‘O HAYAT’ SENİN AMA BU TANSİYON DA BENİM!

Hulûsi TUNCA

Şimdi anlatacağım olayı iyi dinleyin;

Eyyy anlı şanlı avukatlar; gözaltına alınan müvekkiliniz mi var? Onu kurtarmak için yırtınıyor musunuz?

Artık gerek yok öyle haldır haldır koşuşturmaya..

Höldür höldür delil aramaya.. Hoştur hoştur davacıyı davasından vaz geçirmeye..

Yapacağınız iş son derece basit..

Gideceksiniz müvekkilinizin gözaltına alındığı karakola..

Elinizi kolunuzu sallayarak gireceksiniz müvekkilinizin yanına..

Nöbetçi görevliye (kendileri polis olur) bir Tarkan işvesi ve edasıyla;

“İşte kuzu kuzu geldim../ Dilediğince kapandım dizlerine../ Bu kez gururumu ateşe verdim../ Yaktım da geldim..” deyip ekleyeceksiniz:

“Davacı, davasından vaz geçti, müvekkilim serbest, hadi kuzu kuzu bırak bakalım..”

O da kuzu kuzu bırakacak!

Gördünüz di mi ne kadar kolaymış..

Sayın avukatlar vallahi dalga geçmiyorum; hani Keremcem’i Haydarpaşa Garı’ndan trene bindirip, İsveç’e gönderen bir dizi vardı ya.. Hah ‘O Hayat Benim’..

Avukatımız bu dizinin son bölümde aynen yukarıda anlattığım gibi yaptı..

Baro; diziyi çeken firmayı kınar mı yoksa AMK (Analarını Muhtarlar Kovalasın) mı der artık bilemem.. Benden anlatması..

Eyy Pastel Film yapımcıları; ‘O Hayat’ sizinse.. Bu sinir sistemi de bizim..

BİR GÖZALTI FACİASI DAHA..

Kayseri'de lise öğrencisi Cansel Buse, evli ve iki çocuk babası matematik öğretmeni Bayram Ö.'nün cinsel istismarına maruz kaldı.

Şoka girdi. Babasının beylik tabancasını şakağına dayayıp intihar etti!

‘Paramparça’nın son bölümünü izleyen Mevlüt Tezel, Günaydın’da sordu:

‘Dizide; Hazal, matematik hocası Mert'i baştan çıkarmaya çalışıyor. Oyuna getirip onunla baş başa yemek yiyor. Hazal'ın bakışları, Mert'i elde etmek istemesi, öğretmenin onun elini tutması vs. bu sahneler yayınlanırken hiç Cansel'in intiharı hiç akla gelmedi mi?..’

Peki sevgili Mevlüt;

Bilmem ‘Kırgın Çiçekler’in son bölümünü izledin mi?.. atv’de yayınlanan..

Keremcem’in dizisindeki ‘gözaltı faciası’ neredeyse kelimesi kelimesine burada da yaşandı..

Kızı Kader’i merdivenlerden iterek, öldürmeye çalışan kötü anne Banu, gözaltına alınmış, karakolda beklemektedir..

O sırada Kader’in arkadaşları ve müdiranımın yardımcısı Feride Öğretmen var ya; onlar da Kader’i ziyarete giderler ve gerçeği öğrenirler..

Ancaaaak:

Kader, kötü kalpli anasına kıyamaz ve ‘Lütfen lütfen annemi kurtarın’ der..

Müdiranımın yardımcısı karakola gider..

‘Komiserim bir yanlış anlaşılma var, Banu Hanım suçsuz, işte bu da Kader’in imzalı ifadesi’ der..

Ve Banu Kadın serbest bırakılır..

Ne dersin Mevlüt, bırak Türkiye’yi, dünyanın herhangi bir yerinde var mı böyle bir uygulama..

-Bir daha televizyon dizisi seyretmiycem asker..

-Ben televizyonumu kıralı çok oldu Paşam..

ŞIRNAK’TAKİ SURVIVOR KÖYÜ

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Günyüzü köyünde 8- 13 yaşlarındaki bir grup çocuk, Acun Ilıcalı'nın Survivor yarışmasından etkilenerek bahçelerinde kendi imkanlarıyla yarışma parkurları yapmıştı..

Teneke, otomobil lastiği, demir, battaniye, odun, briketlerden oyun sahası kuran çocuklar, zorlu yarışmalarla adeta büyüklerine taş çıkartıyorlarmış!

Televizyonda izledim.. Acun Ilıcalı da izlemiş hemen 4 elemanını görevlendirip ‘Tez gidip o köye bir Survivor sahası kurun’ diye buyurmuş..

-Sen olsan ne yaparsın asker?

-Acun’u alnından öperim Paşam..

-Ben de öperim.. Ama bazı köşe yazarları ille de bok atacaklar ya.. ‘Harcadığı o parayla çocuklara defter, kitap, ayakkabı alırdı’ diye yazmışlar..

Çamur at izi kalsın derler ama bu öyle bir çamur ki; Acun’u tutmaz!

Ayrıca mağdur çocuklara ayakkabılar Lerzan’dan.. Di mi kız!

-Lerzan kim Paşam?..

Hani anası kızından daha güzel daha alımlı ve daha genç gösteren bir şarkıcı hanım var ya..

-Bilemedim Paşam?..

-Anlatanda kabahat.. Sen çayımı getir..