Seren Serengil’in müzisyenliği buraya kadarmış; kendi ağzı ile canlı yayında yakalandı: Ey Seren; hiçbir zaman müzisyen, yorumcu olmadığını kabul et! Sadece ‘şarkıcıyım’ de ama bu sefer de gerçek şarkıcılara haksızlık ve ayıp olacak.. Buldum; sen en iyisi sus;

Ege katıldı programa.. Deniz Seki’nin vokalisti olduğu ‘Yaz Aşkım’ geldi ekrana. Ege, ‘Meyanı Deniz söylüyordu’ dedi.. Seren rejiye seslendi:

-Hemen meyanı alalım; meyan şarkının başı, girişi, ona göre..

Sonra Cengiz’e döndü, ‘sen anlamazsın dinle de öğren’ dedi..

O sırada ben; varolma mücadelesi veren saçlarımı yoluyordum; çünkü şarkıların makam geçişlerinin yapıldığı ve melodik hareketin nakarata bağlandığı bölüme meyan denirdi. (Türk Dil Kurumu Büyük Sözlük)

Seren’in dediği gibi şarkını başı ya da girişi değildi..

Star’ın her ayın 1. günü Seren’in banka hesabına yatırdığı meblağda elbette gözümüz yok, Allah daha çok versin.. Versin de ah be artık bu işten anlayana versin.. Sadece sarışın ve seksi olana değil..

Not: Program sırasında atılan kahkahaların hastasıyım. Allah aşkına program öncesi ne yiyor ne içiyorsanız bana da bana da..

ŞARKISI EN ÇOK ARAKLANAN ŞARKICI: BARIŞ MANÇO

‘Arak’ kelimesini kullanıyorum çünkü ‘çalınmış’ dersem teypte, pikapta çalınmış anlamı da çıkıyor ona göre.. Not: ‘Arak’ derken gülmeye başlayanlar dikkatimden kaçmadı, onları yazdım bi kenara!

Ege’nin ‘Yaz Aşkı’, Derya Uluğ’un ‘Canavar’ı Yunanlı şarkıcılar tarafından resmen çalınmış..

Aynen yoğurdumuz, baklavamız, rakımız, Karagöz Hacıvat’ımız gibi.. Yunanlılar’ın bu ‘araklama’ merakı yeni değil..

1984 yılında Barış Manço koltuğunun altında bir Rumca LP ile HEY’i ziyaret etti. Bu olağan bir ziyaret değildi, belli ki anlatacakları vardı::

-Yunanlıların Johnny Logan’ı olarak bilinen Anthony Apentzo isimli bir kardeşimiz benim ‘Ben Bilirim’, ‘Nick the Chopper’, ‘Gamzedeyim Deva Bulmam’ ve ‘Nazar Eyle’ parçalarımı alıp üstelik bizim yazdığımız aranjmanlarla bir güzel plağa okumuş..

-Pop Müziğimiz adına gurur verici bir tablo değil mi?

-Elbette. Ama plak kapağında şarkıların altına ‘Barış Manço’ diye yazsa günaha mı girerdi?.. Yazmamış.. Yunanlı bir avukat dostum devreye girdi. Yakında bir Atina yolculuğu gözüküyor.

-Telif hakkı olarak ne isteyeceksin?

-Eurovision 85’te Türkiye’ye 12 puan vermelerini..

‘Daha çok beklersin sevgili Barış..’ diyemedik..

BARIŞ MANÇO’YA TWİST’İ KİM ÖĞRETTİ?

Tiyatro sanatçısı, sinema yıldızı, şovmen, televizyon programcısı olarak tanıdığımız Öztürk Serengil, 1951 yılında başladığı sanat yaşamını Ekim 1981’de muhteşem bir jübileyle noktalama kararı aldı. Ve ‘Sanatta 30 Yıl’ adını verdiği anılarla dolu kitabını da jübilesini yapacağı gün piyasaya çıkaracağını açıkladı!

HEY, bu kitabı ele geçirdi! Ve bu kitapta Öztürk Serengil’in ilginç bir iddiasına tanık oldu. Serengil, ‘Barış Manço’ya twist dansını ben öğrettim’ diyor ve ekliyordu:

‘Yıl: 1964. Ankara Beyaz Park Gazinosu’nda o zamanların ünlü dansözü Nana ile beraber sahneye çıkıyorum. Aynı kadroda çalıştığım Emel Sayın, o sıralar tabir-i caiz ise sıra kızı (yani uvertür şarkıcı).. Yine o yıl Ankara Radyosu’nda şarkı söyleyen Rikkat Hanım adında bir Türk Müziği sanatçısı var.

Bir gün, elinde kısa boylu, sıska bir çocukla bana geldi. ‘Bu, benim oğlum. Adı; Barış. İyi gitar çalar. İstersen bir deneyiver. Memnun kalırsan seninle çalışsın’ dedi ve çocuğu bana emanet edip, gitti. İlk olarak Twist dansını öğrettiğim bu çocuk sonradan büyüdü ve Türkiye’nin en meşhur şarkıcılarından Barış Manço oldu.

Ancak aradan yıllar geçtikten sonra bir anlamda benim elimde büyümüş olan bu çocuğun, gazetecileri karşısına alıp da kendinden sürekli olarak ‘Twist Kralı’ diye sözetmesi ama benim adımı anmaması beni çok üzmüştü. Hadi kendisi hatırlamadı, annesi de mi ona ‘Oğlum, sana bu dansları Öztürk Serengil öğretti’ demedi? Öyle değil mi?..’

ÖYLE YILDIZ SAVAŞI ÇIKMAZ!

Arkadaş ben Yıldız Savaşları deyince George Lucas’ın yazıp yönettiği ‘Yıldız Savaşları’nı tanır, onu bilirim..

Ama Sabah’ın eki Günaydın’a sorarsanız; bu Yıldız Savaşları’nın George Lucas’ınki ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.. Onlara göre Yıldız Savaşları; bu yaz Tarkan’la Serkan Kaya arasında çıkacaktır..

Gazetenin haberi özetle şöyle:

Bu yaz müzik dünyasında büyük düello var! Pop müziğin megastarı Tarkan ile arabeskin kralı Serkan Kaya'nın albümleri aynı tarihte; 15 Haziran'da piyasaya çıkacak. Serkan Kaya'nın mı, Tarkan'ın mı albümü daha çok satacak, bu yazın yanıtı en çok merak edilen sorusu olacak..

Sevgili Metin Yüksel, sevgili Sinan Özedencik; mutlaka dikkatinizden kaçmıştır.. Yoksa megastarlığı dünya çapında kanıtlanan Tarkan’la, ışığı daha yeni yeni parlamaya başlayan bir delikanlının albümlerinin aynı tarihte çıkacak olması bir Yıldız Savaşları’nın çıkacağı anlamına gelmez..

Haksızsam haksızsın deyin!

FUAT; KUMARI NASIL BIRAKTI?

TRT’de gerçek hayat öykülerinden yola çıkarak hazırlanan Bir Yastıkta Kocayalım diye bir program var.. ‘Evlilik nedir?’, ‘Evlilik sevgiyle, saygıyla, sabırla yıllarca sürer mi?’, ‘Neden zamane evlilikleri bu kadar çabuk sonlanıyor?’, ‘Neden boşanmalar bu kadar artıyor?’ gibi sorulara cevap arıyor..

Her bölümü 90 dakikadan iki bölümde 180 dakikada çifteri barıştırmayı amaçlayan programda kumar yüzünden dağılma noktasına gelen bir ailenin dramını izledim..

Devreye uzmanımız girdi (eski uzman Zafer Akıncı; tilt çıktı meğer uzman falan değilmiş, hemen gönderildi, şimdi Dr. Mehmet Tekneci var)

Cemile Yıldırım; giden bileziklerine yanıyordu ama kocası Fuat’ın bırakacağından emindi.

180 dakikanın sonunda Fuat, kumara tövbe etti. Uzmanı uğurlarken duymadım ama ya şöyle dediyse:

-Hocam kumar bitti, kumar artık yok.. İnanmazsınız var mısınız benimle iddiasına?