
Atilla Yelken... 70'İNDEN SONRA SANAYİCİ OLDU!
Korona yüzünden koroları kapalı olan, sahne çalışması yapamayan ve 56 yıldır bu sektörde emek veren değerli sanatçı Atilla Yelken'le Pandemi sürecinin müzik sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini konuştuk.
40' ından sonra saz çalınır da 70' inden sonra sanayici olunmaz mı?...
Korona yüzünden koroları kapalı olan, sahne çalışması yapamayan ve 56 yıldır bu sektörde emek veren değerli sanatçı Atilla Yelken'le Pandemi sürecinin müzik sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini konuştuk.
* Atilla Bey uzun bir süredir sahneler ve müzik hayatı durdu, bu süreç sizi ve diğer müzisyenleri sosyal ve ekonomik yönden nasıl etkiledi bize anlatır mısınız?
* Hepimiz dünyaya bir tek ömür yaşamak için geliyoruz.
İnsanca ve huzur içinde yaşamak istiyoruz . Bir meslek seçiyoruz o mesleğe ömür veriyoruz.
Ben müzisyenliği seçtim , gençlik yıllarımdan başlayan bir tutkuydu bende müzik.
Kalbimin sesini dinledim ve 56 yılımı sahnelerde geçirdim.
Bu mesleğin zor yanlarını anlatmayacağım bunlar başka bir mevzu, zaten her mesleğin kendine göre zorlukları var. Şu anki meselemiz bu değil .
Konumuz bugüne kadar hiç yaşamadığımız bir süreçten geçiyor olmamız.
Hiç bilmediğimiz bir durumla karşı karşıyayız . En çok etkilenen de bizim sektör.
Arkadaşlarımızın çoğu o kadar zor durumda ki tüm umutlarını tükettiler, enstrümanlarını satmaya başladılar .
Bazıları çaresizlikten intiharı seçiyor, gencecik yaşamlar sonlanıyor bu çok acı.
Müzik aletleri satan dükkânlar ve müzikli mekânlar bir bir kapanıyor.
Bu sektör sadece müzisyenlerden oluşmuyor.
O mekânlarda çalışan aşçısı, bulaşıkçısı, garsonu, komisi, tesisatçısı, sesçisi, temizlikçisi, güvenlikçisi ve müzik stüdyoları hepsi ama hepsi işsiz kaldılar.
Evleri kira , çoluğu çocuğu , faturaları , mutfak giderleri hepsi para beklerken bu insanların bir kuruş gelirleri kalmadı.
Başka iş arasalar bu ekonomik krizde zaten iş bulma şansları çok düşük üstelik müzisyenler her işi yapamazlar. Bu böyle bir meslek.
Kısacası müzik sektöründeki herkesin hayatı bir kâbusa döndü pek çoğu çok zor durumda ve bu kriz öyle hemen bitecek gibi de görünmüyor maalesef.
** Peki Atilla Bey sizce ne yapılabilir, siz ne yaptınız bu dönemde meselâ?
** Ben meslek hayatım boyunca başka uğraşlarımı hiç bırakmadım Kendi işyerimi açtım, ticaret yaptım, hobilerim de oldu ben durmayı sevmem.
Sürekli birşeyler yapmalıyım . Belki bu yüzden şanslıyım . Uzun bir süredir karavan ve ekonomik yelkenli tekne konusunda bazı projelerim üzerinde çalışmaktaydım zaten.
Pandemiden dolayı bu bunalımlı durumlarda yine çok şanslıyım ki 1953 yılından bu yana dostum olan İlk Okul arkadaşım İbrahim İnci'nin sahibi olduğu İnci Makina' da fabrikaların ve imalat sisteminin çalışma düzeni konusunda deneyim kazanıyorum .
40' ından sonra saz çalınır da 70'inden sonra sanayici olunmaz mı, işte ben de bunu yapıyorum.
Çocukluk resimlerimize bakıyorum da biz İbrahim'le hepsinde yanyana eleleyiz.
Kardeş gibi geçmiş yıllarımız . İşte dostluğun sihirli gücü biz arkadaşımla bunca yıl sonra yine eleleyiz.
Ben İbrahim İnci'nin bütün fabrika sahiplerine, patronlara, holdinglere örnek oduğunu düşünüyorum.
Müzisyenler işçi olmayı beceremezler , sanat insanıdır onlar.
Beyaz yakalı işlerde çalışabilirler ancak. Bu zor dönem bitene kadar her patron bir müzisyene yanında iş vererek olamasa bile pandemi sonrasında yapılacak iş yemekleri ve bayii toplantılarında ücret almadan müzik yapmaları karşılığı avans verebilse güzel olmaz mıydı?
Hatta bu arkadaşlarımız onların çocuklarına ücret almadan piyano gitar dersleri de verebilir meselâ.
Bir yol bulunur bulmalıyız. Bu konuyu lütfen hepimiz düşünelim ve bir farkındalık yaratalım.
Hayat hepimizi zorluyor ama bazılarımızı fazlaca örseliyor. Bunu görmezden gelemeyiz.
Bana ne diyemeyiz. Hep birlikte bir şeyler yapmalıyız . Lütfen herkes biraz beyin fırtınası yapsın ve çözümler üretsin, benim aklıma gelenler bunlar .
Herkese sevgiler saygılar yolluyor kolaylıklar ve sağlıklı günler diliyorum.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.