06 / 13 Mart 2020 HAFTASINDA VİZYONA GİREN FİLMLER

Merhabalar,

 

06 / 13 Mart 2020 haftasını 11 film ile açmaktayız bunlardan 6 tanesi yabanci diğer 5’iTürk.

 

Sanki Korku filmi gibi seyereder gibi bir zaman içindeyiz ülkenin her bir yanndan gelen haberler çok kötü.

 

Allah tüm askerlerimizin yanında olsun.

 

1857 Yılında kadınların toprağa attığı tohumun, yüzyıllardır yürüttüğü özgürleşme mücadelesine ortak ve eşit bir gelecek kurma talebinin ürünü olan bu günde tüm kadınların 08 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.

 

Fransa 45th Cesar Awards ödülleri sahiplerini buldu.

 

Sinema dünyasının en önemli ödüllerinden birinin dağıtıldığı gecede olaylar çıktı

1975’den beri dağıtılan Fransanın Oscar’ları olarak bilinen Cesar Ödülleri bu yıl en çok adaylık alan filmin tam 12 dalda adaylık kazanan Roman Polanski imzalı JACCUSE olması tepkilere neden oldu..

 

Başkent Paris’te Salle Pleyel’de düzenlenen ödül töreninde tecavüz ile suçlanan Roman Polanski J’accuse filmi ile en iyi yönetmen ödülünü aldı.

 

Bu filme aynı zamanda en iyi uyarlama senaryo ödülü de verildi.

 

Tören öncesi protesto edilen Polanski’nin adı açıklandığında salondaki seyirciler tepki gösterdi bir kısım davetliler de salonu terk ettiler.

 

En iyi Erkek Oyucu : Roubaix, une lumiere d’Arnaud Desplechin filmi ile Roschdy Zem.

 

En iyi Kadın Oyuncu: Alice et le Maire filmi ile Anais Demoustier.

 

En iyi Film : LES MİSERABLES aynı zamanda en iyi montaj ödülünü birden aldı.

 

En iyi Yabancı Film : Güney Koreli Yönetmen Bong Joon-Ho PARASİTE Filmi.

 

En iyi Senaryo : LA PELLE EPOQUE

 

Aslında bir an olsun insanı bulunduğu ortamdan başka bir yere taşıması için çok güzel bir fırsat.

 

Bu hafta Haluk Bilginer’in bir filmi var vizyona giren tavsiye ederim.

 

SEBERG yine yeni yeniden vizyonda kaçırmış olanlar için muazzam bir fırsat.

 

Hayal Adası var faavorilerim içinde yıllar öncesinde böyle bir dizi vardı ve o zamanlar hepimiz ekranın karşısında kitlenir seyrederdik bana onu hatırlattı..

 

Lütfen, havalar gündüzleri sıcak akşamları ise çok soğuk sokaktaki canları unutmayın..

 

Hayat paylaştıkça güzel.

 

Hepinize iyi seyirler ve iyi haftalar,

1- MENDİLİM KEKİK KOKUYOR ★★★★ TÜRKİYE, Dram

Yönetmen “Seni vatan gibi, Vatanı da seni sevdiğim gibi sevdim” diyenlerin hikayesi diyor.

Çanakkale Savaşları’nın 100. Yılı dolayısıyla düzenlenen senaryo yarışmasında birincilikle ödüllendirilen senaryomuz, aşk uğruna verilen savaşın ya da savaşı umursamayan aşkların hikayesidir aslında

Ödüllü senaryoda, kişisel hikayeler üzerinden Çanakkale Savaşı anlatılırken, Anadolu insanının geleceği ve bağımsızlığı için yaptığı fedakârlıklar vurgulanıyor:

Bir yanda gencecik iki amcaoğlu ve aşık oldukları kasabanın en güzel kızı Elif, diğer yanda Çanakkale Savaşı’nda varoluş mücadelesi.

Düşmanı değil, düşmanlığı öldürmeyi hedefleyen “Mendilim Kekik Kokuyor” filmi, insanlığa umut veren ulusal ve evrensel bir destan diyelim kısaca…

Yıl 1915…
Türk insanıyla tarihsel düşmanlığı olmayan Anzaklar, egemen devletlerin siyasi hırsları yüzünden, 25 Nisan tarihinde, Arıburnu sahillerine çıkartılır.

O günden itibaren Anzak Koyu cehennemleri olur; ne ileri gidebilirler, ne de geri dönebilirler; öylece sıkışıp kalırlar…
 

Bu savaşın arasına sıkışmış küçücük hikayemize gelince; aynı kıza aşık olan amca çocuklarının çekişmesi, Çanakkale Savaşı’na gönüllü olarak katılmalarına vesile olacak, orduya dahil olamadan Anzaklara esir düşecek ve savaşın kaderini belirleyecek olayların arasında kendilerini bulacaklardır.
 

Esir kampında tutuldukları aylar boyunca Anzak Koyu’ndaki yaşamın parçası sayılırlar; kimi zaman acımasız düşman, kimi zaman halden anlayan dost olurlar; sonuçta insandır hepsi…

Anadolu'da bir kasabada yaşayan Hasan (Tarık Bayrak) ile amcasının oğlu Yusuf (Hakan Devrim) , Elif (Buğse Bilgen) adında bir kadına aşık olur.

Elif'in gönlü de iki adamdan birine düşer ama bunun kim olduğunu kimseye belli etmez.

Tam da bu sırada eli silah tutan tüm erkekler Çanakkale Cephesi'ne çağırılır.

Cepheye gitmeden önce Elif'e açılmak isteyen Yusuf, genç kadına Hasan'ın başkasını sevdiğini belirterek ilanı aşk eder ve Elif'in Hasan için işlediği kekik kokulu mendili gizlice alır.

Cepheye doğru yola koyulan Yusuf, Hasan ve diğer gönüllüler, İstanbullu Eftal ile birlikte keşfe çıkan Karagöz Oynatıcısı Rüstem Çavuş (Mehmet Çevik) ile karşılaşır.

Bu sırada Anzak'ta meydana gelen saldırı sonucu gönüllülerden bir kısmı ölürken Hasan, Yusuf, Çopur (Şaban Türkekul), Rüstem Çavuş ve İstanbullu Eftal esir kampına götürülür.

Filmin oyuncu kadrosu oldukça geniş,Wilma Elles, Mehmet Çevik, Başar Alemdar, Azer Selte, Tarık Bayrak, Şaban Türkekul, Gürkan Çolaker, Hakan Bozyiğit, Buğse Bilgen, Hakan Devrim, Çetin Büyükakın, Zehra Ece Aral, Devrim Yakut, Alper Kut, Mike Mitchell, Radife Baltacıoğlu, Selim Gürata, Oktay Dal, Meltem Evcioğlu, Murat Karahüseyinoğlu, İsmail Şenel, Özge Öztürk, Selim Türkışık, Abdullah Sürekli ve ismini yazamadığım daha bir çokları.

06 MART 2020 itibarı ile sinemalarda,

İyi seyirler,

2- FANTASY ISLAND / HAYAL ADASI ★★★★ ABD, Gerilim

Yönetmen koltuğunda Jeff Wadlow’un bulunduğu yapımın baş rollerinde Michael Pena ve Jimmy O. Yang yer alıyor.

Filmde tüm hayallerinin gerçekleşeceği eğlenceli ve unutulmaz bir tatil vaadiyle adaya gelen bir grup insanın yaşadıkları konu ediliyor.

Sene 1978 hatırlarmısınız bir zamanlar TRT den başka izlenecek kanal bulunmayan yıllardı müthiş diziler vardı ve bunları akşam olsada seyretsek diye bekler ailecek izlerdik.

Bu Hayal Adası da bunlardan biriydi.

Grup adaya gelir eğlenirler daha sonra başlarına bir sürü olay gelir ve olay çözüldükten sonra da beyaz saçlı adam da alınacak dersi bize anlatırdı.. .

En çok da çanı çalarak uçaaaaak patron uçaaak diye bağıran cüce Tatu (Tattoo) unutulmazlardan biriydi.

M. Roarke ile Tattoo deniz uçağı adaya yaklaştığında harika kızlar ile birlikte misafirleri beklerlerdi…

Ammaaan o senelere gittim yeni senenin hayal adası da aynı tadda olan film.

Bir grup insan, gönüllerince eğlenecekleri, aynı zamanda da hayallerindeki birçok şeyi gerçekleştirebilecekleri Fantasy Island’a gider

Gizemli bir adam olan Bay Roarke, tatil köyüne gelen şanslı misafirlerinin tatil köyüne gelen en çok olmasını istedikleri hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi vaat etmişti

Rourke adayı konukları gezdirdikçe hepsi hayran kalır çünkü adada olmayan birşey yoktur.

Yeme içme konusunda ise efsane bir menüye sahiptirler.

Bu öylesine büyülü bir adadır ki, burada istedikleri herşey ama herşey mümkündür.

Başlangıçta baş döndürücü doğaya sahip adadadaki mükemmel imkanlar, eğlenceli partiler, deniz ve havuz keyifleri hepsini mest eder.

Fakat zaman sonra hayaliniz ne ise onu yaşayın oyunu başlayacaktır.

Ancak zaman ilerledikçe her şeyin görünülenlerden ibaret olmadığı ortaya çıkar.

Fakat adada onları bekleyen düşlediklerinden oldukça farklıdır.

Karanlık temalar ve doğaüstü olaylarla karşı karşıya kalan insanlar, hayatta kalabilmek için zorlu bir mücadele vermek zorunda kalır.

06 MART 2020 itibarı ile sinemalarda,

İyi seyirler,

BENİM BU HAFTAKİ FAVORİM; İKİNCİ GÖRÜŞTE AŞK / MON İNCONNUE ★★★★ FRANSA, BELÇİKA, Komedi Romantik.

İlk görüşte aşktan daha tehlikeli bir şey varsa o da kesinlikle ikinci görüşte aşk olanıdır.

Senarosunu Hugo Gelin’in yazdığı ve yönetmen koltuğunda 6turduğu film, paralel evrenlerde geçen dostluk ve aşk üzerine oldukça eğlenceli bir film.

François Civil, Joséphine Japy’in başrolleri paylaştığı filmde Benjamin Lavernhe ise bu yıl, 45. Cesar Ödülleri’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” adaylığı kazandı.

Raphael, yazmakta olduğu bilim kurgu romanını bitirmeye çalışan bir lise öğrencisidir.

 

En yakın arkadaşı Felix ile zaman geçirmektedir ve takvimler 2009 yılını göstermektedir.

 

Raphael bu dönemde Olivia ile tanışır ve ondan ilham almaya başlar.

 

Aradan on yıl geçmiştir ve takvimler 2019 yılını göstermektedir.

 

Raphael artık ünlü bir yazar olmuştur ve kitabı en çok satanlar arasında kendine yer bulmuştur.

 

Bu on yıllık süreçte Olivia ile evlenen Raphael, zamanını sadece kitaplarına ayırdığından evliliğinde sorunlar yaşamaya başlar..

 

Bu nedenle evliliklerinde derin sorunlar yaşamaya başlarlar.

 

Raphael üzerinde titizlikle çalıştığı son kitabını bitirince, Olivia’ya ayrılmak istediğini söyleyecektir.

 

Raphael, Olivia’ya ayrılık konuşmasını yaptıktan sonraki gün kendisini bambaşka bir yaşamın içerisinde bulur.

 

Raphael, bir okulda öğretmen olarak çalışmaktadır ve yine aynı okulda öğretmenlik yapan Melanie ile ilişkisi vardır.

 

Olivia ise çok ünlü bir piyanisttir ve Raphael’i tanımamaktadır.

 

Raphael içinde uyandığı bu yeni dünyayı kabul etmemekte ve eski hayatına dönmek için çareler aramaktadır.

 

Oyuncu kadrosunda; François Civil, Josephine Japy, Benjamin Lavernhe, Camille Lelouche, Amaury de Crayencour, gibi isimler bulunmakta.

 

06 MART 2020 itibarı ile sinemalarda.

 

İyi seyirler dilerim.

 

Filmlerin kısaca konusu ve beğeni seçimlerime göre verdiğim yıldızlar sonrası,

demekki ne yapıyoruz?

 

Hemen biletimizi alıyoruz ammaaaaaa…

 

BENİ OKUMADAN SAKIN SİNEMAYA GİTMİYORSUNUZ

 

Sevgisiz, sinemasız, ve beni takipsiz kalmayın

 

06 / 13 MART 2020 HAFTASININ DİKKAT ÇEKEN 2 FİLMİ

 

SEBERG ★★★★ ABD, Biyografik Dram

07/14 Şubat haftasında ilk olarak ülkemizde vizyona giren bu film herhalde istenilen beğeniyi veya yoğunluğu bulamadığından Yeniden vizyonda.

Jean Seberg’in doğum günü olan 13 Kasım’da filmden sürpriz bir şekilde ilk fragmanı yayınladı

60’ların ikonik aktrisi Seberg’in hayat hikayesinin anlatıldığı festivallerdeki gösterimlerinin ardından Amerika’da 13 Aralık’ta vizyona girip müthiş beğeni kazanmış durumda.

Seberg, Otto Preminger tarafından keşfedildiğinde henüz 17 yaşındaydı

1938 yılında Amerika’da dünyaya gelmiş olsa da kariyerini büyük ölçüde Fransa’da devam ettirdi..

18.000’den fazla aktrisin arasından seçilen güzel oyuncu Bernard Shaw’ın kitabından uyarlanan “Saint Joan” filminde oynadı ve Jeanne d’Arc’ı canlandırmış olduğu için “Saint Jean” olarak anılmaya başladı.

Ne yazık ki işler umulduğu gibi gitmedi ve film, sinema dünyasına Jean Seberg gibi bir kadını katmış olsa da, çok ağır eleştirilere maruz kaldı.

Oynadığı ilk filmden itibaren seyircinin karşısına aynı saç modeli ile çıkmış olsa da onun bir ikon haline gelmesine sebep olan film, başrolünü Jean-Paul Belmondo ile paylaşmış olduğu “A Bout de Souffle”dir.

Fakat Seberg’in hayatının trajik bir şekilde ilgi çekici olma sebebi sahip olduğu oyunculuk yeteneği veya stil ikonu olması değildi.

Maalesef hayatına asıl yön veren şey Seberg’in aktivist kimliği olmuştu.

McCarthy döneminin zehir hafiyesi, Hollywood’un üstüne bir kâbus gibi çöken FBI Başkanı Hoover, kirli raporlarını hazırlıyordu.

Seberg’in asıl suçu, ‘sarışın bebek’ olmakla yetinmemek, haksızlığa karşı haklı olanın yanında yer alma cesaretini göstermekti

Seberg, NAACP ve siyahi insanların haklarını savunan bir parti olan Kara Panterler’e açık bir şekilde destek vererek tüm FBI çetesini çıldırtıyordu.

Suyu ısınmaya başlamıştı artık…

Aptal sarışın, olmak yerine korkusuzca devrimcileri destekleyen Seberg, yok edilmeliydi.

Yaklaşık 3 yıllık bir takip sürecinin ardından 1970 yılında oyuncu hakkında itibarsızlaştırma emri çıktı ve Los Angeles Times, Newsweek gibi büyük yayın organlarına gönderildi.

Kara Panterler örgütüne destek veren bir kadın sinema oyuncusunun, örgütün liderinden hamile kaldığı iddia ediliyordu.

Linç başlamıştı!

Sonra, Hoover’ın Başkan Nixon’a yazdığı rapor basına sızdırıldığında, isim de açığa çıktı: Jean Seberg

FBI bu dezenformasyonla, çok kirli bir ‘şehvet’ hikâyesi yaratmak isterken, Seberg, hem bu yalanla savaşıyor hem de “Kara Panterler”e desteğini de tekrarlıyordu.

Seberg’in ikinci kocası olan Romain Gary her ne kadar bebeğin babasının kendisi olduğunu iddia etse de dedikoduların önüne geçemediler.

Bu durumdan çok etkilenen Jean Seberg prematüre doğum gerçekleştirdikten 2 gün sonra bebeğini kaybetti.

Yıkılmış bir şekilde taburcu olduğunda ise bir kadının asla yaşamaması gereken bir şeyi yaşadı Seberg.

Morgdan aldığı bebeğiyle dışarıya çıktığında, gazeteciler onu bekliyordu.

İki eliyle bebeğini havaya kaldırdı ve “Bakın bebek beyaz!” diye seslendi…

Hayatı tepetaklak olmuştu..

Bir daha toparlanamadı.

Paris metrosunda intihara teşebbüs etmiş başaramamıştı..

8 Eylül 1979 sabahı, cesedi Paris’in bir ara sokağında arabasında bataniyeye sarılı bir şekilde bulunduğunda, yanında boşalmış bir uyku ilacı kutusu ve kısacık bir intihar notu vardı: Diego, sevgili oğlum, beni affet.

Artık yaşayamıyordum, beni anla.

Bunu yapabileceğini biliyorum ve seni sevdiğimi biliyorsun Güçlü ol.

Seni seven annen…

FBI Başkanı J. Edgar Hoover artık purosunu keyifle tüttürebilirdi: ‘Lanet olası sürtük, sonunda geberdi!’

İddialara göre genç kadının, ölümüne, uyku hapları sebep olmuştu.

Romain Gary de Seberg’in ölümünden bir sene sonra depresyona girip intihar etti.

Seberg’in trajik öyküsü onu da etkilemiş ve hayatını sonlandırmasına sebep olmuştu.

Filmin yönetmen koltuğunda daha önceden ‘Una’ filminin yönetmeni olarak bildiğimiz Benedict Andrews oturuyor, filmin senaryosunu ise Joe Shrapnel ve Anna Waterhouse üstleniyor.

1960’larda Los Angeles’da yaşayan Seberg yaşadığı dönemde Amerika’daki sivil haklar hareketine katılır.

Filmde Seberg’in aktivist Hakim Jamal ile ilişkisi sebebiyle J. Edgar Hoover ve FBI tarafından hedefe alınmasını konu alıyor.

Seberg’in Hoover ve adamları tarafından sürekli gözlem altında tutulması ve taciz edilmesini ile hem kişisel hem de kariyeri etkilenmeye başlamaktadır.

Başrolünde Kristen Stewart’ın rol aldığı ve Jean Seberg karakterine hayat verdiği filmde bir çok ünlü isimde yer almış.

Filmin oyuncu kadrosunda; Anthony Mackie, Jack O’Connell, Colm Meaney, Margaret Qualley, Vince Vauhn, Stephen Root, Yvan Attal gibi isimler bulunuyor.

06 MART 2020 itibarı ile sinemalar da,

İyi seyirler

 

NUH TEPESİ / NOAH LAND ★★★★TÜRKİYE, ALMANYA, Dram

2019 Yapımı olan Nuh Tepesi, bir yandan babasının isteğini yerine getirmek, diğer yandan da ayrılmak üzere olduğu hamile karısıyla arasını düzeltmek için çabalayan bir adamın hikayesini konu ediyor.

 

Enteresan tepkilere seyirci kalacağımız filmde o kadar gerçek oynamışlarki hani nerede olsa kalkıp da şunları ayırayım yada bir tane de ben çakayım diye hareketleniyorsunuz..

 

Küfürlerin havada uçuştuğu kavga sahneleri gerçekten de çok gerçekçi.

 

Ama filme başka başlayıp başka bitiriyor olacaksınız.

 

26.Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali 24 Eylül 2019 da En İyi Film (NUH TEPESİ) ve En İyi Yönetmen (CENK ERTÜRK) ödülünü aldı.

 

Tribeca Film Festival’inde En İyi Senaryo (Cenk Ertürk) ve En İyi Erkek Oyuncu (Ali Atay) dalında ödül kazanan filmin aynı zamanda da yönetmeni Cenk Ertürk.

 

Nuh Tepesi, bir yandan babasının isteğini yerine getirmek, diğer yandan da ayrılmak üzere olduğu hamile karısıyla arasını düzeltmek için çabalayan bir adamın hikayesini konu ediyor.

 

Orta yaş krizi ile baş etmeye çalışan Ömer, babasının isteği üzerine onunla birlikte İstanbul'dan memleketleri Bursa'ya doğru yola koyulur.

 

Ömer'in babası, öldüğü zaman köyün tepesinde bulunan, yıllar önce kendisinin diktiğini iddia ettiği bir ağacın altına gömülmek istemektedir.

 

Ömer babasının isteğini kabul etse de, başta muhtar olmak üzere tüm köy halkı bu isteğe şiddetle karşı çıkar.

 

Nuh Peygamber tarafından tarafından dikildiğine inandıkları ağaç, köylü için adeta bir geçim kapısı olmuş, günde onlarca kişi tarafından ziyaret edilir hale gelmiştir.

 

Ömer ve babası, arazinin kendilerine ait olduğunu kanıtlayabilmek için uğraşırken, bürokrasi engeline takılırlar.

 

Köyde geçirdikleri bu zaman, yıllardır birbirlerini görmeyen baba oğulun itiraflar silsilesine dönüşecektir.

 

Filmin oyuncu kadrosunda; Haluk Bilginer, Hande Doğandemir, Ali Altay, Arın Kuşaksızoğlu, Mehmet Özgür gibi isimler bulunmakta.

 

06 MART 2020 itibarı ile sinemalarda

 

İyi seyirler

 

 

06 / 13 MART 2020 TARİHİNDE VİZYONA GİREN FİLMLER

NUH TEPESİ / NOAH LAND ★★★★TÜRKİYE, ALMANYA, Dram

Yönetmen Cenk Ertürk

Oyuncular: Haluk Bilginer, Ali Atay, Mehmet Özgür

 

ZENGO ★★★TÜRKİYE, Komedi

Yönetmen Şahan Gökbakar, Müge Manuş

Oyuncular: Yasemin Sakallıoğlu, Dilşah Demir, Ece İrtem

 

HAYAL ADASI / FANTASY ISLAND ★★★★ ABD, Gerilim

Yönetmen Jeff Wadlow

Oyuncular: Michael Peña, Maggie Q, Lucy Hale

 

MENDİLİM KEKİK KOKUYOR ★★★★ TÜRKİYE, Dram

Yönetmen Hüseyin Özden, Hakan Kurşun

Oyuncular: Mehmet Çevik, Wilma Elles, Çetin Büyükakın

 

SABİT KANCA: SON SORU ★★★TÜRKİYE, Komedi

Yönetmen Nuri Yıldız

Oyuncular: İsmail Baki Tuncer, Fırat Sobutay, Zerrin Sümer

 

SEBERG ★★★★ ABD, Biyografik Dram

Yönetmen Benedict Andrews

Oyuncular: Kristen Stewart, Jack O'Connell, Margaret Qualley

 

İKİNCİ GÖRÜŞTE AŞK / MON İNCONNUE ★★★★ FRANSA, BELÇİKA, Komedi Romantik.

Yönetmen Hugo Gélin

Oyuncular: François Civil, Joséphine Japy, Benjamin Lavernhe

 

EL-DECCUR ★★★TÜRKİYE, Korku

Yönetmen Gökhan Arı

Oyuncular: Fatih Kınacı, Aybars Mengi, İsmail Ülgey

 

YOKUŞ AŞAĞI / DOWNHİLL ★★★ ABD, Dram Komedi

Yönetmen Nat Faxon, Jim Rash

Oyuncular: Will Ferrell, Julia Louis-Dreyfus, Miranda Otto

 

TAMİRCİKLER ROBOTCUKLARA KARŞI / FİXİES VS. CRABOTS ★★★RUSYA Animasyon

Yönetmen Oleg Uzhinov, Ivan Pshonkin, Basil Bedoshvili

 

KADIN / WOMAN ★★★FRANSA, Belgesel

Yönetmen Anastasia Mikova, Yann Arthus-Bertrand

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.