Sümer Ezgü… “ANKARA HAVASI” DİYE SUNULAN ŞEY MÜZİĞİN PORNOSUDUR!”

Sümer Ezgü… “ANKARA HAVASI” DİYE SUNULAN ŞEY MÜZİĞİN PORNOSUDUR!”

Türk Halk Müziği’nin duayen sanatçılarından Sümer Ezgü, “İnci Taneleri” ile gündeme gelen Hazar Ergüçlü’nün canlandırdığı “Dilber” karakterinin oynadığı müzik türünü adeta yerden yere vurdu…

Sözlerine; “Dilber dansı” dedikleri, erkeklerin şehvet duygularını kabartmak için kadın bedeni üzerine kurgulanan acı para tuzağıdır!” diye başlayan Sümer Ezgü bu konuda şunları söyledi…

80 li yıllarda Yeşilçam Sineması'nda yaşanan bayağı sex furyası gibi, 2000 li yıllarda “Ankara Havası” uydurma adı ile küfürlü pornografik bir müzik türü çıktı.

Pavyonlarda para kazanmak için ahlaki değerlerden uzak bu porno müzik ve dansı eğlencenin dip yaptığı durumdu. Bu sözüm ona Ankara havalarını özel televizyonlardan tanıdığınız gece şovmenleri raiting için programlarında maalesef beslemişler, popüler olmalarına katkı sağlamışlardır. Halkımız da sunulan bu müziğe prim vermiştir.

Pavyonların ışıklı sahnesinde “güya Ankara müziği”nde erkekler seksi beden dansı yapan yarı çıplak kadınlarla 5 dk oynamak için para veriyorlar. Sazcı bu insanları en aşağılık küfürlü şakalar ve şarkı sözleri ile oynatıyor.

Bu asla Ankara müziği değildir. Özel kıyafeti ile ders piyasası da yaratılan dilber dansı dedikleri olsa olsa yatak odası dansı olur. Yağcıoğlu Fehmi Efe, Genç Osman, Mucip Arcıman, Bayram Aracı'nın seslerini dinledik. Adnan Şeker, Rıfat Balaban, Burhan Gökalp, Ergin Eroksal, Mehmet Erenler'le radyoda çalıştık. Zekeriya Bozdağ, Hacı Taşan, Necmettin Palacı gibi ustalardan dinlediğimiz gerçek Ankara müziğinin bu şekle dönüştürülmesi çok üzücüydü…

Yeni nesle bunun böyle olmadığını anlatabilmek için Hakiki Angara Havaları albümünü çıkarmıştım ki orada otantik ve gerçek Ankara türküleri yer alıyordu. Hüdayda için de çok izlenen bir klibi Çinçin'de Altındağ Meydanı'nda Ankara Kulübü ve halkımızın katılımı ile çekmiştik.

İŞTE O KLİP;

Şimdi pavyonda bir gece için maaşını masada bırakıp evine giden sabit gelirliye mi acımalı, yıllık hasat parasını oralarda kaptırıp boş ceple köyüne dönene mi? Yoksa pavyonlarda para kazanma sevdasıyla sahneye çıkıp kendini her türlü harcayan dilber(!) olmuş zavallı genç kızlara mı yanmalı...

Bugün “Dilber dansı” diye ders almaya gidenler bu kültürün dansını öğrenmeye gittiğinin farkında olsunlar.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.