Türker İnanoğlu... "BÜLENT ERSOY HASTANEDE REHİN KALMIŞTI, BEN KURTARDIM"

Türker İnanoğlu... "BÜLENT ERSOY HASTANEDE REHİN KALMIŞTI, BEN KURTARDIM"

14 Nisan 1981’de Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Bülent Ersoy, İngiltere’de cinsiyet değiştirme operasyonu geçirerek pembe kimlik sahibi oldu. Dönemin koşulları göze alındığında bu kararın çok tartışma yarattığı ve Ersoy’un büyük zorluklara göğüs gerdi

İşte Türker İnanoğlu'nun ağzından Bülent ersoy...

Fahrettin Aslan geldi bir gün. Dedi ki; “Bir çocuk buldum. Müthiş bir şey! Onu ben Gönül Akkor’un altında çıkaracaktım.

Ama Gönül kapris yaptı. Ben bunu assolist yapacağım, sen de bununla bir film yap!” O dönemde televizyon yok.

Bülent’in oralarda da (Anadolu’da) tanınmasını istiyordu. Bu da ancak bir filmde başrol oynayarak olacaktı. “Bakarım” dedim.

Birkaç gün sonra elinde bir buket çiçekle Bülent Ersoy geldi. Gelir gelmez elimi öptü. Gayet terbiyeli, mazbut… Sürekli Bismillahirrahmanirrahim diyen bir adam.

Ertesi akşam sahneye ilk çıkış galası varmış beni davet etti.

Birkaç arkadaşımı alıp gittik Maksim’e… Müthiş bir ses, yakışıklı, incecik bir delikanlı. Çok hoşuma gitti… Seyirci de çok sevdi.

Büyük bir yıldız olacağına kani geldim ve Sıralardaki Heyecan diye bir film projem vardı.

Bülent Ersoy ve Gülşen Bubikoğlu’nun başrolünü oynadığı filmi çektim.

Çok büyük iş yaptı film. Ölmeyen Şarkı, Şöhretin Sonu, İşte Bizim Hikayemiz adlı dört film daha yaptım.

Yıllar sonra da kadın olduktan sonra “Biz Ayrılamayız” ve “İstiyorum”u çektim Bülent’le. Hepsi de büyük iş yaptı ve o filmler Bülent’i bütün Türkiye’ye tanıttı.

Bu kadınlık hormonlarından dolayı şişmanladı. Fiziğiyle iyi bir tesiri olmadı. Ayrıca ülkemizde Emel Sayın, Behiye Aksoy, Gönül Akkor, Muazzez Abacı, Seçil Heper gibi çok star kadın sanatçı vardı, ama erkek sanatçıda bir boşluk vardı…

Bülent’in erkek oyuncu olarak yaptığı filmler çok beğenildi ve sükse yaptı. Çok da esprili bir delikanlıydı! Bu sete de yansırdı…

Gülşen’le Bülent’in bir aşk sahnesi çekimi yapılıyor. Bülent’in yakın planı çekilirken Gülşen’e değil sürekli sağ tarafa bir yere bakıyor.

Yönetmen Orhan Aksoy; “Gülşen’in gözüne bak, gözüne!..” diyor ha bire. Samim diye bir asistan vardı. Yakışıklı çocuktu. Gülşen’in arkasında sağ tarafta duruyordu. Bülent asistandan gözünü alamıyor!

Orhan Aksoy’un içine sinmiyor, sahne tekrarlanıp duruyor. En sonunda yönetmen bağırdı: “Gülşen’in gözünün içine bakacaksın” diye!

Bülent bir parlıyor: “Niye bakacakmışım!.. Sapık mıyım ben (!), Biliyorum bakacak yeri ama o oralı değil” diyor. Bu espri seti kırdı geçirdi.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum