de huzurlu bir yasam ve sevgi dolu bir yuva için gereken şeyleri tecrübelerimle sizlere aktaracağım.

Sonuçta burada sizlerle buluşacak olan kişi Sevim Emre'nin kendisi değil, sizin gönül dostunuz Sevim'in ta kendisi...

Aranıza hoş geldim dostlarım..

sevim.emre@magazinkolik.com