25 MART - 1 NİSAN ARASI VİZYON TAKVİMİ

Merhabalar,

 

Bu hafta 5 Türk 2 Yabancı olmak üzre 7 yeni film ile haftayı açıyoruz.

Nedense hergüne bir film gibi 7 de 7 film var...

İnsanların korkuyu ensesinde hissettiği bu günlerde galalar ve premiyerlere gidilemez olundu.

Sizlere buradan her hafta enteresan konular ile konuk aldığım filmi aşağıda fragmanı ile birlikte sunacağım.

Çok fazla eleştri yapmadan sadece öykülerini eksiksiz yazmaya çalştım.

Dik durmak zorundayız, kaçmak yerine sinemaya, tiyatroya gitmek zorundayız.

Toplu taşımalara binmek, AVM lere gitmek kafelerde oturmak zorundayız.

Ülke ekonomisini çökertmek yerine yeşertmek zorundayız.

Tüm bunlar bizlerin katıkaları ile olacaktır.

Korkunun ecele faydası yoktur korkmayın ve onlara istediklerini vermeyin.

Unutmayın bu ülke hepimizin.

 

Demek ki ne yapıyoruz?

BENİ OKUMADAN SAKIN SİNEMAYA GİTMİYORSUNUZ.

Sevgisiz, Sinemasız ve beni takipsiz kalmayın,

   

 

                        25 MART  /  1 NİSAN 2016 HAFTASININ EN İYİ 3 FİLMİ

 

 

HATIRALARIN MASUMİYETİ - INNOCENCE OF MEMORİES

 

Yönetmen Koltuğunda Grant Gee oturuyor daha önce Radiohead ve Alman edebiyatçı Sebald üzerine yaptığı belgeseller ile tanımıştık.

Oyuncular; Ara Güler, Türkan Şoray, Ayla Pandora Colin, Kemal Mehmet Ergen, Süleyman Fidaye.

Orhan Pamuk'un 2009 da yayınlanan Masumiyet Müzesi adl romanından yola çkarak Istanbul Çukurcuma'da açtığı müze, İngiliz belgeselci Grant Gee’nin kamerasıyla bir sinema filmine uyarlamış.

Filmin Promiyerini Venedik Film Festivalinde dünya prömiyeri olarak yapan O.Pamuk olağan üstü beğeni toplamış.

Müze, 2014'te Avrupa Müze Forumunca verilen "Avrupa Yılın Müzesi Ödülü"nü kazanmış.

Zaman, mekan, nesneler ve hatıralar hakkında ilham verici çıkarımlarda bulunan; istanbul'un geceki haline ve şehrin geçirdiği değişimin yarattığı nostalji hissine adanmış Grant Gee filmi.

Türkiye’nin iki yaşayan efsanesi Türkan Şoray ve Ara Güler de filmde kendi İstanbul'larını bizimle paylaşıyor

 Hayallerden kurulu bir müze olur mu?

Sahibi Nobel Edebiyat Ödüllü dünya çapında bir yazar olursa tabiiki de olur.

Hatıraların Masumiyeti, yalnızca bir edebiyat şaheseri değil aynı zamanda yedinci sanatı da besleyen hayal ürünü ama gerçek bir müze.;

Orhan Pamuk, 28 Nisan 2012’de İstanbul’da, 29 Ağustos 2009’da yazdığı Masumiyet Müzesi romanı ile aynı adı taşıyan bir müze açar.

Türkiye’de en çok okunanlar arasına giren roman, 1975 ile 1984 yılları arasında İstanbul’da, varlıklı bir iş adamı olan Kemal ve onun kuzeni genç ve yoksul Füsun’un arasındaki unutulmaz ve hazin aşkı anlatıyor.

Masumiyet Müzesi ise bu unutulmaz aşkın ve İstanbul’un, parçalarına dokunabildiğimiz, onları hissedebildiğimiz rüyaların gerçeğe dönüştüğü hayali ama gerçek bir müze.

Müzenin içideki eşyalar, İstanbul'da yaşanan ve romana konu olan 1970'lerden 2000'lere kadar uzanan bir aşk hikayesinin anlatıldığı müzede, 1950'lerden itibaren gündelik hayatta kullanılan binlerce obje yer alıyor.

Film, eşyalardan hareketle şehrin büyülü kimyası, manzarası ve aşk hikayelerine doğru bizi eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor.

Film için de Orhan Pamuk otuz dakikalık yeni bir metin kaleme almış.

Ayrıca filmin mutfağında da özellikle yer almış.

Bunun sebebini ise kendisi bir röpörtajında şöyle açıklamış: “Film, hem Masumiyet Müzesi hakkında hem de İstanbul üzerine.

Aynı zamanda benim diğer kitaplarım da var içinde.

Yazdığım yeni metin ise romandaki ikincil bir kahramanın gözünden, romanda anlatılan aşk hikayesini yeniden değerlendiriyor.” 

Grant Gee, bu filminin detayları hakkında 2014 yılında Akbank Sanat’ın düzenlediği bir etkinlikte konuşmuştu ve “Hatıraların Masumiyeti” filminin doğuş hikayesini ise şöyle dile getirmişti:

“İngilizce konuşan bir turist olarak şehre ilişkin ilk deneyimi kendi gözlerimden yaşadım, bu deneyim kitabı okuduktan sonra başka bir yöne evrildi , şehri bir kez de Pamuk’un gözünden gezdim.

Masumiyet Müzesi’nin gerçek bir yapı olarak Cihangir’de yükseldiğini öğrenince ise heyecanım katlandı.

Gerçek ile hayalin karıştığı, üç yolculuğun, üç deneyimin iç içe geçtiği bir yerdeydim.

Daha önce yaptığım işlerde de hiçbir zaman alışılmış hikaye anlatma yöntemlerini kullanmadım.

Dolayısıyla Masumiyet Müzesi’ne ilişkin bu karmaşa tarzıma uygundu.

Kitabı filme çekmeye, tüm bunları idrak ettiğim an, birkaç saniye içinde karar verdim.

Bunu ilk görüşte aşk diye de niteleyebilirim demiş.

Film, başarılı belgeselci ve sinema yönetmeni Grant Gee’nin kişisel merakıyla başladığı HATIRALARIN MASUMİYETİ yolculuğunu gerçekle hayalin, yazarla karakterlerin ve aşk ile İstanbul’un iç içe geçtiği olağanüstü bir filme dönüşüyor.

Filmin konusunu mutlaka anlamışsınızdır,

Hatıraların Masumiyeti filminde her şeyin başına gelebileceğini yanında bulunan arkadaşına anlatan bir ses vardır.

Bu hayatta insanların neden boş boş dolaştıklarını düşünür ve yolda gördüğü bir kişinin neden çalışamadığını kendi kendine sorar.

Daha sonra tekrardan kendi kendine cevap verir verdiği cevap ise bu adamla konuştuktan sonra ağzından dökülür.

Adam ile konuşan bu kişi o adamın annesinin babasının ve kardeşinin ölmesinden sonra kafasının çok değişik yerlere gittiğini anlatan bu masum adam artık onları anlatmaya başlayınca durdurulamaz bir derece gelir ve en sonunda ağlayarak kendini rahatlatır.

Bakalım o masum adama sorular soran bu kişi o kişiye nasıl bir yardımda bulunacaktır.

HATIRALARIN MASUMİYETİ, artık sadece bir roman ve müze değil, o artık yedinci sanatın da unutulmaz bir parçası.

 

25 MART itibarı ile sinemalar da,

Hepinize iyi seyirler,

Fragman >>

 

 

HAYATIMIN YOLCULUĞU - A WALK İN THE WOODS

 

Yönetmen; Ken Kwapis

Senaryo; Bill Bryson, Bill Holderman, Rick Kerb

Oyuncular; Emma Thompson, Robert Redford, Mary Steenburgen, Nick Nolte

Bill Bryson’ın aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanan, Robert Redford ve Nick Nolte gibi önemli isimleri bir araya getiren “A Walk in The Woods / Hayatımın Yolculuğu”, komedinin ağır bastığı ancak kitap ile bire bir örtüşmeyen bir komedi yolculuk hikayesi.

Filmin konusu;

(Robert Redford) Bill Bryson, İngiltere'de uzun bir zaman geçirdikten sonra nihayet Amerikaya geri döner.

Uzun zamandan beri yürüyüşe çıkmamış olan Bryson bu yürüyüş sırasında

Appalachian Patikası ile gördükleri ilgisini çeker ve eşinin tüm itirazlarına rağmen bu zorlu yolculuğa çıkmaya karar verir.

Ancak yaptığı tüm araştırmalar sonucunda kilometrelerce yol yüremek zorunda olacağı bu gezinin yaşlı bir adam için tek başına çıkılacak bir yer olmadığına karar verir.

Tüm bunlara rağmen yine de kararlıdır tüm kamp malzemelerini alır ve kendine arkadaş aramaya başlar, ve aradığı herkes bunun çılgınca bir fikir olduğunu savunur ve onu red ederler.

Tam ümidini yitirdiği bir günde eski arkadaş olan (Nick Nolte) Stephan Katz onu arar ve ounla birlikte bu yolculuğa çıkabileceğini söyler.

Bill yıllardır görmediği arkadaşı Stephen ı karşılar ve şaşırır oldukça kilo almış ve bu yolculuk için sağlıklı gözükmemektedir.

Tüm bunlara rağmen birlikte yola çıkmaya karar verirler.

Appalachian Patikası na vardıklarında bunun ne kadar zorlu olduğunu anlarlar.  Yaşlı kurtları bu macera dolu yürüyüş yolculuğundan hiç bir şey vazgeçirmeye yetmez.

Böylece geçmişi de yad eden bi iki kafadarın komik, macera dolu yürüyüş serüveni ile sürprizler başlar..

 

25 MART itibarı ile sinemalar da.           

Hepinize iyi seyirler

Fragman >>

 

 

SOL ŞERİT

"Sol Şerit" filminin Kanyon Alışveriş Merkezinde yaplacak olan basın toplantısına, patlama olur korkusuyla basının hazır bulunmasına rağmen oyuncular katılmadılar.

Filmin yönetmenliğini İnci Balabanoğlu Ahiska üstlenirken senaryo Özgür Ağaoğlu’na ait.

Oyuncu kadrosunda; Deniz Baysal, Ceyda Ateş, Sertan Erkaçan, Cem Aksakal, Memetcan Diper, Hazal Türesan, Sermet Yesil, Alper Baytekin, Serkan Genç, Burak Satıbol , Fatih Al , Mehmet Taner Rumeli , Özgürcan Çevik, Ayten Uncuoglu, Hikmet Karagöz, Nadim Güç, Atilla Doğukan Güçyılmaz , Emre Ertunç ve Selin Sekerci.

Filmin konusu ; üç arkadaşın yol hikayesine odaklanıyor:

Çocukluktan beri birbirinden ayrılmayan üç arkadaş Cem, Barış ve Volkan; Cem’in düğünü için Ankara’dan Denizli’ye doğru yola çıkmaya hazırlanmaktadır. Fakat daha yolculuk başlamadan aksilikler başlar.

Düğüne yetişmek zorunda olan kahramanlarımızın başına türlü belalar gelirken, düğün evindeki krizler de komik ve macera dolu bir yol hikayesine eşlik edecektir. Bu eğlenceli ve komik yol hikayesinin sonu bir düğüne mi yoksa bir bilinmeze mi çıkacaktır...

 

25 MART itibarı ile sinemalar da.           

Hepinize iyi seyirler

Fragman >>

 

             

 

 

 

                   25 MART  /  1 NİSAN 2016 ARASI SİNEMA VİZYON TAKVİMİ

 

 

 25 MART

 

    AZAZİL 2:BÜYÜ

    Yönetmen: Mustafa Özen

    Oyuncular: Tuğçe Kurşunluoğlu, Sertan Erkaçan

   

    BATMAN V SÜPERMAN:ADALETİN ŞAFAĞI    

    BATMAN v SUPERMAN:DAWN OF JUSTİCE

    Yönetmen: Zack Snyder

    Oyuncular: Ben Affleck, Henry Cavill

   

    HATIRALARN MASUMİYETİ - INNOCENCE OF MEMORİES

    Yönetmen: Grant Gee

    Oyuncular: Ara Güler, Türkan Şoray

   

    HAYATIMIN YOLCULUĞU - A WALK İN THE WOODS

    Yönetmen: Ken Kwapis

    Oyuncular: Robert Redford, Nick Nolte

   

    KÜÇÜK ESNAF

    Yönetmen: Bedran Güzel

    Oyuncular: İbrahim Büyükak, Gupse Özay

   

    LEBLEBİ TOZU

    Yönetmen: Hakan Eser

    Oyuncular: Metin Yıldız, Fulden Akyürek

   

    SOL ŞERİT

    Yönetmen: İnci Balabanoğlu Ahiska

    Oyuncular: Cem Aksakal, Sertan Erkaçan

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.