
Yusuf Güney..."BABAMI UZUN YILLAR SADECE VİDEO KASETLERDE GÖRDÜM"!..
"360 derece Emel’ce”nin 12 Ekim akşamı konukları; ilk çıktığı günden bu yana pop müziğine farklı soluk getiren, sesi ve efendiliğiyle örnek bir isim Yusuf Güney oldu.
Yusuf Güney, özel hayatı ve bilinmeyenlerini sevenleriyle "Emelce" de paylaştı.
“Babamı uzun yıllar video kasetlerinde görmedim.”
“Babam, yurtdışında yaşadığı ve çalıştığı için uzun yıllar kendisini görmedim. Annemle büyüdüm. Babamı video kasetlerinde gördüm.” Diyen Yusuf Güney, 12 Ekim akşamı katıldığı “360 Derece Emel’ce” programında babasını resimlerden tanıdığını anlattı.
Annesinin bir gün nasıl oyun oynadığını ve babasıyla uzun yıllar sonra karşılaşmasını anlattı. Güney; Annem bir gün teyzen gelecek diyip, beni havaalanına götürdü. Bekleme salonunda adamın biri babama çok benziyor, diye geçirdim içimden.
Çocuğum daha... Gözlerim doldu, ağlıyorum babamı gördüm diye. Neyse o kadar çok ağladım ki, annem de dayanamadı söyledi. Babamı karşılamaya geldiğimizi söyledi.” Dedi. Daha sonra hayatımın büyük bir bölümü 13 yaşından itibaren İngiltere’ geçti...
“Trabzonda sel felaketi yaşayıp, göçük altında kaldım.”
1989 yılında Trbzonda yaşarken başından geçen sel felaketini ve göçük altında kalışını anlatan Yusuf Güney başından geçenleri şöyle anlattı; “Bizim o zamanki yaşadığımız ev ahşaptı. Arkadasında ise toprak bir tepe vardı.
O dönem o kadar çok yağmur yağmış ki, 6 yaşındayım, kamyonların suyun üstünde yüzdüğünü gördüm. Heyelan oldu ve ben 12 -13 saat sonra toprak altında kaldım. Toprağın altında 13 saat, inanılmazdı. Ama burnum bile kanamadı. 1998’e kadar Trabzon’da yaşayıp, İngiltere’ye taşındık.”
“İngilizceyi kebapçıda öğrendim.”
İngiltereye taşındıktan sonra bir çok işte çalıştığını dile getiren genç şarkıcı İngilizce’yi bir kebapçıda çalışırken öğrendiğini anlattı.
Güney müzik serüveninin ise kendisinin tır şöförlüğü yaparken başladığını dile getirdi. 21 yaşında bir şirkete mal dağıtımı için girdiğini anlatan Yusuf Güney, haftanın 5 gününün yollarda geçtiğini ve bu vesile ile sürekli müzik dinlediğini aktardı.
İbrahim Tatlıses’den Beethevon’ a kadar geniş bir yelpazede şarkılar dinlediğini dile getiren sanatçı, en çok Tarkan dinleyip tır kullanırken Tarkan şarkılarını söylediğini anlattı. Hafızasında inanılmaz bir repertuvar oluştuğunun altını çizen Yusuf Güney, o dönem aşık olduğunu ve şarkı sözleri yazmaya başladığını da anlattı.
Programda Tarkan’ın Kış Güneşi isimli şarkısını söyleyen şarkıcı, o günlere gitti.
Rafet El Roman ile nasıl tanıştı?
5 Haziran doğum günü olan Yusuf Güney, 2006 yılında İngiltere’ye konser vermek için gelen Rafet El Roman ile arkadaşlarının konserine sürpriz hediye bilet almasıyla tanıştığını anlattı.
O dönemde tek isteiğim Rafet El Roman’ın bir şarkımı okuması ve kız arkadaşlarıma hava atmak olduğunu dile getiren Güney, “Kulise girmek istiyorum ama kimse içeri almıyor beni. Baktım ikinci bir kapı var.
Kapıda ise yerel basından bir arkadaşımı gördüm. Basın kartını ve elime de kamerasını aldım, girdim içeri. Öyle yada böyle ulaştım Rafet El Roman’a...”dedi.
Yusuf Güney sözlerine; “Şarkımı vermek istedim. Benden demo istedi. Ama elimde demo filan yok. O zaman şarkıyı oku dedi. Hayatta da kimsenin yanında şarkı söylememmişim. İlk kez okudum.
Bir, iki üç... Bir kaç tane okudum. Sesimi ve özellikle şarkıları çok beğendi. Ve albümümün prodüktörlüğü yapmak istedi. Telefonlarımızı aldık. Ara beni dedi.
Yanlış numara verdi diye 2 hafta boyunca kendisini aramadım. Sonra O beni aradı. Ve ben tabii ki çok şaşırdım. Sonra bildiğiniz gibi albüm sürecim başladı.” Diye devam etti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.