KRİZ BAHANE EDİLDİ YAPIMCILARIN FİYAKASI BOZULDU!..

H.FEHMİ KETENCİ

Bir dönem televizyon ekranlarının yüz akı programları olarak öne çıkan ve izleyenleri ekrana kilitleyen yerli yapım diziler de global krizden nasibini aldı ve bir aya yakın bir süre ekranda zorunlu tatile çıktılar? Global krizden etkilenenlerin özellikle maliyeti yüksek dizilerin olması televizyon yöneticilerin maliyetlerle ilgili olarak yeni düzenlemelere gitmek istemeleri yapımcılarla televizyonlar arasındaki bazı sorunları da günışığına çıkardı.

Bir döneme damgasını vuran ve televizyonların izlenme oranlarında önemli katkısı olan dış yapım yerli dizilerin televizyonlara maliyetlerinin çok yükselmesi, kontrolden çıkmış olması geçtiğimiz bir aylık döneme damgasını vurdu ve zorunlu değişiklikleri gündeme getirdi. Bu değişimin yayıcılık krizi olarak ekrana yansıdı.. Bazı önemli kanallardaki izlenme oranı yüksek diziler, adına zorunlu tatil de diyebiliriz, bir süre ekrandan çekildi. Hem de bu dizileri ilgiyle, severek takip eden izleyicilerine hiçbir açıklama yapılmadan..

Global krizin ülkemizdeki tüm sektörlerde olduğu gibi televizyon yayınlarına etkilerinin uzantısı olarak değerlendirilmesine rağmen bu ara verişin altında yatan nedenler gecikmiş bir hesabın gözden geçirilmesi ve radikal bir sonuca ulaşılması gibi görünmekteydi..

Krizi bahane eden televizyon yöneticileri giderek yapım maliyetleri kontrolden çıkan bu dizileri mali açıdan frenleme yoluna gittiler ve neredeyse tüm dizi yapımcılarını dizilerin fiyat indirimi ile ilgili olarak görüşme odasına çağırdılar. Ve görünen o ki; kriz imdada yetişti, bir süredir can sıkmaya başlayan maddi sorunu önemli oranda çözebildiler.

Bazi diziler görüşme odasından çıktıklarında direnmiş gibi görünerek taviz vermediler ama sonunda kanaldan ayrıldılar. Bazıları ise; görüşme odasından anlaşarak ayrıldılar, bu konuda bir ara yol bularak yayınlarına devam etme kararı aldılar?

Yapımcılar için kesin çözüm belliydi?Olan dizilerde oynayanlara oldu..Çözüm; dizi çalışanlarının ve oyuncularının oynadıkları dizilerde aldıkları ücretlerin neredeyse yarı yarıya İndirilmesi ve televizyonların istedikleri indirimin sağlanması idi... Ve böyle de oldu.. Yayına devam eden dizilerde tüm ücretler indirildi..

Burada kim haklı pek belirlememedi ama şimdilik yapım şirketlerinin dizilerini abartılı ücretlerle televizyonlara satmaları önemli bir neden olarak öne çıktı?Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bilgilere göre; yıllardır çok izlenen dizilerden biri olan "Kurtlar Vadisi" adlı dizinin yayıncı televizyon kuruluşuna bölüm başına maliyeti 750 Bin lira olduğu açıklanmıştı.... Bu durumda "Kurtlar Vadısı" dizisi yanlış hatırlamıyorsam televizyon tarihinin en pahalı dizilerinden biri olarak anılacak?

Sonuç ne oldu.. Global krizi de bahane eden yayıncı kuruluş, dizi yapımcılarından, çok yüksek olan bu maliyeleri karşılayamayacaklarını, önemli oranda indirim yapılmasını istemiş. Arlarında anlaşamamışlar ve dizi kanaldan ayrılmak zorunda kalmış? Bu sıralar hala boşta olan bu dizi başka kanallarla görüşmelerine devam ediyormuş. Bu arada aynı kanalda beğeni ile izlenen bir başka dizi "Son Ağa" da Kurtlar Vadisi'nin kurbanı olmaktan kurtulamamış.. Yapımcı kuruluş "Kurtlar Vadisi" konusunda kanalla anlaşamayıp ayrılma kararı alınca bir diğer yapımı olan Son Ağa'yı da yayından çekmiş..

Global kriz nedeniyle maliyetleri gözden geçirme operasyonunun istedikleri şekilde çözüme ulaştırdıklarına inanan yayıncı kuruluşlar yayınını ara verdikleri dizileri kaldıkları yerden ekrana yansıtmaya başladılar. Bu sürede izleyicisine hiçbir bilgi verilmeden ekrandan zorunlu tatile çıkarılan dizilerden "Binbir Gece" Salı gecesi, "Asi" ise Cuma gecesi yayınlanmaya başladılar, kaldıkları yerden devam ediyorlar..

Ekranın ilgiyle izlenen bir başka dizisi "Kalpsiz Adam" konusunda yapımcı ile yayın kuruluşu anlaşamadı, ancak; öyle görünüyor ki, aralarında yapılan centilmenlik anlaşması doğrultusunda, hikayeyi yazan Yılmaz Erdoğan'ın oldukça ustaca hazırladığı, son bölümle final yaptı ve izleyicilerinin tam ısınmaya, diziyi hazmetmeye başladıkları bir dönemde ekrandan uçup gitti..

Bu gelişmeler bir gerçeği gün ışığına çıkardı. Görünen o ki, bu durumdan kriz bahane bile olsa, karlı çıkanlar televizyon yayın kuruluşları oldu? Kaybedenler ise; "Kaz Gelecek Yerden Tavuk Esirgeyen", dizileri televizyon kuruluşlarına abartılı fiyatlarla satmayı uyanıklık sanan dizi yapımcıları oldu. Tabiri caizse, kendi bindikleri dalı kestiler ve yayıncı kuruluşlarının kriz bahanesine yenik düşerek karizmalarını çizdirdiler.

Bu durumdan asıl zararlı çıkanlar ise; bu dizilere bel bağlayarak geçimini sağlayan dizi oyuncuları ve çalışanlarıydı. Yapımcılar ilk iş olarak onların aldıkları ücretleri en az yarı yarıya indirdiler?

AH ŞU AYSUN KAYACI?...

Güzelliğiyle, yaşadıklarıyla ve özellikle de durup dururken ekranda ortaya attığı ilginç laflarıyla adından hep şöz ettiren gözde mankenlerimizden Aysu Kayacı'yı izleyenler bu kızımızı anlamakta zorluk çekiyorlar. Bu kızımız gerçekten bu kadar saf mı, yoksa ilgi çekmek için ekranda safı mı oynuyor. Veya ekranda bulduğu ortamdan olabildiğince yaralanmaya çalışan biri mi.. İzleyiciler Aysun Kayacı konusunda bir türlü karar veremiyorlar.

Her konuda, sonucunu düşünmeden laflar eden bu güzel kızımız bu hafta yine meydanı boş bırakmadı ve katıldığı programda yine ilginç laflar etti..Her hafta NTV'de canlı olarak ekrana gelen; Müjde Ar, Pınar Kür, Aysun Kayacı ve Çiğdem Anad'ın yer aldıkları ve birlikte sundukları 'Haydi Gel Bizimle Ol' programında ilginçliklerini sergilemeye devam etti..

Programda konulardan biri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankaya köşküne davet ettikleri sanatçılarla ilgiliydi..Pınar Kür ve Müjde Ar, kendilerinin çağırılmamasını imalı sözlerle karşıladı. Kür, "Böyle çağrıldığı yere çok hevesle giden için söylenen bir laf vardır ama ben söylemeyeceğim" diyerek çağrılmamasına tepkisini dile getirdi..

Müjde Ar ise; bu konu ile ilgili olarak çeşitli espriler yaptıktan sonra, "Herhalde bizi de çağırırlar" diyerek Köşk'e mesajını yollamaktan geri kalmadı.. Konu ile ilgili sohbet sırasında Müjde Ar "Benim o makamlara giderken giyecek kılık kıyafetim yok" diye konuşunca bu durumlarda ilginçlikleri ve ilginç sözleri ile öne çıkan Kayacı burada da lafını esirgemedi ve Müjde Ar'a "Giymeden gidersiniz" lafını etti. Aysu Kayacı'nın bu sözleri stüdyodaki seyircileri güldürürken program konuklarını kısa bir anlık şaşkınlık yaşamasına neden oldu. Ardından Müjde Ar, "Maşallah, senin fikrin bu demek ki çağırırsa" diyerek konuyu kapattı..

Kapattı ama bu sözün etkisi ortada oldukça serin bir hava oluşturdu. Bunun farkına varan ve program süresince söze fazla girmemeye çalışan Kayacı, "Ben hiçbir şey söylemiyorum. Benim çünkü ifade zorluğum var. Ben ağzımı açmıyorum yani" diyerek yine "gaf" yaptığının farkına vardığını gösterdi..

EKRANDA İZDİVAÇ MI, IZDIRAP MI?...

Bir süredir ekranların vazgeçilmezlerinden olan evlilik, izdivaç programları giderek kontrolden çıkmaya başladı.. Daha doğrusu giderek komik olmaya başladılar..

Evlilik, izdivaç programı olmaktan ziyade çaresiz, umudunu bu tür programlara bağlayanların zavallı hallerininin sorumsuzca sergilendiği çaresizliklerinin alaya alındığı gülme konusu edildiği programlar olarak ekran önündeki izleyenleri rahatsız etmeye başladı..

Bu programlar kontrol edilerek bir hale yola konulması gerekir diye ilgililerinden çözümler beklerken, bu tür programların başını çeken ve Star TV de hafta içi öğleden sonra kuşağında her gün yayınlanan "Esra Erol'la İzdivaç" adlı program giderek hızla yükseliyor?

Bu program o kadar hızla yükseliyor ki, hafta sonu en çok televizyon izlenen güne, pazar gününe, hem de akşam saatlerinde haber sonrası kuşağına yerleşiverdi.. Düşünün Pazar gecesi ana haber sonrası Star TV gibi Türkiye'nin en çok izlenen ulusal televizyonlarından biri olan televizyonun karşısına geçiyorsunuz ve iki saati aşkın bir zaman evlilik, izdivaç programını izliyorsunuz?

Bu program çok izlenen bir programdır, buna söyleyecek bir şeyim olamaz. Zaman zaman öğlenden sonra kuşağında takip ettiğimde ilgi ile izlenen bir program olduğunu görüyorum? Öğlenden sonra kuşaklarında yayınlanan programlar belli. Oraya uygun? Ama, evlilik, izdivaç programının bir eğlence programı izlenecek saatlere yerleştirilmesini anlayamadım?

Bir program içine sanatçı yerleştirerek birkaç şarkı söyletmek onu eğlence programı haline getirmiyor..

Ne diyelim? Her halde Star TV yöneticilerinin bizim bilemediğimiz, göremediğimiz bir bildikleri var..

E-mail: fketenci@gmail.com