Gökhan Özen... AŞIK OLABİLECEĞİM BİRİ KARŞIMA ÇIKMIYOR!

Gökhan Özen... AŞIK OLABİLECEĞİM BİRİ KARŞIMA ÇIKMIYOR!

Yeni albümünü 2010 Mayıs'da çıkartacağını söyleyen Gökhan Özen'in bir ayağı Türkiye'de bir ayağı Berlin'de.

Yılın yarısını Berlin'de ve Avrupa turnesi nedeni ile yurtdışında geçiren popçu, "Yurt dışında kendini çok özgür hissediyorum" diyor. Yeni albüm çalışmalarını Avrupa'nın çeşitli stüdyolarında gerçekleştiriyor.

2010'da çıkartacağı albümü için bir ayağının Berlin'de olduğunu söyleyen Gökhan Özen, ticari kaygısı olmayan özel bir albüm hazırladığında söyleyip "Beni dinlemeyenler bile bu albümü dinleme ihtiyacı hissedecekler" diyor.

- Bu röportajı Amsterdam'da yapmak çok keyifli. Ama artın sen buralarda yaşıyorsun bildiğim kadarıyla.

Evet konserler devam ediyor. Her hafta bir yerdeyim. Ama onun dışında Berlin'de yaşıyorum. Tam bir yerleşme değil, yarı yarıya yerleştim. Yeni albüme çok titiz çalışıyorum. Dünyanın her yerinden müzisyenler ve stüdyolarda müzik yapmak istiyorum.

- Neden Berlin?

Berlin'i seviyorum. Yaşayan, bakımlı, güzel, hoş bir şehir. Ormanda bisiklete biniyorum. Burada kendimi çok özgür hissediyorum. Marketen kendi alışverişimi kendim yapıyorum, sokaklarda elim cebimde rahat dolaşabiliyorum.

- Tarz değişikliği yapacak mısın bu albümde?

Farklı tarzlar var evet. Bu albümde farklı bir Gökhan Özen dinleyecekler.

-Çok göz önünde yaşamıyorsun. Bu senin tercihin mi?

Bu tamamen benim bilinçli tercihimdir. Yaptığım işin hayatımın tamamını kafes altına almasını istemiyorum. Özgür olmak istiyorum. Zaten bu özgürlüğü yakalayamazsam şarkılarım susacaktır. Şarkılarım devam ediyorsa 12 senedir hep o özgür ruhumu korumak adına yaptığım bir takım şeylerden ötürü. Eskiden gece hayatını severdim, çıkardım. Ancak son bir kaç yıldır daha doğal bir hayatın özlemi içindeyim ve şu anda bunu yaşıyorum.

- Peki aşk var mı bu özgür hayatın içinde?

Aşk yok. Normalde ben özel hayat hiç konuşmuyorum. Sen olduğun için rahat rahat konuşabilirim şu anda. Ama olsa inan bunu da burada senin aracılığın ile söylerdim.

- Zor mu aşık oluyorsun artık?

Yok zor değil aşık olmuyorum. Karşıma aşık olabileceğim birisi çıkmadı. Ben aşık olduğum zaman hayatımın tüm dengesi kaçıyor. O yüzden iş kontrolden çıkıyor. Başka bir adam oluyorum. Çok yoğun yaşıyorum. Onu çok fazla sahipleniyorum. Kendi içimde ve hayatımda. Bu aşkla birlikte çekişmeyi de getiriyor insanın kendi hayatında. Kaybetmek istememe, aşkı ve sevdiğin insanı koruma duyguları oluyor. Ben aşk yaşadığım zaman çok ciddi boyutta bakıyorum.

- Hiç günübirlik ilişki yaşamadın mı?

Yaşadım tabii ki. Ama son bir kaç senedir hayatım çok değişti. Hayata bakış açım çok farklı artık. O hayat, günübirlik bir yaşam beni mutlu etmiyor.

- Bu değişimin nedeni var mı? Yaşadığın bir şey mi etkileyip seni böyle daha sakin bir değişime sürükledi.

İnsanın kendini geliştirmesi ile ilgilidir bu değişim. Hayata dair bir takım şeyleri öğrendikçe, okudukca, daha fazla araştırdıkça oluşan bir şey. Kendi içimdeki Gökhan'a ulaştım biraz. Hayattan ne istiyorum, ne bekliyorum, bir on sene sonra nerede olmak istiyorum. Aile kavramını nasıl bir temele oturtuyorum. İşimle, özelimi nasıl ayırıyorum gibi içsel konularda kendimi geliştirdim. Bu farklı Gökhan'ı da ortaya çıkarttı.

- Zirve, ün, şöhret şu anda hayatının neresinde? Şımarıyor musun hala sevenlerinin attığı çığlığa.

Gereksiz içimde büyüyen ego'yu durdurup törpüledim ben. Hamur sağlam yoğurulmuşsa hiç bir şey seni bozamıyor. Benim yaşadığım buydu. Tabii başlarda kendi içimde şımardığım, bunu dışarıya yansıttığım da olmuştur. Şu anda bunlara baktığım zaman bazen gülümseyerek izliyorum, bazen kendime kızarak izliyorum. Ama eninde sonunda, yaptığım her şeyden dolayı her zaman kendimi taktir ettim. O doğrular ve yanlışlar bütünü benim şu anda olduğum duruma getiren şeyler. Yapmasaydım diyeceğim bir şey de yok. Şu anda hiç şımarmıyorum, keyifleniyorum. Gurur duyuyorum yaptıklarım ile. Ama aynaya bakıp vay be demiyorum.

- Peki sormadan olmaz şu askerlik meselesini. Asker kaçağı mısın?

Ben asker kaçağı olsam şu anda burada nasıl olabilirim. Yurt dışına gitme yasağı olmaz mı asker kaçağı olan bir insanın. Şu anda Amsterdam'dayız ve bu röportajı yapıyoruz. Bu çok hassas bir konu. Bir Türk genci ve bir erkek olarak çok hassas bir konu. Beni üzen şey araştırmadan yazılan şeyler. Askerlik herkesin de bildiği gibi belli bir kurallara ve kanunlara dayanan, o kurallar içinde yapılması gereken bir olay. Ben iki sene önce bir ameliyat geçirdim. Bu ameliyat sonucunda vücuduma yani belime takılan platin çiviler var. Ve bunlardan dolayı da askerliğim iki senedir tecil ediliyor. Bundan sonra da tecil edilirse gidemiyorum. Çünkü sağlık elvermediği zaman askere gidemiyorsun. Onlarca profesörden oluşan bir kurul 'Sen şu anda askerliğe elverişli değilsin" diyor. Bu böyle olduğu sürece gidemiyorum. Bana yarın, 'Hayır sen gel askerliğini yap' dedikleri zaman seve seve gideceğim. Ben her sene düzenli olarak kontrollerimi, yoklamamı yaptırıyorum. Üstüme düşen görev neyse onu yaptırıyorum. Ben asker kaçağı değilim.

- Askerden kaçan sanatçıların çok olduğu bir memlekette böyle düşünülüp yazılması çok normal değil mi?

Evet doğru baktığın zaman öyle. Askerden kaçanlara ülkede çok alışılmış ve bu yüzden bende bu katogoriye sokuluyorum. Ama burada şöyle bir detay var. Bunlar yazılmadan önce araştırılsa. İnsanlar bunu okuduğu zaman inanıyorlar. Ve bu da en başta beni yaralıyor.

- Şu anda senin yurt dışında sık sık kalman bile 'Kesin asker kaçağı' diye düşünülüyor.

Evet maalesef çünkü sanatçılar böyle yöntemlerle uzun yıllar kaçtılar. Ama benim durumum sağlıkla alakalı bir problemdir. Bunu araştırabilirler.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.