Barbaros Şansal... ÖĞRETMENİMLE ÖPÜŞÜRKEN MÜDÜRE BASILDIK!

Barbaros Şansal... ÖĞRETMENİMLE ÖPÜŞÜRKEN MÜDÜRE BASILDIK!

Sosyal medyadaki sivri diline tezat bir kişiliği var aslında. Naif, samimi ve bir o kadar da sevgi dolu. Çoğu şeye de muhalif muhalif olmasına ama dinlediğinizde haklı gerekçeleri var .

IŞIL EVRİM AKGÜN

Elbette herkes gibi, seveni de var hiç hoşlanmayanı da? Esas olan şu ki gördüklerinden duyduklarından ötesine, sadece kendi duyularına güvenen bir terzi yamağı olmanın mutluluğu içerisinde yaşıyor. Kendisini uzunca bir süre yanlış tanıtan medyaya ise tepkisini sanırım cümleleriyle ortaya koyuyor. Öylesine akıcı ve dolu içerikli ifadeler kullanıyor ki bana sadece yorumsuzca röportajımızı yayınlamak kalıyor.

-Seninle ilgili çok şey yazılıyor, çiziliyor? Biraz da kendinden dinleyelim, nasıl birisin?

"-Ben kendimi nasıl anlatayım? Bu çok zor bir şey? Sabahları aynaya baktığında kendinden korkan, bugün yine ne haltlar karıştıracaksın diyen biriyim. Aslında naif, insanları, hayvanları, taşı toprağı seven, tabiat anaya aşık kendisi gibi bir adamım! Farklı görünüyorum belki, çünkü yıllarca medyadan çok çektim, hep ''nöbetçi agresif'' gibi gösterildim. Mesleğimin içindeki ve gösterilmeleri nedeniyle bana da bu yakıştırıldı. Ama öyle olmadığı hele şükürki anlaşıldı. Görüp duyduğumuz her şey yalan! Keşke kör ve sağır olsak? Kokladığımız, dokunduğumuz ve tattığımız her şey ise gerçek ve unutmuyoruz. İşte ben de 5 duyusuyla yaşamaya çalışan başkalarının söylediklerini önemsemeyen biriyim. Kendi doğrularım ve çizgimde ilerliyorum."

"YILDIRIM MAYRUK'UN SÖZLERİ KANUNDUR!"

-Peki Barbaros, kimseden akıl almıyor mu? Yok mu fikrine önem verdiği birileri?

"-Tek kişi var o da Yıldırım Mayruk, o ne derse benim için kanundur! Önsezileri çok güçlüdür, söyledikleri mutlaka çıkar. Zaten Türkiye'de sözleri önemsenecek dikkate alınacak pek kişi de olduğu söylenemez. Elbette geniş bir çevrem var siyasetçi, sanatçı, sanayici kıymetli dostlarım? Ama onları sadece dinlerim yine kendi bildiğimi yaparım."

-Transfobik yakıştırmasına ne diyeceksin?

"-Transfobik, değil mi ben? Bir eşcinselin transfobik olması bir ülkenin siyasi tablosunun bölünmüşlüğünün en açık göstergesidir. Maalesefki ülkemizde başkalarının başarısızlığı ve mutsuzluğu üzerine mutluluklar ve başarılar kurulmaya çalışılır. Ben Ankara'daki ''Pembe hayat'' derneğinin yönetimindeyim ve onların hakları için her zaman mücadele verdim. Sonra bizim Bülent Ersoy'la bir polemiğimiz oldu ki 40 senelik arkadaşımdır. İnsan kendi arkadaşıyla istediği şekilde konuşabilir. Ve derneğin içindeki bölünmüşlük nedeniyle transfobik ilan edildim. Ve beni Erol Köse ile birlikte ''hormonlu domates'' ödülüne aday gösterdiler. Halbuki ben daha önce hormonlu domatesi başkasına veren adamım. Sonra tabikii zamanla benim hakkımdaki kararın yanlış olduğuna karar verildi. Ödülü almadım."

-Hormonlu domates ödülü nedir, kimler layık görülüyor?

"-Türkiye'de transfobi, homofobi vs. cinsel ayrımcılık yapan bu tarz beyanlarda bulunan kişilere LGBT tarafından verilen bir ödül. Hormonlu domatesinde ortaya çıkışı Erman Toroğlu'nun bir televizyon programında ''Hormonlu tavuk yerseniz öyle olursunuz'' ifadesi. Ben aslında bir ''altın salatalık'' onur ödülü koyulmasını istiyorum. Aslında elimde olsa hepsine çoban salatası ödülü verirdim. Nedense bizim coğrafyamızda belden aşağısı ile çok ilgilenilir çünkü belden yukarısı dolu adam çok az. Söylenene ceza veriliyor, eyleme ceza verilmiyor. Bu tıpkı şuna benziyor, birisinin annesine küfür edersen para ya da hapis cezası var ama birinin annesine tecavüz ederseniz serbestsiniz! Dolayısıyla benim 3. Yargı paketinin yardığı hukuk sistemiyle ilgili sıkıntım var sağda solda çıkan dernek haberleriyle değil."

-Eşcinselim diye açıklama yapmanın sebebi ne? Genelde bu konuda pek konuşulmaz?

"-Hiç saklamadımki ben bu durumu. Bu açıklamam tamamen doğaçlama oldu, Okan Bayülgen'in programında. Konu şuydu; Artık sanatta heteroseksüelliğin iktidarı yıkıldı mı? Diğer konuklar kem küm kem küm konuşmaktan çekiniyorlar. Sözler yalan söyler, gözler de hatta bazen yalan söyler ama gözlerin içindeki özler asla yalan söylemez. Bizler birbirimizin bir bakışından anlarız tercih ve eğilimlerimizi. O sırada Okan'a bit tweet geldi, o stüdyoda kim gerçeğini açıklayacak kadar delikanlı? Diye? ''BeeeeeeNNNN'' diye bağırdım. Benim kızım da var, bayan arkadaşlarım da, kadınlarla hiçbir sorunum yok. Saklayacak bir şeyim de? Türkiye'de eşcinselliğin ne olduğunu inceleybilmek için bir toplu taşıma aracına binmek, parklarda dolaşmak ya da sahillerde gece dolaşmak, saunalar, hamamlar size bütün referansları verir. Oradaki adamlar iğne oyası ya da börek tarifi almıyorlar. Daha çok yakın bir süre önce jartiyerli transparan gecelikli bir Ankaralı avukat 5 yıldızlı bir otelde ölü bulundu. Eşcinsel , düz cinsel ,yan cinsel gibi ayrımlara karşıyım. Aslında kadın-erkek ayrımına da karşıyım. Türkiye doğduğunda vatandaşlarına cinsiyetlerine göre renkte nüfus kağıdı veren tek ülke. Bu tamamen ayrımcılık ve ötekileştirmeye girer. Herkes vücudunu kullanma hakkına sahip, ben de bunu yapıyorum."

"FELSEFE ÖĞRETMENİMLE ÖPÜŞÜRKEN MÜDÜRE BASILDIK, ADAM EVLİYMİŞ, MÜDÜR DE BENDEN HOŞLANIYORMUŞ! "

Röportajın devamını okumak için TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.