YILDIRAMAYACAKSINIZ BENİ, ÇOK ÜZGÜNÜM?

YILDIRAMAYACAKSINIZ BENİ, ÇOK ÜZGÜNÜM?

Yine gündem benimle değişti. Bu camiada nefes aldığım sürece, bana huzur yok sevgili Magazinkolik okuyucuları. Her gün değişik bir haber ile karşılaşıyorum. Ama ben sıkılmadan, yılmadan elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Ben çok azimliyim, bilirsiniz, korkarsınız gücümden!.. Hala yerlerini hazmedememiş " usta! " kalemler yazmaya devam etsinler. Ben yaptığım her işte başarılı olacağım, göreceksiniz ustalar? Merak etmeyin yerinizde gözüm yok, herkes yaptığı işle meşgul olsun, bana yeter. Ne demişler, "Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış. " o misal, yani? Konuşun ustalar, dinliyorum sizleri?

Daha ağzımdan "albüm" kelimesi çıktı, beni bombalamaya başladılar. Durun da ortaya bir şey sunalım. Bu ne hiddet bu celal. Valla şaşırtıyorsunuz beni. Zevkle izliyor ve okuyorum olan biteni.

Evet, kararım kesin, günün birinde albüm yapıp, sahneye çıkacağım. Benim hayalim bu, hep buydu. Şarkı söylemek? Yani modelliği bir basamak olarak kullanmak değil. Küçük yaştan beri konservatuar eğitimi almak istedim. Ama şartlar işte, olmadı. Üniversite eğitimimi başka bir alanda aldım. Para kazanmam gerekiyordu ve modelliğe başladım. İyi ki de başlamışım. Ben, bana birçok unvan kazandıran işimi yani modelliği çok seviyorum. Ve uzun bir süre de bırakmayı düşünmüyorum. Bu bir cevap olsun.

Şimdi ise, güzel bir ekiple çalışıyorum. Tıpkı hayalimdeki gibi ilerliyor her şey. Şaşırıyor, heyecanlanıyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, kısa bir süredir, başarılı klarnet virtüözü Serkan Çağrı'nın sahip olduğu "notist" müzik okulunda eğitim alıyorum. Şan eğitimimi ise başarılı sanatçı Elif Nun veriyor. Kendisi mükemmel bir eğitmen ve tabi harika bir sese sahip. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Albümümün müzik yönetmenliğini Serkan Çağrı yapacak. Kendisi işinde son derece titiz ve disiplinli, kesinlikle gerçek bir sanatçı. Her şeyden önce onun ve tatlı eşinin yüzünü kara çıkartmak istemiyorum. Hepsine son derece güveniyor ve saygı duyuyorum. Tabi onlar da bana? Hatta her şey o kadar hızlı gelişiyor ki, 28 kasım akşamı Ghetto isimli mekanda, Serkan Çağrı'nın kurmuş olduğu "Rumeli Band" grubuyla tek şarkı söylemek için sahneye çıkacağım. Herkesi bekliyoruz. İzleyin bakalım beğenecek misiniz?

Bir önceki yazımda, yeni fotoğraflarımın çok ses getireceğini söylemiştim. Bu ay mutlaka Joy, Boxer ve Secret dergilerinden edinmelisiniz. Resimler bir harika... Önümüzdeki hafta yazılı basında da göreceksiniz. Ve de mutlaka MAGAZİNKOLİK'te de... Tabi asıl işimle ilgili yazmazsam olmaz?

Bu ay birçok sinema filmi ve tiyatro izledim. "Issız Adam"ı muhakkak görmelisiniz. Çağan Irmak'ı yürekten alkışlıyorum. Müthişti tek kelimeyle? Ve Kenter Tiyatrosunda halen gösterimde olan, "39 basamak" isimli oyunu da tavsiye ediyorum. Muhteşem oyunculuklar karşısında şapka çıkartıyorum. Son olarak ise, en son okuduğum kitabı sizlere önermek istiyorum. Tolstoy'un "Kreutzer Sonat" (Kıskançlığın Cehennemi) isimli romanı. Aslında üzerine sayfalarca yazı yazabilirim ama şimdilik bir an önce alıp okumalısınız diyorum o kadar. Tolstoy'un en çok okunan ve tartışılan, hatta yayınladığı ilk yıllarda hemen her ülkede sansür tehdidiyle karşılaşan bu eseri, evlilik kurumunda kadın erkek ilişkisini ele alıyor. Okumaya başladığınız ilk andan itibaren elinizden düşüremeyeceksiniz.

Herkese güzel günler diliyor ve yine anlamlı bir sözle yazımı noktalamak istiyorum;

"Gücünden şüphe edersen, şüphelerine güç vermiş olursun?"

Sevgiyle kalın?

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum