Avukat Aslı Nur Çanakçı

Avukat Aslı Nur Çanakçı

ADLİYEDEN BAYRAM ŞEKERİ GETİRDİM!

Sevgili okuyucularım , kurban bayramı vesilesiyle bol akrabalı geçecek önümüzdeki günlere imdada yetiştim. Klasik ve huzur bozma ihtimali yüksek aile içi ve yakınların gıybetleri yerine neden magazinel hukuki olayları aranızda konuşarak kimsenin birbiriyle küsmediği bir bayram yaşamayalım. Bırakın 55 hisseli dededen kalma arazinin izaleyi şuyu’sunu siz magazin ve hukukun en güzel kesişme köşesiyle hem eğlenin hem bilgilenin. Size bayram boyu uzun sohbetlere konu olacak analizlerim var. Haydi başlayalım :

 HİKMET TUĞSUZ’UN SURVİVOR’DAN KAÇIRILMASI

Hikmet Tuğsuz’un geçmişi, 45 milyonluk dolandırıcılık ve (görünütülerini kısa bir aramayla internetten izleyebileceğiniz.) kasten yaralama gibi ciddi suçlarla doludur. Survivor All Star yarışmasında yer alırken, Türkiye’ye geri dönmesi gereken bir kişi olarak yarışmaya katılması, hem etik hem de hukuki soruları gündeme getirmişti hassasiyeti bu yönde olan ben dâhil izleyici kitlenin. Fakat asıl tartışma konusu, Survivor yarışmasından kaçırılmasıdır., Hikmet’in hakkındaki hapis kararı kesinleşir kesinleşmez yarışmadan apar topar ayrıldığını izledik.

Acun Medya ve ekibi eğer Tuğsuz’un yarışmadan kaçmasına yardımcı olmuşlarsa, bu durum suçluyu kayırma suçu kapsamına girebilir.

Türk Ceza Kanunu’na göre suçluyu kayırma, 283. maddede düzenlenmiş bir suçtur. Bu maddeye göre, Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

Buradaki hukuki sorun, Survivor yapımcılarının Tuğsuz’un kaçışına göz yumması ya da herhangi bir şekilde kaçmasına yardımcı olmaları durumunda ortaya çıkar. Eğer Acun Ilıcalı ve program ekibi, Tuğsuz’un yargıdan kaçmasına yardım ettiyse, Türk Ceza Kanunu’na göre bu durumda suçluyu kayırma suçunu işlemiş olduklarından bahsedebiliriz.

Türk Ceza Kanunu'nun 283. maddesi, suçluyu gizlemek veya kaçmasına yardımcı olmak suçlarından dolayı 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası öngörmektedir. Son infaz düzenlemesi de alınan cezanın 2 yıl altında olması halinde dahi 5 gün hapis cezası öngörmekte.

Bu durumda Acun Ilıcalı ve ekibini kendilerine bir cumhuriyet savcısının soruşturma başlatarak yarışmadan ayrılmasının infazı önlemek üzere bilinçli yapılıp yapılmadığına dair ispata daveti an meselesi.

Tabii Acun bey ve ekibi hiçbir şekilde haberlerinin olmadığına dair delillerle kendilerini aklayabilirler yine de özellikle çocukların izlediği ve kendilerine idol seçimlerini yaptığı bu dünyaca ünlü yarışmanın katılan yarışmacıların geçmişlerinin günümüze yansıma ihtimallerini daha titiz araştırması gerektiği inancındayım.

Acun hayatta 2. Hatta 5. Şanslara benim gibi inanan bir insan ki aslında ceza kanunu da buna inandığı için amacı intikam değil ıslah ve topluma kazandırmaktır. Bu açıdan Acun’un yaptığını kıymetli bulsam da aktif görülmekte olan dosyalara sahip insanlar için kucaklayıcı olmayı özellikle çocuk seyirciler açısından vicdani sorumluluk taşıdığından bırakmalı. Dava dosyan sonuçlansın seni yarışmaya öyle alalım demek çok da zor olmamalı.

HALİT ERGENÇ VE RIZA KOCAOĞLU: TANIKLIK MI OYUNCULUK MU YALAN ?

Yalan tanıklık meselesi, Hollywood'da bile olsa kolayca atlatılabilirken, Türkiye’de işler biraz daha zor. Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, kendi oyunculuklarıyla göz doldurdukları kadar, mahkemede de göz doldurdular. Her ne kadar ünlü birer oyuncu olsalar da, hukuk mahkemeleri için yıldız olmak değil, doğruyu söylemek önemli.

Yalan tanıklık suçunun cezası, bir anlık sinematik performansla geçiştirilemeyecek kadar ağır. Ancak bu davada önemli olan, adaletin son derece soğuk ve objektif bir şekilde işlerken, ünlülerin tanıklık yaparken bile "doğru"yu söylemeleri gerektiği gerçeği. İşte hukuk, orada da devreye giriyor: “Göz önünde olmanın bedeli, doğruyu söylemek ve mahkemeye güvenmek.

Hikaye Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun yalan tanıklık suçuyla suçlu bulunmalarıyla başladı.

Şimdi, biz hukukçular bu tür durumları incelerken, "Yalan söylemek, tanıklık yaparken bazen hiç de 'üslup' meselesi değildir" diyoruz.

Mahkeme, Ergenç'i 1 yıl 10 ay 15 gün, Kocaoğlu'nu ise 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Hükümlerin açıklaması geri bırakıldı.5 yıl boyunca suç işlememeleri halinde kendilerinin kar beyaz bir sicili olacak başka kayıtları yok ise ancak bu dava bize hukukun aslında ünlüleri kayırmadığının en net göstergesi olmalı ve hatta verilen cezanın bazılarının iddia ettiği gibi ideolojik temele dayalı intikam ile olmadığı verilen cezanın orantılılığıyla da anlaşılmalıdır.nHer beğenilmeyen karar sonrası medya gücü ile hukuk yok , adalet yok algısı yaratmak halkı galeyana getirip panik havası oluşturmaktan başka bir işe yaramaz.

MÜZİĞE SAYGISIZLIK, HUKUKA SAYGI İLE TAÇLANACAK.

Coşkun Sabah, bir sosyal medya paylaşımı ile bizlere malum kişi olarak bahsettiği biri tarafından hakarete maruz kaldığını ve yasal süreci başlattığını duyurdu. Ünlü sanatçının şikayetinin ardında, sosyal medya dünyasında yapılan bir hakaretin, Türk Ceza Kanunu’na göre "kişilik haklarına saldırı" olarak değerlendirilmesi yatıyor.

Tabii, bu noktada hukukçular olarak, "Bunu gerçekten de hakaret olarak değerlendirebilir miyiz?" sorusunu sormadan edemiyoruz. Çünkü Yargıtay kelimenin cümle içerisinde kullanımına göre dahi hakaret etme kastını ve ifade özgürlüğünü yorumlayıp kalın bir cilt ansiklopedi oluşturacak kadar karar vermiş durumda.

Hakaret, sadece insanın onurunu zedelemekle kalmaz, aynı zamanda sosyal medya üzerinden yayılan bir virüs gibi hızla yayılır. Coşkun Sabah’ın savcılığa başvurusu, “Müzikal kariyerime dil uzatılırsa, bunun hukuki bedeli olur” mesajı gibi oldu.

Ancak unutmayalım ki hakaret, yalnızca sözlü bir saldırı değil, sosyal medya gibi ortamlarda da kişiye zarar verebilir. O yüzden sosyal medya yorumları bazen 'hayalet' gibi karşımıza çıkabilir: Hızla gelir, hızla kaybolur ama hukuki boyutları bazen mahkemelerde son bulur.

DANLA BİLİC’E ÖLÜM TEHDİDİ

Danla Bilic ölüm tehditleri aldığı eski sevgilisi Berk Çetin’in kendisine yaşattığı zor sürecin ardından, sosyal medyanın getirdiği kolaylığın tehlikelerine dikkat çekiyor. Hukuken, ölüm tehdidi Türk Ceza Kanunu'na göre ciddi bir suçtur ve hapisle sonuçlanabilir. Bu durumda Berk Çetin, başkalarına korku ve endişe yaratmakla suçlanabilir. Ama işin ilginç tarafı, sosyal medyada yapılan bu tür tehditlerin nasıl 'hızlıca yayıldığı'… Birinin yapmış olduğu tehdit, sadece bir tıkla binlerce kişiye ulaşabiliyor. Ancak işin ciddiyeti, bu tür davranışların yalnızca kişisel güvenliği tehdit etmekle kalmayıp, toplumun sosyal düzenini bozabilecek bir etkiye sahip olması. Çetin’in bu tür tehditlerden dolayı gözaltına alınması, sosyal medya üzerinden 'sansasyonel' bir etki yaratmak isteyenlerin hukuki sonuçlarla karşılaşabileceğini gösteriyor.

Aslında konu basit bir tehditten çok ısrarlı takip dediğimiz daha kapsamlı bir suçun varlığını ve bu kapsamda ceza alacağını gösteriyor.Özellikle Danla’nın kadın olarak duruşuna karşı hemcinslerimin kendi yetişme şartları sebebiyle bulamadıkları özgürlükten sanki Danla sorumluymuş gibi hasetlikle birlikte Tehdit eden kişiyi savunmaları akıl alır gibi değil.

Bu ülkede maalesef kadın kadının yurdu henüz olamadı hala kurdu olarak gördüğümüz durumlar mevcut. Erkeklerin güçlü bir kadının tehdit ediliyor oluşundan haz almalarını ulaşamadığı ciğer olarak gördüğümden anlayabilsem de hemcinslerimin benim tadamadığım özgürlüğü kimse tadamayacak diyerek bir kadının acı çekmesinden aldıkları sapık zevki asla anlamayacağım.Toplumsal adaletin sosyal medyada hızla yayıldığı bu günlerde hakkedilen ceza hızla verilirse ısrarlı takipin karşılığı olduğu Danla sayesinde tabana yayılacak diye umuyorum.

Bu bayram midelerimiz dolarken göbeklerimiz şişmesin , yediklerimiz kilo değil enerji olsun. Havanın mis gibi olduğu tatlı bayram günlerinde trafik kurallarına uyarak sevdiklerimize bayramı zehir de etmeyelim. Kendi adıma meslektaşlarıma akrabaysan ücretsiz hukuki bilgi vereceksin değil, danışmanlık ücreti teklifi ile sorular sorulsun diyerek inanan bütün islam aleminin bayramını kutluyorum. Kıymetli okuyucularım bayram sonrası yine buradayız büyüklerin ellerinden , küçüklerin gözlerinden öpüyorum.

MUTLU BAYRAMLAR.

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.