YAZ EKRANINDA PROGRAM "TEKRAR"LARINI İZLEMEK EZİYET OLDU

YAZ EKRANINDA PROGRAM "TEKRAR"LARINI İZLEMEK EZİYET OLDU

Sevgili Magazinkolik.com okurları? Bir sürecik tatilden sonra yine burada sizlerleyiz? Tatil dediysek, o ekranlara yansıyan tatil görüntülerinin yaşandığı o görkemli mekanlarda, yaz televizyonlarının ana konusu olabilen, ana haberler kadar haberleri taşınan o "ikoncanları"nın(!) cirit attiği yerlerde yapılan tatil olarak sakın anlamayın?

Biz kim olduk ki o mekanlarda tatil yapalım?

Ülkede issizlik kol gezerken, o görkemli mekanlarda tatil yapmak gibi bir lüksümüz olamaz? Açıkçası o "ikoncanlar"la aynı mekanı paylaşabilmek, onların güneşlendiği kumsallarda güneşlenebilmek ve onların yüzdüğü denizlerde yüzebilmek içim ekonomimi altüst etme, kendimi sıkıntıya sokma gibi bir "vurdumduymazlık" içinde olamazdım..

Ben kendi çapımda bir tatil yapmaya çalıştım.. Tatil yaparken de; televizyon eleştirmenliği görevimizi unutmadım ve televizyon izlemeyi ihmal etmedim?

Aslında izlenecek pek fazla şey de yoktu ama, bir televizyon eleştirmeni için yazılacak ilginçlikler de oldukça fazlaydı?

Yaz ekranlarında göze batan şeylerin başında; sezonda izlenme oranları yükselen dizi ve film "tekrar"larının olmasıydı? Bu "tekrar"lar o kadar çoktu ki, o çok ilgiyle izlediğiniz diziler hakkındaki duygularınızda törpülenme başladı? Bazılarında, ipin ucu iyice kaçırıldı ve başı sonu belli olmayan karmaşalar ekranlara yansıdı..

"Tekrar"ların saatlerinde de bir düzen yoktu? İzlemeye kalksanız neresinden başladığınızı anlamakta zorluk çekersiniz?

Ayrıca, bu kadar savruk "tekrar"ın ne işe yaradığını da anlamakta zorluk çekiyorum..

"Tekrar" olayının ne kadar kontrolsüz hale geldiğini anlamak için, gazetelerde yayınlanan televizyonlar günlük yayın akış programlarına bakmak yeterli.. Neredeyse" yarısından fazlası "tekrar" programlardı?

Gece yayınlanan programların gece "tekrar"larında başta "günaydınlar" olmak üzere zaman mevhumunu hiçe sayan konuşmalar izleyenleri gülme komasına sokmaktaydı.. Benim bildiğim "tekrar" programlar genelde gece yarısından sabah 06.00 ya kadar zaman doldurmak için yayınlanır ama bu yaz söz konusu zaman dilimlerinin dışında da çokça "tekrar" program ve diziler ekranlarda boy göstermekten geri kalmadı..

Dünya televizyonlarında "tekrar"ların amacı; belli kuşaklarda yayınlanan programları çeşitli nedenlerle izleyemeyenler için farklı kuşaklarda "tekrar" yayınlayarak kaçıranların izlemesine olanak sağlayan uygulamalardır. Ama bu kurgular; genel yayın akışı içinde amacına yönelik olarak planlı yapılır ve izleyiciyi de rahatsız etmez..

Ve asla bizde yapıldığı gibi değil(!)?

Hele hele; gece yarısından sonra ekrana gelen saat başı haberler ve ana haber bültenlerinin "tekrar"ları ise tam bir komediydi..

Ülkemiz televizyonlarında yıllardır alışılagelmiş yaz dönemi program yayın akışları bu veya buna benzer kurguda sürdürülmüştür? Yazın neredeyse tüm ulusal televizyonlar tatile çıkar ve yayınları "video televizyon yayınları" şeklinde sürdürülür. Bu yıl da aynı düzen hakimdi "yaz televizyonu" yayınlarımızda?

Ancak, Haksızlık etmeyelim? Bu arada zaman doldurmak için bir çok yeni program da ekranlarda boy gösterdi.. Birçok yeni yüz, sunuculukları ve yaptığı programlarıyla ekrandaydı.. Özellikle yazlık yerleri konu eden, bazılarının içerik fakiri olduğu, ne amaçla yapıldığı belli olmayan, sadece sunucularının frapanlıklarının, dekoltelerinin öne çıktığı bazı programları da izledik..

Eve geldiniz, yemek faslı dedikten sonra şöyle biraz dinlenip gece eğlencesine kadar vakit geçirmek için ihtiyacınız olan zamanı tüketirken televizyon ekranlarında boş boş dolaşırsınız ya? işte o zamanlarda gözünüze takılan bu programlarla vakit öldürmeye çalışırsınız. Boş zamanınızda gözünüzü dinlendirmek için izlemek zorunda kaldığınız bu programlardan bile ne kadar eziyet çektiğinizi hissedersiniz? Zaman bir türlü geçmek bilmez..

Elinizde kumanda kanallar arsında amaçsızca, durmadan "zap" yaparsınız..

Yıllardır televizyon izleyen birisi olarak gelişen teknolojinin getireceği yeniliklerden, yayın özelliklerinden nasibini alamayan veya almamakta direnen televizyon yayıncılığının, özellikle yaz ekranlarının içerik fakirliğinden kaynaklanan program savrukluğuna çare bulamamalarını anlamak mümkün değil?.

Başımızı kuma gömmüşüz, etrafta neler oluyordan bihaber en kolay yol olan "tekrar programlar"dan medet umarak koca bir yazın ekranlarını dolduruyor ve televizyon izleyicisini kandırmayı "matah" bir iş sayıyoruz? Ve buna da televizyon yayıncılığı diyoruz..

Ve gerçekten de, televizyonların "yaz ekranları" na yansıyan, gereğinden çok abartılan program tekrarları"nı izlemek çekilmez eziyet oldu?

Türk televizyon izleyicileri bu sorumsuzluğu asla hak etmiyor..

Bravo sizlere, bir sabun köpüğü kadar ömrü olan bu programları televizyon izleyicilerine yutturabildiğiniz için.. Ve de; gönülsüz bir "bravo" da bizlere ki, bu programları izlemek gibi bir gaflete düşerek, yaptığınız işin doğruluğuna inanmanıza ortam hazırladığımız, bu yolda devam etmeniz konusunda sizi cesaretlendirdiğimiz için?

xxxxxxxxxx

Gelelim yaz ekranlarında gözümüze takılıp anılarımızda kalan programlara,dizilere?

Tüm bunlara rağmen hala izlenebilen iyi programlar, bir elim parmakları kadar az olmasına rağmen yok değildi?

TRT 2 yer alan; Tuluhan Tekelioğlu'nun hafta içi her gün TRT İstanbul Televizyonu'nun Ortaköy sırtlarındaki muhteşem Boğaz manzaralı açık hava stüdyosundan başarıyla sunduğu güncel konuk ve konuların yer aldığı eğlenceli sohbet programı?

NTV Spor'da Burcu Esmersoy'un sunduğu, içeriği ile, sunuculuk başarısı ile ve en önemlisi Burcu Esmersoy'un doğallığının yansıdığı, konulara hakimiyetinin yansıdığı ve program konuğuyla rahat diyalog kurmasıyla oldukça keyif veren "Spor Cafe" programı.. Buna; Yekta Kopan'la birlikte sunduğu programı da dahil edebiliriz?

Bir çoğunda "geyik muhabbeti" nin yapıldığı spor programlarına göre bilgilendirici, izleme keyfi açısından öne çıkan, sporun hemen hemen her dalından haberler veren, bir spor kanalı olarak izleyenlerin tercih ettiği, televizyon izleyicilerin içini karartan televizyon yayınları arasında en çok izlenen kanalların başında yer alan NTV Spor kanalı?

Yaz süresince yaz ekranlarında akılda kalan, ilgiyle izlenen programlardan bazılarıydı?.

Ve Kanal D'de Nazlı Öztarhan, NTV'de Banu Güven, Defne Sarısoy, Fox TV'de Nazlı Tolga gibi birkaç haber spikerler, Burcu Esmersoy ve Tuluhan Tekelioğlu gibi sunucular, ekrana yansıttıkları yorum farklılıkları, sunuş özellikleri ile sundukları programların önüne geçerek televizyon izleyicilerinin sevgilisi oldular..

Xxxxxxxx

Ve birkaç dizi?

Bunların başında; Ebru Cündübeyoğlu ile Hakan Yılmaz'ın başrolünü paylaştığı, Fox TV de haftanın birkaç günü ekrana gelen "Yalancı Romantik". Çoğunlukla "tekrar" bölümleriyle ekrana gelmiş olmasına karşın televizyon izleyicisinin ilgiyle takip ettiği dizilerden biriydi.."Yalancı Romantik" gereksiz "tekrar"larla yeterince hırpalanmasına rağmen hala izleyicinin tercih ettiği dizilerden biri oldu..

Yaz döneminde başlayan ancak bir ileri iki geri yayın anlayışına kurban edilerek bir türlü rayına oturtamadıkları bir dizi var? ATV yayınlanan bu dizinin adı; "Yalancısın Sen". Oldukça ilgi çeken", giderek temposunu yükseltmeye başlayan bu diziye reva görülenlerden oldukça rahatsız olan bir çok dizi severin şikayetiyle karşılaştım? Başladığından beri izlememe rağmen inanın şuan kaçıncı bölümüne gelindiğini çözemedim.. Haftayı doldurabilmek, kim bilir belki de; ekonomik nedenlerden kaynaklanan yeni uygulamadan; geçmiş bölüm özetlerinden oluşan "özel bölüm" adını verdikleri "saçma sapan" yayın biçiminden, bu dizi de nasibini aldı.. Yine yanlış hatırlamıyorsam; son bölümü hala yayına giremedi.. Son aldığım bilgiye göre ise; 7. Bölümü(yeni bölümü) 17 Ağustos pazartesi yayına girecekmiş?

xxxxxxxx

Yaz eziyeti bitti bitecek derken, bu kez koca bir sezon sürecek bir başka eziyet başlıyor ki ona nasıl dayanacağız bilemem? Adına "spor programları" denen ? burada haksızlık etmeyelim. söz konusu dönemde ekranlara yansıyan ve ilgiyle izlenen oldukça iyi; basketbol, voleybol, tenis, Formula, v.b gibi spor programları da var- tamamen futbol içerikli programlar, içerik zaafları, yanlı tutumları ve ilginç, ekran ünlüsü yorumcuları ve iyice araştırmadan ortaya attıkları yorumları, dedikoduları ile cumartesi-Pazar akşamlarının tam anlamıyla kabusu olacaklar?

Artık, çok bilenlerin, çok özel futbol yorumları ve analizleri ile yoğrulup gideceğiz koca bir futbol sezonu? Dayanabilene aşk olsun?

xxxxxxxxx

Yaz ekranlarından gözümüze takılanlara gelecek yazımızda da devam edeceğiz? Çünkü "yaz ekranı" uygulaması tüm hızıyla devam ediyor?

xxxxxxxxx

BİR "ÇINAR" DAHA DEVRİLDİ?

Bu haftaki yazımızı çok üzücü bir haberle kapayacağız maalesef ki?

Türk sanat dünyasının, tiyatrosunun, dizlerinin önemli sanatçılarından, "adam gibi adam"larından sevgili dostum Aykut Oray'ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum?

Türk sanat dünyasında, oynadığı "katil" tiplemesi ile gönüllerde taht kuran, "ekranların sevimli katili" sözcüğünü markalaştıran, sevecen, dost canlısı bu "güzel adam"ın erken ölümü tüm Türkiye'yi yasa boğdu?

Sevgili arkadaşım Aykut Oray'a tanrıdan rahmet, kederli ailesine, tüm sevenlerine, tüm sanat camiasına sabır ve başsağlığı dilerim?

Hepimizin başı sağ olsun?

Sevgili Aykut Oray, mekanın cennet, ruhun şad olsun?

[email protected]

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum